Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Şahsıma mektuplar (42) Rakibim sensin!

23 Kasım 2024 Cumartesi

Yine verimli bir haftayı geride bıraktık. Ben çalışmasam da her şey şahsıma çalışıyor!

Seçimlerin ne zaman yapılacağını sorup duruyorlar. Tarihi şahsımdan duyun:

Kazanma anını ne zaman yakalarsam o zaman!

Yol haritamız da net:

1- Seçim seçimden önce kazanılır!

2- Rakibini sen seçersen nasıl kazanacağını da bilirsin!

Şu anda “Rakibim sensin” diyeceğim kişiyi tam netleştirmedim. Öne çıkan var elbet ama duruma göre yolda değişebilir!

“Böl, parçala, yönet” yönteminin aslı şudur:

Böl, parçala, kazan!

Muhalefeti önce partilere böleceksin. Partiler içinde tek başına rakibim olacak olan çıkarsa onu da kendi içinde böleceksin!

***

Siyaset bilimine yaptığım katkıların telif hakkını istesem yeridir ama memleketin bütçesiyle idare ediyoruz!

Cehape dışındaki partileri rakip olmaktan çıkardım. Eğer onlar içinde büyüyecek olan olursa bizden değil, cehapeden oy almaları güzel olur. Onlar da beni etkileyecek kadar büyürse Ümit Özdağ, Sinan Oğan bölüşümünde olduğu gibi yeni bir yol buluruz.

Cehape dört kanada bölünmeye müsait hale geldi. 

Ekrem İmamoğlu’nu ceza versek de mi devre dışı bıraksak ceza vermesek de mi birbirlerine tokuştursak?

Yasaklasak da mı saklasak yasaklamasak da mı savsaklasak?

Biraz daha beklemekte fayda var. Bakarsın İmamoğlu çok konuşarak kendini bitirir! 

Şu aşamada İmamoğlu’nun, “Genel merkez ne kadar bana yakın” kuşkusu içinde olmasını sağlamak lazım!

Mansur Yavaş, “Bana sağdan soldan saldırıyorlar” diyerek muhteşem bir pas attı. Yavaş, cehapenin içinde kendisini istemeyenler olduğunu düşünmeli. Böylece genel merkezle ilişkileri limoni olmalı ki o limonu adaylığının üstüne sıksın!

CHP’nin güzide genel başkanı Özgür Özel beyefendiyi güçlü tutmak için her şeyi yapıyoruz. Söz konusu Özgür Özel olunca cehape değil, CHP diyorum. 

Özgür Bey kendini o kadar güçlü hissetmeli ki İmamoğlu ile Yavaş kim oluyor, demeli! Bu kıvama gelirse onu rakibim seçebilirim. Formül şu:

Özgür Özel’i yukarı, CHP’yi aşağı çek!

Özgür Özel’e MİT’in terörle mücadele brifingi verdiği gün, Tunceli Ovacık CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e terör örgütüne üye olmaktan, terör propagandası yapmaktan altışar yıl hapis cezası verdik. Aynı gün yine Tunceli’nin DEM’li Belediye Başkanı Cevdet Konak’a da ceza verdik ki CHP ile DEM’i aynı mahkûmiyete çekelim! Özgür Özel MİT brifinginden çok memnun kaldı. Az kalsın Tunceli’yi fark edip ekşiyecek diye korktum. 

Kemal Kılıçdaroğlu hakkında arada bir dava açıp mahkemeye getireceğiz. Bir kısım cehapeliler, “Yedinci genel başkanımızı yedirmeyeceğiz” deyip öne çıkacak. Orada da bir odaklanma sağlanacak.

***

Bakanlarımdan en çok adalet bakanımı seviyorum. Mübarek asalet bakanı! Üç MHP milletvekili bavullarla kaçak altın getirmiş. Asalet bakanım, “Biz o işe bakmıyoruz” diyor. Nasuh Mahruki tivit atmış, “Bu çok ağır suç” diyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun on yıl önceki konuşması için, “Bak cezasını çekiyor” diyor!

Bakan dediğin böyle olacak; yerine göre savcı, yerine göre hâkim, yerine göre Cumhur İttifakı’nın hakla ilişkiler memuru!

Ortağımın sırtından götürdüğümüz Öcalan açılımında kutuyu yavaş yavaş açıyoruz.

Burada CHP bana çok lazım! Mesele ne olursa olsun, öncelikle şahsımın işine yaramalı. Konu çok çetrefilli. Memlekette ifade özgürlüğü sınırsız tek kişi Devlet Bey. Ne derse desin, tepkiler şöyle:

- Bir bildiği vardır!

- Acaba ne demek istedi?

- Reis buna ne der?

Böyle millet bulduktan sonra her konuyu usulünce gündeme getiririm.

Burada CHP bana niye lazım onu da anlatayım.

Bu açılım işinde “fedakârlık” eşit paylaşılacak.

“Feda” kısmı CHP’ye, “kârlık” kısmı şahsıma!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şam mı yaşam mı? 24 Aralık 2024
Suriyeliler döner mi? 19 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları