Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gar katliamı Suriye bataklığının sonucudur!

10 Ekim 2019 Perşembe

Dört yıl önce bugün Türkiye kanlı bir sabaha uyandı. 10 Ekim 2015 Cumartesi günü sabah saat 10.04’te 3 saniye arayla Ankara Garı önünden iki büyük patlama meydana geldi. Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne katılmak için Türkiye’nin dört bir yanından gelip Ankara Garı önünde toplanmaya başlayan grupların ortasında gerçekleştirilen iki canlı bomba eylemi sonucunda, daha sonra kimi ağır yaralıların da kaybı ile birlikte 109 kişi öldü, 500’den fazla yaralı vardı.
Tarihe Gar Katliamı diye geçen olay 7 Haziran 2015 seçimlerinin yenileneceği 1 Kasım’dan üç hafta önceye karşılık geliyordu. Seçim süreci bu katliamdan doğrudan etkilendi. Pek çok miting iptal edildi. AKP, katliamdan sonra oylarının arttığını kamuoyu ile paylaştı.
Demokrasilerde seçime üç duygu ile gidilir; korku, öfke, umut... 1 Kasım 2015 seçimlerine birinci duygu damgasını vurdu. Toplum, “Türkiye daha kötüye mi gidiyor” korkusuyla sandığa gitti.

***

10 Ekim katliamını o dönemin olayları ile birlikte baktığımızda, ortaya yazının başlığı çıkıyor.
Katliamda Yunus Emre Alagöz adlı canlı bombanın kendini patlattığı kısa bir süre sonra yapılan DNA testleri sonucu ortaya çıktı.
Kimdi Yunus Emre Alagöz?
10 Ekim’den üç ay önce 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta Amara Kültür Merkezi önünde toplanan 300 kadar gencin ortasında bedenine sardığı bombayı patlatan Abdurrahman Alagöz’ün kardeşiydi. Bu olayda da 34 kişi ölmüş 100’den fazla genç yaralanmıştı.
Abdurrahman Alagöz kimdi?
Adıyaman Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi 20 yaşında IŞİD’li bir gençti.
Alagöz kardeşler kimdi?
İki kardeş birlikte Adıyaman’daki yerel Menzilci yapıyla yetinmemiş, Suriye’ye geçmişler, IŞİD’e katılmışlardı. Burada canlı bomba eğitimi de almışlar, örgütün her alanda kullanabileceği birer eleman haline gelmişlerdi. Tabii bu örgütü kullananların da kullanabileceği, akılla değil, yönlendirmeyle hareket eden canlı silahlar!
Suruç katliamından sonra Alagöz kardeşlerin babası Emniyet Müdürlüğü’ne gidiyor, Abdurrahman’dan sonra Yunus Emre’nin de IŞİD saflarında olduğu bilgisini veriyor. Evladının bir an önce terör örgütü bataklığından kurtarılmasını istiyor. Emniyet bilgileri alıyor, Yunus Emre Alagöz “arananlar” listesine alınıyor. Bu zaman diliminde Yunus Emre Alagöz’ün karanlık kesimlerce korunduğuna, yönlendirildiğine, kullanıma hazır hale getirmek için her şeyin yapıldığına dair bir dizi karmaşık bilgi var. Ancak gerçek şu: İki kardeş Türkiye Cumhuriyeti topraklarından Suriye’ye geçiyor, o günlerin bölgede etkin terör örgütü IŞİD saflarına katılıyor. Terör eğitimi alıyor. Baba bu acı gerçeği görüp sorumlulara bilgi veriyor, yardım istiyor. Sonuç 10 Ekim Gar katliamı!

***

Bir başka gerçek de şu:
Alagöz kardeşlerin canlı bomba olmasına giden yolun en batak kesimi Suriye… O günler, Suriye iç savaşına ve Şam rejiminin geleceğine uluslararası aktörlerin de her koldan müdahil olduğu günlerdi. Türkiye’nin bu konudaki beklentileri çökmüştü. Şam rejiminin kısa sürede sona ermeyeceği anlaşılmıştı. Türkiye’ye geçici sığınan Suriyelilerin kalıcı hale gelebileceği gerçeğiyle yüz yüze gelinmişti. Bütün bu olumsuzlukların üzerine AKP seçimi kaybetmek istemiyordu.
Bugünkü sıcak duruma baktığımızda; Barış Pınarı Harekâtı başladı. Amaç, Suriye’de güvenli bölge kurulması, bölgenin tüm terör örgütlerinden arındırılması.
Bu amacı Türkiye’de sağduyulu herkes destekler. Biz de yıllardır bölgenin her türlü terör grubundan arındırılması gerekir, terör grupları arasında taraf tutmak çok tehlikelidir, dedik. O günlerdeki uyarılarımızda haklı olduğumuz ortaya çıktı.
Bugün de değerlendirmemiz şu:
Derinliğini bilmediğiniz suya iki ayakla birden girmemek gerekir. Böyle operasyonlarda uluslararası hukuku ihmal etmemek gerekir. Amacı çok iyi anlatmak, az ya da çok taraftar ülke olduğunu hissettirmek gerekir. Hedef bölgede nelerin olduğunu ve olabileceğini iyi hesap etmek gerekir.
Bu uyarıları bir yurtseverlik sorumluluğu olarak görüyoruz. İlan edilen hedefin gerçekleşmesini gönülden diliyoruz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hedef CHP! 6 Kasım 2024
Değişimin 1. yılı! 5 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları