Futbol, sadece futbol değildir!

29 Şubat 2024 Perşembe

Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde doğmuş, İstanbul’un işgaliyle gözlerini hayata açmış, Çanakkale Savaşı ile ayağa kalkmış, Kurtuluş Savaşı ruhu ile büyümüş kulüpler. 

Sadece İstanbul’a değil, Türkiye’ye mal olmuş bu kulüplerin her birinin tarihi başlı başına destandır. Kurtuluş Savaşı sürecine katkıları, verdikleri şehitler bayrağımızın kırmızısında dalgalanmaktadır.

Futbolu, toplumu ülke gerçeklerinin dışında tutma aracı olarak gören devlet yöneticileri de olmuştur. Portekiz’de 1932’den 1968’e dek her türlü baskı yöntemini kullanarak işbaşında kalan Salazar’ın 3 F’si vardı:

Fado... Fatima... Futbol...

Fado Portekiz halk müziği, Fatima dinin ülkesel sembolü...

Benzer anlatım İspanya diktatörü Franco için de geçerlidir!

***

Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş ise bunun tersi bir işlevle tarihimize kazındı. 

Fenerbahçe bunun bir asır sonra filmini yaptı. Zaferin Rengi’ni gösterime girdiği hafta izledik. İçinde her şey var. 

İstanbul’u 29 Mayıs 1453’te Fatih Sultan Mehmet fethetti, 6 Ekim 1923’te Mustafa Kemal Atatürk işgalden kurtardı. Yeri geldikçe biz de bu gerçeği vurgularken şunları ekleriz:

9 Eylül 1922’de Mustafa Kemal’in ordusunun İzmir’e girmesiyle Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlandığını düşünürüz. Ancak o gün İstanbul işgal altındaydı. İstanbul sadece payitahttan ibaret değildi, sadece mandacılar yoktu. İşgale karşı çıkan, karşı çıkmakla yetinmeyip kurtuluş mücadelesine katılan binler vardı. Atatürk, İstanbul’u resmen işgalden kurtarmadan Ankara’yı başkent yapmadı, Cumhuriyeti ilan etmedi. Son işgal kuvvetinin İstanbul’dan ayrılışı 6 Ekim 1923, Ankara’nın başkent olarak ilanı 13 Ekim 1923, Cumhuriyetin ilanı da 29 Ekim 1923’tür!

Zaferin Rengi, o dönemin İstanbul’unu bütün boyutlarıyla gözler önüne seriyor. Pek çok sahnesinde insana, “Futbol, sadece futbol değildir” dedirtiyor.

Fenerbahçe futbol takımının geceleri işgalcilerin silah deposuna gizlice girip silahları Anadolu’ya taşıması... Gündüzleri de işgal kuvvetlerinin futbol takımı ile maç yapıp kazanarak İstanbullulara moral depolaması... 

Kaptan Galip’in (Kubilay Aka) Peyker’e (Gülper Özdemir) aşkıyla Fenerbahçe aşkını birleştirmesi...

Fenerbahçe Başkanı Sabri Bey’in (Nejat İşler) Malta sürgünlüğünü göze alması...

Atatürk’ün (Yiğit Özşener) moral gücün önemini bilen bir lider olarak, Fenerbahçe’ye muvaffakiyetler dilerken onlara verdiği güven...

Özbekler Tekkesi’nden Taksim Stadı’na kadar film sahnelerinin gerçekliği...

Tam anlamıyla “zaferin filmi” olmuş... 

Yönetmen Abdullah Oğuz’un ellerine sağlık...

***

Anadolu’da bir söz vardır: Marifet iltifata tabidir. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’u kutluyoruz.

Böyle bir filmi Türkiye’ye kazandırdığı için...

Tarihimizin zihinlere kazınması gereken bir dönemini en akılda kalıcı biçimde gündeme getirdiği için...

“Kurtuluş Savaşı’nın bir de Fenerbahçe cephesi vardı” sözünü gözler önüne serdiği için...

Fenerbahçe bazı maçları kaybedebilir ama mevzubahis Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ise asla yenilmez ruhunu bugüne taşıdığı için...

Filmle birlikte 3 Temmuz 2011’de başlayan FETÖ’nün Fenerbahçe’yi ele geçirme kumpasının nedenleri bir kez daha yerli yerine oturuyor.

Spor elbet beden sağlığı için son derece önemli bir unsur...

Beyin sağlığı için de! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları