Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

AYM’nin sendikal hak sınavı...

19 Aralık 2023 Salı

2023 yılının son günlerindeyiz. Gündemde 2024 yılında çalışanların, emeklilerin alacakları maaş ve ücret zammı var. Açlık deyince akla Meclis’te ciğer partisinin, barınma deyince Merkez Bankası başkanının annesine taşınmasının geldiği bir ülkede dar gelirlilerin durumunu gündemin üst sıralarına taşımak hayli zor! Bu kesimler emeklerinin hakkını aramanın yanı sıra özgürlük ve demokrasi mücadelesi veriyorsa, işleri daha da zor! 

Türkiye’de “fedakârlık” öteden beri hep eşit paylaşılmış bir önermedir. “Feda” kısmı çalışanların olur, “kârlık” kısmı da iktidar çevrelerinin! 

Bugün bu gerçeği kamu emekçileri sendikalarının yaşadığı akıl, hukuk ve vicdan almaz eşitsizlik üzerinden anlatmaya çalışacağız.

***

Türkiye’de kamu çalışanlarının sendikalaşma hakkını elde etmesi kolay olmadı. Başta öğretmenler olmak üzere kamunun pek çok kesiminde, çalışanlar sendika hakkı için başvuracak makam bulmakta bile zorlandılar. Bu hakkı elde ettiklerinde bu kez karşılarına “iktidar gücünü kullanan meslektaşları” çıktı! 

Bu uzun tarihsel süreci bir başka yazıya bırakıp güncele gelelim. Cumhuriyetin kuruluş değerleri, özgürlük, demokrasi, alın teri mücadelesini önceleyen memur sendikaları, iktidar destekli sendikaların kıskacı altında. 

Kamu çalışanlarının önemli bir dilimi, iktidarın ön bahçesi görünümündeki Memur-Sen ve buna yakın konumda durarak güçlenen Kamu-Sen çatısı altındaki sendikaların bünyesinde. Bu sendikalar hak arama mücadelesini ikinci plana itince üye kaybetmeye başladı. Pek çok kamu çalışanı yukarıda tarif etmeye çalıştığımız iktidara karşı dik duran sendikalara yöneldi. Bunun üzerine iki yıl önce iktidarla bir olup toplusözleşmeye şunu eklettiler: 

-Üye sayısı işkolundaki tüm çalışanların yüzde 1’inin altında olan sendikalara üye olanlar toplusözleşme ikramiyesinden yararlanamazlar. 

Toplusözleşme ikramiyesi ayda yaklaşık 700 liraya karşılık gelen bir ek gelir. Yüzde 1’in altındaki sendikaya üye olan bunun ancak üçte birini alabiliyor. 

Üye sayısı daha az ama mücadele gücü daha yüksek sendikalar Danıştay’a başvurdu. Danıştay, eşitlik ilkesinden sendika seçme hakkının kısıtlanmasına kadar pek çok nedenle bunu iptal etti. 

Sorun mu canım? Danıştay iptal ettiyse Meclis’e gelen yeni bir çorba, affedersiniz torba yasanın içine yeniden konur. Öyle yaptılar. Üstelik yüzde 1’i de yüzde 2’ye çıkardılar. Zira bu sendikalar büyüyordu. 

231 sendikadan 188’i yüzde 2’lik baraja takıldığı için büyümeleri durdu. 

***

Anayasa Mahkemesi (AYM), önüne gelen bu durumu 25 Ocak 2023’te görüştü ve “kabul edilebilir” buldu. Ancak neredeyse bir yıldır “karar verilebilir” bulmuyor olmalı ki sonuca bağlamıyor. 

Söz konusu baraj nedeniyle toplusözleşme ikramiyesinin eşitsiz dağıtımı 2024’te daha da derinleşecek. 

Kamu çalışanlarının direnerek, didinerek elde ettiği sendika hakkı, böylesine kabul edilemez bir haksızlık nedeniyle sararıyor! İktidara yakın durma hakkının göstergesi haline dönüşüyor. 

AYM, 2023 bitmeden bu eşitsizliği gidermezse kamu sendikacılığı, iktidarın yan kurumlarından biri haline dönüşebilir. 

Kişisel başvurularla ilgili toplum vicdanının sesi olan AYM, yüz binlerce kamu çalışanını ilgilendiren bu temel hakkın gaspına göz yummamalı...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları