Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Atatürk, Hitler’in tam karşıtıdır!

08 Aralık 2019 Pazar

Almanya’nın devlet televizyonu ARD’de yayımlanan bir belgeselde, Atatürk’ü Hitler’le karşılaştırmaya yönelik saldırı ve Alevilerle ilgili ortaya atılanlar, hiç de yabancısı olduğumuz bir şey değil. Atatürk, zaman zaman onunla aynı çağda yaşamış devlet yöneticileriyle karşılaştırılır. Onların uyguladığı, ülkelerini yıkıma sürükleyen yöntemlerle Atatürk arasında benzerlikler kurmaya çalışılır. 

Ancak “çamur at izi kalır” bile olmaz, hiçbiri Atatürk’e bulaşmaz. Bunun sonucu olarak da 20’nci yüzyılın başında yaşamış, hayattayken yurttaşlarını titretmiş liderlerin tümü silinip gitti.

Atatürk’ü onlardan farklı kılan onlarca özellik var. En önemlisi Atatürk her adımı halkıyla birlikte attı, bunu yaparken de hep meşruiyet aradı. Kitapları bütün dünya dillerine çevrilen Amin Maalouf, Çivisi Çıkmış Dünya’da Atatürk’ün öteki liderlerden farkına değinirken, birinci sıraya “toplumsal meşruiyeti” koyar. 

Dünyanın bütün kıtalarında heykeli bulunan tek lider olan Atatürk’e ilişkin bugün de Türkiye’de ve dünyada yılda ortalama 20 kitap yayımlanıyor.

HHH

Atatürk hakkında en kapsamlı çalışmalardan birini yapan, Lord Kinross adıyla bilinen Patrick Kinross, 5 yıl çalıştı, “Atatürk Bir Milletin Yeniden Doğuşu” adlı kitabı 1960 yılında yayımladı. 

Kinross’a bu kitabından sonra yukarıda aktardığımız benzetmeyi anımsatırlar, yanında İtalya’nın faşist lideri Mussolini’yi de koyarlar. Kinross şu yanıtı verir:

“Atatürk’ün çağımızın en büyük adamlarından biri olduğuna dair, zihnimde en ufak bir şüphe yoktur. Gerçekten Türkiye son 10 yılda başarmış oldukları ile Batı’nın bazı milletlerini etkiledi. Ancak bu milletlerin liderleri Atatürk’ten çok farklı olarak, demokrasinin değerini çok tehdit edici bir güç olarak gördüler. 

Almanya’nın Adolf Hitler’i hür milletini esarete götürmüş, Atatürk ise esaret altındaki milletini özgürlüğe kavuşturmuştur.

İtalya’nın Mussolini’si sivil olduğu halde başkomutanlık sevdasına düşmüş; buna karşılık Atatürk, askerlik görevinin bittiğine inandığı anda sivil hayata geçmiştir. 

Gerek Hitler gerekse Mussolini toprak kazanma hırsı ile komşularının haklarına tecavüz etmişler ve bir imparatorluk sevdasına kapılmışlardır. 

Atatürk ise bunun tam tersini yapmış; bir imparatorluktan bir millet çıkarmıştır.”

Almanya, pek çok bakımdan Atatürk’ü öteki ülkelerden daha iyi anlayabilecek örneklere sahip. Bunların başında Prof. Dr. Albert Einstein’ın 17 Eylül 1933’te Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim makamına, Atatürk’e yazdığı mektup gelir. Hitler’in bilim insanlarına yönelik zulmünden kaçmak isteyenler çare arar. Einstein, ABD ile bağlantılarını kurmuştur. Bu mektuptan bir ay sonra 17 Ekim 1933’te ABD’ye kaçar. Einstein, o bilim insanlarına şunu söyler:

“Türkiye’yi de tercih edebilirsiniz. Orada da bilim yapabileceğiniz bir ortam var.”

Atatürk’e yazdığı mektupta bunu özetler. 

Daha o yıldan itibaren onlarca Alman kökenli bilim insanı Türkiye’ye gelir. 1930’lu yıllarda İstanbul Üniversitesi’ndeki profesörlerin 45’i Türk, 46’sı Avrupalı idi. 

Hitler’in zulmünden kaçan Alman bilim insanları, İstanbul ve Ankara’daki üniversitelerde tıp, hukuk, veterinerlik, tarih, coğrafya, mimarlık, güzel sanatlar alanında ders verdiler, çalışmalar yaptılar...

HHH

ARD kanalındaki yönetici ve gazetecilere çağrımız şu:

Eğer amacınız, Alevilerle ilgili kimi planların parçası olmak değilse...

Eğer amacınız, Hitler’in suçlarına ortak aramak değilse...

Eğer amacınız, “Zaten Atatürk’e ülkesinde de saldırılar var, bir darbe de bizden olsun” gibi art niyetli bir iş değilse...

Yanlışlarınızı düzeltmek sorumluluğundasınız...

Karşılaştırma anlamında değil ama son bir anımsatma:

Hitler’in bir mezarı yok... Anıtkabir bir mezardan öte, hâlâ bütün insani değerler için bir yanıtkabir! 

Hitler’in doğduğu ev, Nazizm için sembol haline gelmesin diye, Avusturya hükümeti geçen günlerde binayı karakol yapma kararı aldı... Atatürk’ün doğduğu ev ise Kurtuluş Savaşı sürecinde amansız mücadele ettiği, sonrasında aradan bir kuşak geçmeden barış anlaşmaları yaptığı ülkenin topraklarında en saygın ziyaret yerlerinden biri...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları