Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Asıl deprem devlette!

02 Ekim 2019 Çarşamba

İstanbul’daki 5.8’lik depremden sonra yaşananlar bir kez daha gösteriyor ki, devletin yönetim katlarındaki fay hatları çok daha tehlikeli. Her türlü sarsıntıya gebe...
Türkiye’nin deprem kuşakları üzerinde olduğu bir gerçek. Herkes bunu görüyor ama, kendisine bir şey olmayacakmış gibi düşünüyor.
AKP’nin ve genel başkanının umurunda olan tek şey var; iktidarını kaybetmemek!
Daha depremin olduğu gün, Erdoğan konuyla ilgili tüm yetkililerin bir arada olduğunu, alınan önlemlerin masaya yatırıldığını söylüyor, herkesin adını sayıyor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adını saymıyor. Belli ki daha ilk günden kafaya koymuşlar, İmamoğlu’nu yok saymak ve yıpratmak için depremi bile kullanacaklar.
Her türlü felakete önlem alınır ama, buna zor!
İmamoğlu, iktidarla didişerek siyaset yapmayı planlamış olsa, bu iddialar bir nebze taraftar bulabilir. Ancak İmamoğlu, Saray’dan bile randevu istemiş, verilmeyince nedenini sormuş bir kişi. İstanbul’da tüm tarafların katıldığı bir deprem toplantısına neden katılmasın!

***

Konunun özü, gerçeklerin konuşulmasını engellemek.
En yakın durumdan başlayalım; imar barışı neydi?
Hükümet hem halktan para toplamak hem de oy toplamak için 2018 başında “imar barışı” adı altında, kaçak yapılara af çıkardı. Haziran 2018 sonuna kadar süre tanındı, baktılar ki istedikleri kadar para toplanmıyor, süre uzatıldı. Olmadı, bir kez daha uzatıldı. 2019’da bir kez daha uzatıldı. Mart 2019’da Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yaptığı açıklamaya göre 10 milyon kişi, “Benim yaptığım bina kaçak” ya da “Sahip olduğum binaya kaçak bölümler ekledim” diye başvurdu. Bakanlık da, kaçak yapının durumuna göre salma yaptı.
Balkon kaçaksa 5 bin, ek oda kaçaksa 10 bin, binanın tümü kaçaksa pazarlığı tabi!
Bu büyük halk hizmetinden sonra devletin topladığı para 17.5 milyar lira.
Daha izinli, ruhsatlı yapıların ne kadarının sağlam olduğu bilinmeden 10 milyon kaçak yapı devlete verilen para ile “sağlam” hale geldi!
Gündemdeki sorulardan biri şu; 1999 yılından bu yana “deprem vergisi” adı altında toplanan para miktarı 66 milyar lira. Bu para ne oldu? Nerelerde kullanıldı? Ne kadarı depreme karşı alınacak önlemler için harcandı?
Bu soruların yanına şunları da sormak gerekiyor:
İstanbul’da imar barışına giren bina sayısı ne kadardı, bunların depreme karşı dayanıklı olup olmadığı biliniyor mu? İmar barışı için toplanan para nerelere harcandı?
Bu soruların gündemde olmaması için, gerçeklerin tartışılmaması için ortaya İmamoğlu polemiği atılıyor.
İktidarın bu çabaları gösteriyor ki, İmamoğlu hâlâ hazmedilememiş. Anlıyoruz, bunun zorlukları var ama, gerçek şu:
İstanbul gibi bir şehirde deprem anında atılacak adımların en az yüzde 70’i doğrudan belediye ile ilgili.
Bu gerçek göz ardı ediliyorsa, asıl deprem, asıl kırılmaya hazır fay hatları devlet katlarında demektir.

***

Geçen yaz Japonya gezisi gözlemlerini Cumhuriyet’te 5 gün paylaşmıştık. Japonya’nın da tıpkı Türkiye gibi deprem hattında olduğu biliniyor. Japonlar bütün yaşamlarını bu gerçek üzerine kurmuşlar.
Binalar, depremde sallanmıyor, esniyor...
İnsanlar, depremde telaşlanmıyor, refleksle değil, bilinçle hareket ediyor.
Bütün bunları çözmüşler. Japonya gezimde depreme karşı bir önlem daha öğrendim; çiçeklerin ve saksıların zarar görmemesi için yöntemler geliştirilmiş.
Saksılar sabitleniyor, şiddetli depremde olası devrileceği yön dikkate alınarak yerleştiriliyor.
Bizde ise Cumhurbaşkanı’nın yardımcısına göre her şey mükemmel...
Çiçek gibi!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları