Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

93'une Giren Mandela'yi Buyuk Yapan...

24 Temmuz 2011 Pazar

Guney Afrika Cumhuriyeti'nin efsanevi Devlet Baskani Nelson Mandela 18 Temmuz'da 93. yasini kutladi.

Mandelanın yaşamından kesitleri, kimi deneyimlerini bu sütunda da yeri geldikçe dile getiriyoruz. Bugün bir bütün olarak Mandelanın yaşamını ve Güney Afrika Cumhuriyetinin (GAC) deneyimini paylaşalım.

20. yüzyılın insanlık dışı sistematik uygulamalarından 10 örnek verin deseler, bunlardan biri GACdeki ırkçı baskıcı yönetim olurdu.

15. yüzyılda Portekizli denizcilerin Hindistana ulaşmak için çıktıkları yolculukta Afrikanın en güneyindeki Ümit Burnunu keşfetmeleriyle bölgenin kaderi değişti. Daha sonra bulunan zengin altın rezervleri Hollandalıların yurt edinme duygusunu güçlendirdi. Bütün bunlar doğal olarak beraberinde iç savaşları getirdi. Amerikaya köle ticaretinin de etkisiyle yerlilerin sayısı iyice azaldı. Altın madenleri daha fazla işgücü istiyordu. Derken Hindistan başta olmak üzere Asyadan işçi getirildi.

Maden sahibi beyazlar, yerli siyahlar, Asyadan gelen sarı ırk ülkenin bayrağını da etkileyen gökkuşağını oluşturdu.

Ancak bu yelpazede düzen tutmak çok da kolay değildi. Öyle ki; beyaz yönetim siyahların haklarını aramaması için okuma yazma öğrenmesini bile engelliyordu. Bir beyazın siyahı öldürmesi suç değildi. Bunlar, Afrikaner dilinde ayrılık anlamına gelen apartheid yönetiminin basit örnekleriydi.

Mandela işte bu gidişe hayır demek için mücadeleye girişti. 1951de 33 yaşında Afrika Ulusal Kongresinin (ANC) Gençlik Birliği Başkanıydı. Ertesi yıl yönetim onu tüm siyasi eylemlerden yasaklı hale getirdi. Ama o sürdürdü. Yolun devamı cezaeviydi.

27 yıllık cezaevi yaşamının 18. yılında ANCnin eylemlerini kınaması koşuluyla salıvermeyi önerdiler, reddetti.

***

Mandela Şubat 1990da 72 yaşında serbest bırakıldığında aslında özgürlüğüne kavuşan apartheid yönetimiydi. İçte ve dışta öylesine baskı oluşmuştu ki daha fazla direnemezdi.

Madelanın da asıl büyüklüğü bu aşamadan sonra başlar. 27 yılda bir gram kin, nefret biriktirmemişti. Tam tersine ülkesinde bu duyguların esiri yönetimin bir daha hiç olmamasını istiyordu.

1994 seçimlerine ANCnin önderi olarak giren Mandela oyların yüzde 62sini aldı, 257 sandalye kazandı. Beyazları temsil eden Ulusal Parti ise yüzde 20 oyla 82 sandalye elde etti.

Bu sonuçların dili açık: Mandela, hükümeti istediği gibi kurabilir, her türlü yasayı çıkarabilir.

O ne yaptı?

Beyazlara koalisyon önerdi.

Hükümeti birlikte kurdular. Geçmişin tüm ırkçı izlerini silmek başka türlü zor olurdu.

Büyük olmak için sadece büyük oy almak yetmiyor, aynı zamanda büyük düşünmek gerekiyor.

Bugün GAC, dünya sahnesinde sadece ekonomik büyüklüğüyle değil, demokrasisini ve iç barışını güçlendirmesiyle de söz sahibi.

Dilleri, dinleri, vücut renkleri ayrı insanlar aynı topraklar üzerinde biz her şeyden önce insanız deyip gerçek bir gökkuşağı oluşturdular.

***

Tıpkı dünkü Sudan Bölününce başlıklı yazımızda olduğu gibi bugün de Mandelayı ve GACi anlatırken kıssadan hisse diye düşündük...

Bir köşe yazısı çerçevesi içinde daha fazla ayrıntılandırmak zor. İnanın, Mandela ve arkadaşlarının yargılandığı dönemdeki GAC yasaları ve mahkemeleri bugünkü Türkiyeye çok yabancı değil!

Her şeyi bir yana bırakıp soralım:

Bugün yargı uygulamaları iç barışın güçlendiricisi mi, iç gerilimin arttırıcısı mı?

Mandelanın 93. yaşını kutlarken, bizim de kin, nefret ve intikam duygusundan uzak kişilerce yönetileceğimiz günlerin uzak olmamasını dileyelim!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları