Sandığa doğru giderken iktidarından, muhalefetine tansiyon yüksek. Bir yandan ağır ekonomik kriz, hayat pahalılığı, bir yandan kutuplaştırıcı söylem ve Cumhuriyet ilkelerinin tehlikede olduğu kaygısını artıran gerici adımlar...

Geçen hafta TÜİK’in yayımladığı verilere göre tüketici fiyatları şubat ayında yüzde 4.53 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 67.07. Gıdadaki yıllık artış yüzde 71.12. ENAG’a göre ise yıllık enflasyon yüzde 121.98. Enflasyon yine emekli ve çalışanı yıktı. Gıda fiyatları gibi döviz kuru da kendi rekor denemelerini yapmakla meşgul.

İktidar cephesinde seçim öncesi, krizden çıkışın yakın olduğuna dair iyimserlik pompalanıyor. Ama yurttaş, özellikle büyük kentlerde yaşayanlar için gıdadan barınmaya, eğitimden ulaşıma harcama kalemleri arttıkça artıyor.

31 Mart seçimleri için geri sayım sürerken gazetemiz Yerel Yönetimler Eki’nin üçüncü sayısını bu çarşamba siz değerli okuyucularla buluşturacak. Belediye başkan adaylarının projelerini de anlattığı çalışma aynı zamanda il, ilçeler bazında ülkenin toplumsal, ekonomik tablosunun da bir anlamda fotoğrafı. Yurttaşın geçim derdi, üniversite öğrencilerinin gıda, barınma konularında yaşadıkları ciddi zorluklar ortak kaygıların merkezinde.

Bol keseden seçim vaatleri sürerken geçen hafta gündeme yansıyan haberlerden biri de Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda, öğrencilere haftada bir gün şirketler tarafından çorba satılmasına ilişkin hazırlığıydı. Bir öğün ücretsiz olsun derken gelinen durum bu... Hatırlatmakta fayda var, 2023 bütçe görüşmelerinde de okullarda ücretsiz bir öğün yemek verilmesi teklifi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedilmişti.

Akdeniz’de Amerikan iskelesi...

Seçim gündemi arasında Akdeniz’deki gelişmeleri de es geçmemek gerek. İsrail’in Gazze’ye yönelik ağır bombardımanında yaklaşık beş ay geride kaldı. En az 31 bin Filistinli yaşamını yitirirken bölge kıtlıkla karşı karşıya. Gazze Şeridi’nde güneydeki Refah’a doğru sığınan yaklaşık 1 milyon kişi ateş hattında sıkışmış halde. Mısır sınırından yollanan yardımların Refah kapısından içeriye doğru ilerlemesinde zorluk yaşanırken İsrail’e sözde söz dinletemeyen Batı ile bazı Arap ülkeleri, bu kez çareyi havadan yardım paketleri atmakta buldu. Şimdi de ABD ve Avrupa Birliği (AB) planlarında Akdeniz çıkışı dikkat çekiyor. Washington, Gazze’ye deniz yoluyla insani yardım ulaştırmak gerekçesiyle “geçici liman” kuracak. ABD ordusu, Gazze açıklarında “yüzer iskele” inşa hazırlığında. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden (GKRY) buraya gönderilecek yardımların İsrail tarafından denetleneceği belirtiliyor.

AB de Almanya, Yunanistan, İtalya, Hollanda, GKRY, BAE, İngiltere ve ABD’nin denizden insani yardım koridoru açmasına ilişkin ortak yaklaşım ilan etti. Bunu İsrail işbirliğinde yürüteceği vurgusu da eklendi. Ancak bu mekanizmanın ABD’nin yüzer iskelesiyle bağlantılı olup olmayacağı henüz net değil. Önceki gün insani yardımları taşıyan bir İspanyol gemisinin Gazze’ye doğru yola çıkmasının planlandığı duyuruldu.

AB’nin, Gazze’ye yardım adımında Mısır’da istikrarın sağlanması hedefinin de olduğu yorumları yapılıyor. İsrail’in Filistinlileri Mısır’ın Sina bölgesine doğru sürme arayışına karşı Kahire yönetiminin diken üstünde olduğu, topraklarında Hamas gibi İhvan’a yakın İslamcı grupları güçlendirmek istemediği biliniyor. Yönetimsel bir boşlukta ise Mısır’da bulunan Afrika’nın farklı ülkelerinden sığınmacıların rotasının Avrupa’ya yönelebileceğine işaret ediliyor. Akdeniz üzerinden yeni göç akınına karşı AB’nin Gazze’deki krizi kontrol altına alarak Mısır’la ilişkileri koruma çabasında olduğu da iddialardan biri.

Hem silah hem yardım! 

İnsani krize yönelik yardım elbette yaşamsal önemde. Ancak hem İsrail’e silah verip hem Filistinli sivillere yardım söylemi gibi denizden koridor oluşturmak da tartışmaların merkezinde. Öncelikle bu yardımların Filistin topraklarına ulaşması nasıl sağlanacak?... Tıpkı karadan olduğu gibi hava ve denizden de İsrail ablukası var. Karadan engelleyip buradan niye serbest bırakacak?... BM’den bir üst düzey yetkili de ABD planına “saçma” tepkisini verdi. Peki bu adımla, Filistin’e ait Gazze kıyılarında, İsrail ile işbirliğinde egemenlik konusunda kalıcı bir yabancı oluşum mu hedefleniyor?...

Doğalgaz yataklarıyla enerji, gemi trafiği, stratejik konumuyla güç mücadelesinin merkezindeki Akdeniz’de atılacak her adımın Kıbrıs konusu da düşünüldüğünde Türkiye açısından kritik olacağı ortada.