Jale Özgentürk

Pamuk ülkesinde bin liraya mont! (09 Kasım 2022)

09 Kasım 2022 Çarşamba

Türkiye’deki 22 milyon haneye enflasyon ateşi düşmüş cayır cayır kavuruyor. Karnı tok sırtı pek olanlar “baz etkisi” gibi cilalı kavramlarla “Enflasyon ha düştü ha düşecek” algısı yaratmaya çalışsa da o iş öyle kolay değil!

Kış artık kapıda. Isınma giderlerini kara kara düşünen dar gelirlinin bir büyük derdi daha var: Kışlık giyim masrafları. Geçen yıl 250 lira olan mont, bu yıl 1000 TL’den başlıyor. Botlar da yine bin lirayı bulmuş durumda. Alışveriş merkezlerindeki giyim etiketleri çok yaygın tabirle “El yakıyor...” TÜİK’in verilerine göre en çok fiyat artışı yüzde 8’le hazır giyim ve ayakkabıda gerçekleşmiş. 

Oysa Türkiye bir tarım ülkesi. Pamuk da en önemli tarım ürünlerimizden biri. Bugünlerde üreticinin yine sokaklara düşerek sesini duyurmaya çalıştığı bu üründe durum ne bakmak istedim. Baştan söyleyeyim, karşımızda yine aynı sorun boylu boyunca duruyor: Tarımda planlama eksikliği, üreticinin yalnız bırakılması ve tabii ki “dünyada eşi benzeri olmayan” ve olmadığı için de sadece bizim ekonomide uygulanan Türkiye modeli!

Türkiye, pamuk üretiminde dünyada ilk yedi ülke içinde yer alıyor. Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık’ın verdiği bilgiye göre, Türkiye’de pamuk ekim alanları geçen yıl 350 bin hektarken bu yıl yüzde 30 artarak 450 bin hektara çıkmış. Lif pamuk üretiminin ise 1 milyon tonu bulması bekleniyor. Ancak Türkiye’nin ihtiyacı 2 milyon ton. Yani Türkiye’de üretim artmasına rağmen, net ithalat bağımlısı bir ülkeyiz.

Uzun yıllar pamuktan uzak duran Türk çiftçisini bu yıl yeniden bu ürüne yönelten ise dünyada artan fiyatlar oldu. Pamuk geçen yıl 1.33 dolara kadar çıkınca üretim de arttı. Ancak bu mutluluk uzun sürmedi, dünya fiyatları tüm emtialarda olduğu gibi bugünlerde pamukta da geriledi. Dün itibarıyla pamuk fiyatı 0.87 dolar civarındaydı.

Pamuk piyasası, diğer tarım ürünlerinde yaşandığı gibi yine bir arz-talep krizi içinde... Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin üretici kooperatifi Çukobirlik’in açıkladığı 21 TL fiyata rağmen pamuk alımını durdurması, üreticiyi zora soktuğu gibi, sesini duyan da yok!

Türkiye yıllarca “beyaz altın” diye tanımlanan pamukta çok ciddi bir potansiyele sahip. Üretimdeki artış eğilimi de bunu gösteriyor. Oysa tarımın genel hastalığı olan planlama bu üründe de mevcut değil. 

Özkan Karaca önemli tekstil üretici ve ihracatçılarından biri. Pamukta Türkiye’nin ihtiyacının tamamını karşılayabilecek kadar üretim imkânına sahip olduğunu söylüyor. Bunun yolunun ise doğru stratejiden geçtiğine işaret ediyor. Hem pamuk üretiminin artması hem de hazır giyim üreticisinin dışa bağımlılıktan kurtulması, cari açığın azalması için mutlaka üreticinin desteklenmesi gerektiğini söylüyor. 

Bir tekstil üreticisi olarak çarşı pazardaki fiyatların neden bu kadar yüksek olduğunu da soruyorum Karaca’ya ve şunları söylüyor:

“Bu yılın başında fabrikada 185 bin lira ödediğim elektrik faturasını bu ay 1 milyon 285 bin lira olarak ödedim. Ekonomi iyi yönetilmiyor. Sorunların kaynağında maliyet artışı var. Dünyada görülmeyen ekonomi politikaları uygulanıyor.”

Dövize çevrildiğinde Türkiye’de bin liraya satılan montun 54 Avro olduğunu da hatırlatan Karaca, “Fiyatlar aslında yüksek değil. Halkın alım gücü yok oldu” diyor ve ekliyor “Vatandaş alamıyor, turistler de olmasa yandık!”

Tarımda bir cennet olan Türkiye’de bir yılda daha da alevlenen enflasyon kâbusu büyümeye devam ediyor. Zeytinin vatanında litresi 250 TL’ye zeytinyağı almaya başladık. Şimdi pamuğun vatanında yurttaş ikinci el kıyafete muhtaç! Buna bizi mahkûm edenler, şapkayı önlerine koyup düşünsün!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları