Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yurttaşlık Bilgisi (31.01.2012)

31 Ocak 2012 Salı
\n

\n

\n\n\n

Uludere katliamının üstünden tam bir ay geçti. Bu işle ilgili yetkililer Kimin bu felakette katkısı varsa, o mutlaka ortaya çıkarılacaktırdediler. Ancak bir ay geçmesine rağmen sorular havada uçuşuyor ve biz bu ülkenin yurttaşları, oralarda neler olup bittiğinden, kimin vur emriverdiğinden habersiz bekliyoruz. Gazetelerde, herkeste bir suskunluk, sanki orası bir yurt parçası değil, sanki orada ölen ve yaşayan insanlar bu ülkenin yurttaşları değil. \n

\n

Yüreğim isyan halinde, Selahattin Demirtaş lafı uzatmadan Başbakana soruyor, Efendim, orada elli kişi var, ne yapalımdediklerinde siz vurundemediniz mi?\n

\n

Başbakan yerine Hüseyin Çelik yanıt veriyor: Sayın Başbakanımızla bizatihi görüştüm. Sayın Başbakan Bu ifade hem yalan hem iftiradır. Ben böyle bir şey demedim diyor. Sayın Başbakanın, böyle bir vicdansızlık içinde olması asla söz konusu olamaz. \n

\n

Vicdansızlık, burada duralım. Kaçağa çıktıkları bölgedeki bütün askeri unsurlar tarafından bilinen köylülerin üstüne F16larla bomba atılmasının vicdansızlıkolduğu devlet tarafından da, devleti yöneten AKP tarafından da kabul ediliyor. \n

\n

Şimdi soru, böyleyse bu vicdansızlığıkimler yapmış, kimlerin emriyle 12-13 yaşında çocuklar bombalarla öldürülmüş? Bu soruya cevap vermesi gereken, elbette hükümet. \n

\n

Bir ay içinde neler oldu. MİT Bu istihbaratı ben vermedimdiyerek işin içinden sıyrıldı. Amerika, elçisi vasıtasıyla Biz sadece istihbarat veririz, hedef belirlemeyizdiyerek kendini temize çekti. Geriye ne kaldı? \n

\n

Şu anda olayın hemen hemen tümünü gösteren, dört saatlik bir görüntü Diyarbakır savcılığına nihayet gönderildi. Bunca zaman sonra o görüntülerde neler olup bittiğini Ankarada pek çok yetkili görmüş durumda. \n

\n

Peki biz neden bilmiyoruz? \n

\n

Bu kayıtlar bilindiğine göre, savcılar neden bunu inceleyip adli bir dava açmıyorlar, bu vicdansızlıkkarşısında alınacak hiç mi idari bir tedbir yok? \n

\n

Dört bir elden bir sessizlik var. F16ların ve bölgedeki tüm askeri konuşlanmanın komutanı, daha büyüğü yok, Genelkurmay Başkanı kendi kurumunun da sorumlular arasında olduğunu unuttuğundan mı, nedir, ağzını bıçak açmıyor. Bırakın bir özür dilemeyi, neredeyse ortalıktan kaybolacak.\n

\n

Haklıdır, orduları yöneten, bir kışlada bir kuş uçsa haberi olan, suskun Genelkurmay Başkanına, olayın hemen ertesinde bizzat Başbakan teşekkür etti. \n

\n

Daha başka ne söylenebilir? \n

\n

Ah keşke, katliamda herkes ölseydi, tek bir kişi dahi kurtulamasaydı, o zaman dört saatlik görüntüleri silinebilir, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranılırdı, zaten balık hafızasına fazlasıyla güvenilen halkımız da bunları unutabilirdi. Ne yazık ki, kurtulanlar var ve ne yazık ki, annelerin babaların hafızaları balık hafızası değil. Onlar çocuklarının sıcak nefesini biliyorlar, kokularını asla ve asla unutmayacaklar ve hiç kimse, emin olun, bu katliamı unutmayacak.\n

\n

Benden söylemesi, bu olayı gizleyerek, bütün Türkiye yurttaşlarını duyarsız, bellekleri olmayan amip yaratıklar olarak görüyorsunuz, ama öyle değil. Biz sadece şunu diyoruz, evet, bir katliam yapıldı, belki de birileri istemeden bu olmuştur, öyleyse biraz açıklık, biraz cesaret, bize bunun nasıl olduğunu anlatın.\n

\n

Sadece bu olayı değil, her gün kafatası ve kemiklerin dağ gibi yığıldığı Diyarbakır surlarında, bir zamanlar neler olmuş, bu kemikler kimlere aittir, bunu nasıl çözeceğinizi bize anlatın. Bu toplumda, sadece ama sadece oğlundan geriye kalan bir kemik parçasını göğsünde taşımak isteyen analar varsa, yurttaşlık bilgisinde hep birlikte sınıfta kaldık demektir. \n

\n

Ve açıklayın, bu hızlı tren muhabbetiyle, güzelim trenlere kapatılan Haydarpaşa Garını ne yapmak istiyorsunuz? Bu muhteşem bölgeyi ulaşıma kapatıp, kimlerin yararına sunacaksınız? Bu ranta göz dikenler hiç mi bir Türk filmi seyredip gözyaşı dökmediler. Hiç mi göç eden bir ailenin Haydarpaşadan başlayan hikâyesini dinlemediler. Haydarpaşanın bir gün otel, motel, alışveriş merkezi olabileceğini rüyamda görsem inanmazdım ama anlaşılan o ki, bu ahir ömrümde onu da göreceğim. Bir yurttaş bu ülkede nasıl mutlu olur? İşte asıl soru da bu.\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları