Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ünye Fatsa Arası Ordu Kuruldu...
Yeter artık, 54 çokuluslu şirketin taşeronu Amerika Birleşik Devletleri, senden bıktık! Yeter, tıpkı Latin Amerika’da olduğu gibi bu topraklardan çek elini! Her şeyi karıştırmakta, algı yönetiminde üstünüze yok! Çünkü işiniz, bu dünyayı daha da yoksullaştırmak ve doymak bilmeyen hırsınızı tatmin etmeye çalışmak!
\nŞimdi sıra Karadeniz’de! Çünkü sizinle işbirliği yapan hükümet ve sizin ölçeğinizde bir toz zerresi kadar yer tutan, işbirlikçi yerli sermayeyle, Karadeniz’i termik ve nükleer santrallarınızla öldürmeye niyet ettiniz. Ve yıllardan beri Doğu’da ve Güneydoğu Anadolu’da yapamadığınızı, yani Kürt Türk kapışmasını şimdi Karadeniz bölgesine taşıyarak yapmaya çalışıyorsunuz.
\nAma bir şeyi atlıyorsunuz, tıpkı Bolivya’da, Guatemala’da, Ekvador’da atladığınız gibi… İnsanları satın alabilirsiniz, bazı sivil toplum kuruluşlarını satın alabilirsiniz ama bir bölgenin yaşadıklarını ve toplumsal belleğini satın alamazsınız.
\nToplumsal bellek, sizin korkunç iktidarınızı en çok sarsan, sizi en çok düşündüren olgudur. Henüz imparatorluğunuz insanların toplumsal belleğini silecek bir teknoloji geliştirmedi. Ve şimdilerde at koşturmaya çalıştığınız Karadeniz bölgesi, direniş kahramanlarıyla dolu bir bölgedir.
\nOnlardan biri mutlaka arşivlerinizde vardır. Terzi Fikri. Dosyalarınızdaki Fatsa olayları bölümüne bir göz atın! Ama burada bir parantez açmak istiyorum, sizin göz atmanız yetmez, asıl bizim bir göz atmamız gerekiyor.
\nTerzi Fikri, bir terzidir ve Fatsa’da yaşamaktadır. Dünyanın değişmesinden yanadır. İnsanların birlikte üretmesinden ve hakça paylaşımdan yanadır. Ordu’nun en yakın ilçesi Fatsa’da 1979 yılında bağımsız belediye başkan adayı olur. Tüm adaylardan daha fazla oy alarak seçilir. Artık Fatsa’nın şiirli günleri başlamıştır.
\nÖncelikle çamurdan kurtulma kampanyasına önem verir. Çünkü Fatsa’yı kuşatan çamur pek çok hastalığa neden olan bir bataklıktır. Çamur Fatsalıların da katkısıyla kırk günde kurutulur. Sıra yaşamı güzelleştirmeye gelmiştir, kültür festivalleri, kadın emeğinin ön plana çıkarılması, gençlerin boş zamanlarını yaratıcı uğraşlarla geçirmesi Terzi Fikri’nin ve arkadaşlarının başlıca işleri arasındadır. Öte yandan hiçbir vurgun olmadığı için belediye işçilerinin ücretleri tıtır tıkır ödenmektedir. Ayrıca kadınlarla yapılan işbirliği sayesinde 400 profesyonel kumarcının bulunduğu ilçede kumarın önüne geçilir. En önemlisi Terzi Fikri, Fatsa’yı 11 bölgeye bölmüş ve burada seçimle gelen mahalle komiteleri kurulmuş ve bunlar doğrudan yönetime katılma hakkını kazanmışlardır.
\nFatsa, ülkede yepyeni bir yönetimin var olabileceğini gösterdiği için, iktidara göre tehlikeli bir yer olmuştur. Bu nedenle zamanın başbakanı Demirel, Çorum’da 50 kişinin öldüğü, kentin yakılıp yıkıldığı olaylarının olduğu sırada şöyle der: “Bırakın Çorum’u Fatsa’ya bakın!”
\nGerçekten de Fatsa’dan kurtulmak gerekmektedir. Bu nedenle, 1980 yılının 12 Temmuz sabahı ordu Fatsa’yı kuşatır, mevcut partilerin “Burada komünist bir idare yok. Biz burada hem yönetimden hem hayatımızdan hoşnutuz” dilekçeleri bile hasır altı yapılır ve Fatsa ele geçirilir. Terzi Fikri ve arkadaşları tutuklanır. İşkencelerden geçirilir. Terzi Fikri ve arkadaşları yıllarca hapis yatar ve bu hapis sırasında, 1985 yılında Terzi Fikri’nin kalbi bir gün durur.
\nFatsa olaylarını yediden yetmişe tüm Karadeniz halkı bilir. Sadece Karadeniz halkı mı, Fatsa bu ülkenin devrimci belleğinde her zaman parıldayan bir küme yıldız gibidir. Asla sönmez.
\nSadece Terzi Fikri mi? Karadeniz her zaman direnişin, inadın memleketi olmuştur. Yakın zamanlarda, Hopa’da Başbakan’ı protesto mitinginde biber gazı yiyip kalbi dayanmayan Metin Hoca’yı anımsayın…
\nYa Sinop, dünyada cezaeviyle bütünleşmiş başka hiçbir kent yoktur. Bu cezaevinde öyle muhalif kitaplar yazılmış, öyle muhalif şiirler okunmuştur ki… Çok hikâye biliyorum ama bir hikâye anlatmakla yetinmeliyim. “Tatar Ramazan”ın yazarı Kerim Korcan, komünist olmaktan yıllarca bu cezaevinde yatar, bir gün çıkar ve hemen sahildeki meyhanelerden birine oturur. Cebinde parası yoktur. Ne yapacağını bilemez. Meyhaneci gelir ve ona rakı, meze ısmarlar. Kerim Korcan adama bunu neden yaptığını sorar, cevap çok basittir. “Biz Sinopluyuz, insanı severiz.”
\n54 şirketin taşeronu ABD’nin CIA, FBI ve binlerce kurumunun bu hikâyeden haberi yoktur. Zaten, bu aşağılık güce karşı elimizdeki en güçlü şey, bizi biz yapan hikâyelerimizdir.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!