Ülkemin cehennem halleri

13 Kasım 2022 Pazar

Geçenlerde bir arkadaşımla konuşurken söz uyuşturuculara geldi. Ve arkadaşım şöyle dedi: “Bu işi Batılı ülkeler düşünsün, biz geçiş ülkesiyiz.” Aman aman sizler de böyle düşünüyorsanız bu bilgiyi hemen unutun. Ülkemiz artık bir geçiş ülkesi değil ne yazık ki en çok uyuşturucu kullanılan ülkeler arasında neredeyse birinci sıraya yükselmiş durumda. 

Çünkü mafya grupları ülkemizde cirit atıyor. Öyle ya, adalet sisteminin çöktüğü, kimin eli kimin cebinde olduğu bilinmeyen, her kurumun rüşvete battığı bir ülke kadar mafyaların işine yarayan başka bir ülke olabilir mi? 

Evet, iktidarlar gelip geçer ama toplumu bir ahtapot gibi ele geçiren çürümeyle baş etmek iktidarı devirmekten daha zordur. AKP iktidarının uyguladığı ekonomik model ve eğitim sistemi ne yazık ki özellikle genç insanları geleceksiz bir çürümenin içine bıraktı. Geleceğini göremeyen, ailesinden öğrendiği bir yığın insani değerin hayatta hiçbir karşılığı olmadığını hisseden genç insan için bir başka tuzak hazır bekliyor: Gelsin uyuşturucular!

Gözlerimizi ne kadar kaparsak kapayalım bu gerçek sinsice hedefindeki genç insanları çok kolayca tuzağına düşürüyor. Ülkemizde uyuşturucu kullanma yaşı 11’e inmiş, kullanma yüzde 300 artmış. Özellikle gençlerimiz bir haşere ilacı olan bonzai adlı uyuşturucunun tehdidi altında! Çocukların dilindeki adı “Metin hoca” olan sentetik kokain (met) ise artık her köşe başında satılmakta!

Nedir bonzai? Bir sentetik uyuşturucu. Çinli bir kimyager bonzai adlı bitkiye sıktığı haşere ilacını soluyunca uyuşturucu etkisini keşfetmiş daha sonra bu uyuşturucu Çin, Almanya ve Belçika’daki bonzai laboratuvarlarından bütün dünyaya yayılmış. En önemli özelliği ucuz olması. Devamlı kullanıldığında kalıcı deliliğe yol açıyor. Üstelik gramajı artırmak satıcıların vicdanına kalmış. Floresan (cam tozu), fare zehiri gramajı artırmak için kullanılan maddeler. Bonzai içen birinin gözleri kızarıyor ve gençler bunu göz damlası kullanarak devreden çıkarıyorlar. Öte yandan bonzai idrar testlerinde çıkmıyor bu da kullanımı artıran nedenlerden biri. 

“Metin hoca” ise gene laboratuvarlarda yapılan dehşet bir uyuşturucu. Kokain zenginlerin uyuşturucusu “Metin hoca” ise yoksulların! En çok met laboratuvarlarına Amerika, Belçika ve Hollanda sahip. Bu arada Kılıçdaroğlu’nun ülkemizdeki uyuşturucu dehşetini dile getirmesinden sonra, Jandarma Jandarma Genel Komutanlığı’nın onu dava etmesi benim kafamı fena karıştırdı. 

Evet, çürümenin boyutları dehşet verici. Ama şaşırmamak gerekiyor, işsiz, kendi için bir gelecek görmeyen genç insanın uyuşturucunun kollarına atılmasından daha doğal bir şey yok. Bizler büyük politikalarla ilgilenirken yok cemaat yok Tayyip derken uyuşturucular başını alıp gitmiş. Ayrıca devletin uyuşturucularla mücadele için yeterli fon ayırmadığını biliyoruz. Bağımlıların tedavisi için yeterli rehabilitasyon merkezi de yok. Üstelik buralara yatmak için en az üç ay sıra bekleniyor. Bağımlı yoksulsa ailenin işi daha da zor. 

Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere: Birçok ülke uyuşturucuyu serbest bırakıyor ya da bırakmaya hazırlanıyor. Çünkü ortada deli bir para var. İyice çöküntüye giren neoliberal ekonomi, denize düşenin yılana sarılması misali bu paraya göz dikmiş durumda. Yani bu paraya ortak olmaya çalışıyor. Uyuşturucular serbest satıldığında elbette önemli bir pay vergi olarak devletlerin kasasına girecek. İş bu noktaya gelmiş durumda. Kimseleri “Bu yöntemle uyuşturucuları kontrol edeceğiz” diye kandırmasınlar. Bütün amaç pay almak. 

Bu arada uyuşturucuyla mücadele eden dernekler uyarıyor. Çocuk parasız, önce usuldan maddeye alıştırılıyor ardından altına bir araba veriliyor, bir ev açılıyor ve artık madde kullanan kişi uyuşturucu baronlarının adamı olarak barlarda, diskoteklerde dolaşmaya başlıyor. Yeni kurbanlar için! 

Son bir not: Sakın ola ki esrarı masum bir uyuşturucu sanmayın. O da sentetiklerle yıkanıyor ve en önemlisi sert uyuşturuculara geçiş maddesi. Ayrıca genlerimizde normal hayatta uyuklayan şizofreni ya da paranoya gibi hastalıklar esrarla karşılaştıklarında aktif hale geliyorlar. Dört beş arkadaş çocuğunun hayatı böyle karardı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları