Soma katliamının bir yıldönümünde bu köşede yazdığım yazıya “Yerüstünde doymayanlar iktidarda oldukça...” başlığını atmış, yazımı şu satırlarla bitirmiştim:

“Soma katliamında yaşanan her şey, insan onuruna da mantığına da aykırıdır. Türkiye’de mevcut iktidardan kurtulmak, halkı cendereye alan dinci ve yağmacı gericiliği aşmak, bir onur meselesidir. Yerüstünde doymayanlar iktidarda oldukça, yeraltında ve yerüstünde katledilen onurlu insanların ruhları huzur bulmayacak!”

Bir haftadır hava sıcaklığının -5 dereceye düştüğü bir bölgede yerin altında madenciler direnirken, bugün yine yer üstünde doymayanları ifşa etmek zorundayız. Çünkü Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki 500 işçi, kendini yeraltındaki madene kapatarak greve başladı!

ALIN TERİNE KARŞI ÖZELLEŞTİRME RANTI

Nedir amaçları? Özelleştirme kararının geri çekilmesini istiyorlar.

Çayırhan Maden Ocağı’ndaki varlık satışına karşı direniyorlar. Çayırhan Termik Santralı maden sahaları hakkında alınan özelleştirme kararına itiraz ediyorlar. İşçilerin haklarıyla ilgili belirsizliklerin olduğu şartnameyle iş güvencesinin ortadan kaldırılmasını ve sosyal hakların kaybedilmesini kabul etmiyorlar.

Çünkü biliyorlar ki ocak özelleştirildiğinde, en az sayıda işçiyle en fazla kârı elde etmek isteyen patronlar, emekçileri daha fazla sömürecek, işçiler fakirleşip işsiz kalacak.

Özelleştirme sürecinin ihale şartnamesinde madencilerin kazanılmış hakları hakkında hiçbir şey belirtilmiyor; yalnızca kamu çalışanı statüsündeki personelin diğer kamu kurumlarına yerleştirileceği, diğer personelin bunun dışında olduğu yazıyor. Oysa Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ) işlettiği termik santralda ve Türkiye Kömür İşletmeleri’nin bir iştiraki olan KİAŞ’ın işlettiği madenlerde kamu işçisi statüsünde kimse yok. Demek ki bu şartnameyle, yeraltında çalışan 1300, yerüstünde çalışan 800 işçinin tamamının iş güvencesi yok ediliyor! 

Ayrıca lojmanların da dört ay içinde boşaltılması planlandığı için orada yaşayan 600 aile evsiz bırakılınca binlerce insanın açıkta kalması söz konusu...

Anlaşılıyor ki kamu yararına aykırı özelleştirmelerle tarihe kapkara bir leke olarak geçen AKP iktidarı, bir kez daha işçinin ekmeğine, emeğine ve alın terine göz koymuş!

HALKIN MADENLERİNE SAHİP ÇIKANLARA SELAM OLSUN!

Geçen ay yalınayak Ankara’ya yürüyen Fernas maden işçileri gibi Çayırhan maden işçileri de haklarını korumak için ölümü göze alarak mücadele ediyor. Soma’dakine benzer toplu ölüm olmasın diye direnen Fernas işçileri gibi Çayırhan işçileri de özelleştirme kararı sonrasında yaşanabilecek ölümcül sorunları önlemek için seslerini duyurmaya çalışıyor. Üstelik bunu, 500 işçinin kendini kapattığı madende havalandırma sistemi 250 kişinin solunumuna olanak verdiği halde yapıyorlar.

İşçiler, haklarını canları pahasına korumak için yeraltında dondurucu soğukta eylemi sürdürürken yerüstünde doymak bilmeyenlerin keyif çattığı bu dünya, insanın insanı sömürme tarihinin utanç sayfalarına ekleniyor.

Gün, direnerek kazanan Fernas işçileri gibi Çayırhan işçilerinin de kazanması için onlara destek olma, seslerini duyurma günüdür! Gün, halkın madenlerini şirketlere teslim etmemek için yerin 300 metre altında direnen madencilerle dayanışma günüdür!