Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sıradan Kahramanlar

24 Ocak 2012 Salı
\n

Geçenlerde kendi kendime sordum: Bütün büyük tantanalardan uzak, bütün büyük sözlerden uzak, benim kahramanlarım kimlerdir? Epey uzun bir liste çıktı ve o zaman dedim ki: Kimselerin onlardan haberi yok dedilerse de inanmayın; o gece gökte kocaman bir ay vardı ve her şeyi gördü. Ve bütün insan halleri onun belleğine yazıldı.”

\n

Ve başladım anlatmaya: Ekmek parası için Anadolunun herhangi bir köyünden kalkıp başka bir diyara göç etmeyi ben hep büyük bir kahramanlık olarak düşünmüşümdür. Her zaman bu işi başaranların cesaretlerine hayran oldum. Bazen gözlerimi kapatır o insanların yerinde olduğumu düşünürüm: Başka bir ülkedeyim. Onların ne âdetlerini biliyorum, ne dillerinden anlıyorum. Ama oradayım ve onlarla birlikte yaşamak zorundayım. İşte o zaman içim ürpertiyle dolar. Ve her şeyi göze alıp çocuklarına daha iyi bir yaşam sunmak için başka diyarlara göç edenleri saygıyla anarım.

\n

Buna cesaret edenler kimlerdir?

\n

Onlar en kahraman değillerdir. En doğru, en dürüst değillerdir. Onlar da sizin benim gibi çeşitli zayıflıkları olan insanlardır. Ama bir gün bıçak kemiğe dayanmış ve minderlerini sırtlarına vurup kimi zaman yurtdışına, kimi zaman da yurtiçinde başka kentlere, başka kasabalara göçmeyi göze almışlardır.

\n

Onları hemen hepimiz tanırız. Pek çoğumuzun eşi, dostu, akrabası olurlar. Haritayı açıp baktığımızda onlara dünyanın her yerinde rastlarız. Avustralyada, Almanyada, Amerikada, her yerde...

\n

Yurtdışına gidenler en kahraman olanlardır. Çoğu gittikleri ülkelerin dilini bilmez. Âdetlerini, geleneklerini bilmez. Ama giderler. Çünkü orada yepyeni bir yaşam kurma olanağını yakalayacaklarını umarlar. Çoğunluk ilkokul mezunudur ama, çocuklarını birer doktor, birer mühendis görmek isterler. Bunun için de kendi yaşamlarını bir anlamda gözden çıkarırlar. Öylesine özverilidirler.

\n

Yurtiçinde göç edenler de aynı kaygıyı taşırlar. Siirtten, Bingölden, Adanaya, Ankaraya, İstanbula aynı nedenlerden göç ederler. Daha iyi bir yaşam kurmak ve çoluk çocuğu okutmak. Bir de başlarını sokacakları bir ev isterler.

\n

Pek çoğu bu uğurda yaşamlarını yitirirler. Hastalık gelir genç yaşta onları bulur. Özledikleri topraklar için içleri yanar. Kendilerini bu yeni diyarlarda pek bir yabancı hissederler. Türküler, şarkılar onları avutamaz olur... Ama vazgeçmezler. Çünkü oğlan yüksekokula başlamıştır, kız sanat öğrenmek üzeredir. Vakit henüz dönme vakti değil diye düşünürler ve her pazartesi sabahı içleri özlem dolu işlerine giderler.

\n

İnsanoğlu nankördür. Çoğu zaman çocukları onları pek anlamaz; onların toprak sevgisiyle, memleket hasretiyle dalga geçerler. Onlar seslerini çıkarmazlar. İçin için de çocuklara hak verirler. Sevdikleri, özledikleri toprak o çocukların karnını hiçbir zaman doyurmamıştır ki, onların umutlarına hiçbir zaman yanıt vermemiştir ki...

\n

Sonra yıllar geçer... Hepsi yaşlanırlar... Ve son bir istekleri vardır: Kendi topraklarında gömülmek. Bu son istekleri belki olur belki olmaz. Gene de mutludurlar. Başarmışlardır. Çocuklarına daha iyi bir hayat hazırlamışlardır, öyle olmamışsa bile denemişlerdir. Mutlu ölürler. Ben onlara göç kahramanları diyorum. Sayıları bilinmiyor ama... Hepsi güzel atlar ülkesinin insanları; bildiğim tek gerçek bu.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları