Sansür bana işlemez!

23 Ekim 2022 Pazar

Vay canına şaşırıp kaldım, ben bu ülkede bir Meclis olduğunu unutmuşum. Hayır hayır telaşlanmayın, Alzheimer başlangıcı filan değilim. Mevzu Meclis’in büyük çoğunluğu tek adam yönetimine canı gönülden katıldığı için, bana Meclis gibi gelmemesi, biliyorsunuz beyin gereksiz şeyleri siler, bunu da silmiş.

Ne olmuş peki, meğer Meclis varmış ve lütfedip çalışmış ve kamuoyunda bilgi dezenformasyonu önlemek için nur topu gibi bir sansür yasamız olmuş. Ne yapacağız şimdi? Öyleyse ben de hayallerimi yazarım, hayallerime sansür işlemez! 

Şöyle olmuş, ülkede öyle bir rüzgâr esmiş ki muhalefet partisi istediğimiz muhalefet partisi oluvermiş. Helalleşmeyi, her şeye burnunu sokan Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmeleri, artık hiçbir Avrupa devletinin arka çıkmadığı Ukrayna’ya özgürlük istemeleri, iş kazalarında ölenlere şehit demeleri bir yana bırakıp Meclis’i cümleten terk etmiş ve sokaklara çıkmış.

Düşünün kravatı, takım elbiseyi, yüksek topuklu ayakkabıları bir yana bırakıp spor ayakkabıları ayaklarına geçiren kadın-erkek milletvekilleri, ilçe başkanları, sıradan partililer sokaktaki insanla birlikte yürüyor ve hiç durmadan sorun dinleyip çözüm üretiyorlar. Örneğin şimdiye dek hiçbir partiye oy vermemiş binlerce genç insan onları dinliyor. Yeni istihdam alanları üstüne konuşuyorlar. Tarım alanındaki işsiz gençler, tarım arazilerin nasıl değerlendirileceğini soruyorlar, kıyılardaki yangınların ıssızlaştırdığı orman alanları kimlerin eliyle yedi yıldızlı otellerle dolacak? Soruyorlar. 

Birileri hayvancılığı soruyor. Binlerce köy ve mezra öylece bırakıldı, et fiyatları alıp başını gitti, köylerinde hayvancılık yapanlar kentlerde işsiz kaldı. Tütün ekimi yasaklandı ve örneğin bu nedenle Soma’da insanlar o korkunç ocağa inmek zorunda kaldı ve 301 madenci öldü. Şimdi soruyorlar, muhalefet olarak siz bu işin üstesinden nasıl geleceksiniz? Bize yapacağınız şeyleri altı yaşındaki bir çocuğa anlatır gibi sade ve açık anlatın. Çünkü biz daha önce oy vermedik, ilk kez bu seçimde oy kullanacağız. 

Meslek liselerinden mezun olanlar için hangi istihdam alanları açmayı düşünüyorsunuz? Biz nerelerde mesleğimizi icra edeceğiz. Daha çok bilgiyi nerelerde bulacağız? Acil duyurulur, yakın zamanda ülkede vida bile takmayı beceren usta kalmayacak!

Asgari ücret artacak mı? Bunun için hangi fonlardan yararlanıp, nasıl bir yöntem izleyeceksiniz? Bunlar parti programında yazıyor belki, ama biz sizden duymak istiyoruz, içki içmek, diziler umurumuzda değil, kendi geleceğimiz söz konusu bu konuda bizi bilgilendirin!

Özürlüyüm ve ülkemde 12 milyona yakın özgürlü gibi ben de evde kalmaya ve başkalarına zorunlu almaya mahkûmum. Bu mahkûmiyetimi nasıl sonlandıracaksınız? Hâlâ en azından kamuda binlerce özürlü kadrosu boş bekliyor. Ben özürlü oğlum, özürlü kızım için oy vereceğim! Onun daha insanca koşullarda yaşaması için, ne öneriyorsunuz? 

Kocam iş kazası sonucu felç oldu, resmen ölümü bekliyor. Mısır Çarşısı’ndan yedi liradan on yemeni aldım, onları on liradan komşulara satıp para kazanacağım. Ev işi de yaparım, benim için ne yapacaksınız? Ev kadını olarak sigortalı mı olacağım ya da her ay elime işsizlik maaşımı geçecek? Benim için ne yapacaksınız? Kendim için çocuklarım için birilerine oy vermek gerek, kimi neden oy vermeliyim? Hadi bana anlatın altı yaşındaki bir çocuğa anlatır gibi, sade ve açık. Benim için ne yapacaksınız ? 

Emekliler bankanın önünde dizilmiş soruyorlar, emekli maaşlarını eşitleyecek misiniz? Bunu nasıl yapacaksınız, anlatın bize çünkü kendimi dünyaya daha erken geldim ve daha erken emekli olduğum için cezalandırılıyormuş gibi hissediyorum. Benim emekli param kaç lira olacak?

Küçücük bir çocuğum ben, nelerden geçeceğim kim bilir, anaokuluna gidebilecek miyim? İyi okullarda okuyabilecek miyim? Anneme babama bunları söyleyin, şöyle şöyle olacak deyin, onların üzülmesini istemiyorum, çünkü kavga ediyorlar anaokulu parası çok diye. Oysa ben anaokuluna gitmek istiyorum, bunu bedava yapabilecek misiniz? Söyleyin ben dört yaşında bir çocuğum.

Yazarlar, şairler, müzikçiler, senaryo yazarları, film çekenler soruyoruz; valilerin, belediye başkanlarının bir sözüyle yasaklanan konserlerimizi, politik olduğu için her kuruldan dönen senaryolarımızı ne zaman, nasıl özgürleştireceksiniz? Öyle bir iklimde yaşıyoruz ki farkında olarak, içimiz kan ağlayarak yazdıklarımıza, çektiklerimize utanç içinde otosansür uyguluyoruz, evet kendi sesimizi sansürlemekten utanıyoruz, bu utancı terk etmek istiyoruz, nedir öneriniz? 

Vay canına alıp başımı gitmişim. Kendin de yazdıklarıma şaşıyorum. Ve dilimin ucuna bir cümle geliyor “Bizi bizden başka kimse kurtaramaz! Yeter ki ellerimizi birleştirip ayağa kalkalım!” Çok mu zor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları