Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
O Çocuklar Bizim O Çocuklar Bizim
Van’da, Adıyaman’da, Hakkâri’de, Batman’da, Diyarbakır’da her üç adımda bir mendil, kalem, pil hatta tek tek sigara satan çocuklar yanınıza gelir ve kendisinden bir şey almanız için size adeta yalvarırlar. Oralarda nüfusa kıyasladığınızda sokakta çalışan çocuk sayısı büyük kentlerden fazladır. Bu çocukların büyük bölümü, sürgün çocuklarıdır; yani köylerinden kente zorunlu göç nedeniyle gelmişlerdir. Köylerinde tek göz de olsa kendilerine ait bir çatının altında yaşamışlardır. Aile genelde hayvancılıkla geçindiği için çok çocuklu olmaları hep bir avantaj olmuştur, bütün kardeşlerin işleri vardır. Kaynayan bir kazan vardır. İnsanın içini ısıtan tarhana çorbası vardır. Halay çekmek için dört gözle beklenen düğünler vardır. Komşular, arkadaşlar vardır.
\nSonra bir gün, zorunlu göç gelip çatar. Nereye gideceklerdir? Akla ilk gelen, en yakın kentlerde oturan akrabalardır. Utanarak, sıkılarak onların yanına sığınılır. Dağ dağ üstüne olur ama ev ev üstüne olmaz. Artık aile kendine bir mekân bulmak zorundadır. Satılan hayvanlardan gelen para; ev kirası, taşınma masrafları, birkaç parça eşya derken eriyip gider...
\nBabanın bildiği tek iş hayvancılıktır. Zaten işsizi çok bol olan kentte, umutsuzca, yapabileceği yeni işler aramaya başlar. İnşaatlarda taşıyıcılık ya da hamallık. Ama bu iki ekmek kapısında da birer aslan beklemektedir ve aslan mutlaka yüzdesini ister.
\nBaba aileye karşı mahcuptur, babanın bu durumuna en çok çocuklar üzülür. Köylerinde bir kahraman olan baba, bu şehir yerinde artık çocuklarını bile doyuramayan bir adamdır. Anne çaresizlik içinde kıvranır. Çocukların dördü okula başlayacaktır. Hiçbir şeyleri yoktur, ne önlük, ne kitap, ne ayakkabı...
\nÇaresiz, önce okula gitmeyecek çocuklar sokağa salınır. Ellerinde mendiller, insanların peşinden koşmaya başlarlar. Çalışan üç çocuk, bütün bir gün sonunda ancak ekmek parasını biriktirebilirler... Diğerleri için hiçbir olur yoktur. Ev sahibi kapıya dayanır. Çocuklar babanın ev sahibinin karşısında nasıl
\n\n\n\n\nutandığını, ev sahibinin babalarını nasıl aşağıladığını görüp bir kez daha üzülürler.
\nÇocukların dördü okula başlar, ama en büyük, o yıl altıncı sınıfa başlayan Abdullah sınıfa girdiği an kararını verir, bir daha okulun kapısından içeri girmeyecektir. Çünkü öğretmen, “Neden önlüğün yok?” diye sorunca sınıfın ortasında kendini bir kara koyun gibi hissetmiştir... Yolu yok, artık okul onun için bitmiştir.
\nBiriken ev kirası, bakkala yapılan borç derken, aile açlık sınırında yaşamaya başlamıştır. Başka çare yoktur, okula giden diğer iki çocuk da çalışmak zorundadır. Biri kızdır, o eve yardım eder, diğeri yola koyulmalıdır. Kimi zaman mendil, kimi zaman su satarak, yeni doğan kardeşinin süt parasını kazanmalıdır.
\nBu anlattıklarım, sayıları on binleri bulan zorunlu göç çocuklarının tipik bir hikâyesidir. Bu çocuklar, kendilerini hiçbir yere ait hissetmezler. Bölgede sürekli şiddet olduğu için çok küçük yaşlarda kendilerinin bile fark etmediği travmalardan geçmişlerdir. Bütün resmi giysili kişilerden ve geceden korkarlar.
\nİşte Diyarbakır’da, Batman’da pıtrak gibi taş atan çocuklar onlardır. Onlardan bir kısmı, bir gün bir şafak vakti, anasının babasının elini öperek, dağa doğru yola koyulurlar, içlerinde bastırmaya çalıştıkları bir korku. Ve biz bir gün bir deniz kıyısında otururken kendimize sorarız: Bütün bu gerçekler ortadayken, onları suçlamak ne kadar adildir?..
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!