Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hayalimdeki Cumhuriyet
Öyle sıcak bir günde yola çıkmışım ki, neredeyse vazgeçecektim ama Tophane-i Amire’nin merdivenlerine tırmanırken, usul usul esen rüzgâr ve ıhlamur kokusu, beni şöyle bir sarsıp kendime getirdi.\n
\nİçerde şiddetle merak ettiğim “The Great Masters” başlıklı bir sergi var, ada takıldığınız biliyorum, ben de takıldım... Rönesans’ın üç dehasını konu alan sergiye doğrusu Türkçe bir ad yakışırdı. Mesela, “Rönesans’ın Üç Dehası” gibi, neyse ıhlamur kokuları içinde şöyle bir soluklanalım. Ve kavrulmakta olan kente şöyle bir bakalım, sanki bu bahçe farklı bir iklimde ve farklı bir yerde, şimdiden serginin havasına girdim bile. \n
\nBen ıhlamur kokusunu içime çekerken, 9-10 yaşlarında iki kız çocuğu yanıma geliyor, az önce sergiden çıkmışlar, kendilerini yorgun argın hemen yanı başımda duran tahta banka atıyorlar.\n
\n“Ne o çok mu yoruldunuz?” İkisi de aynı anda başlarını sallayıp, “Evet,” diyorlar, “üç saattir içerdeyiz.” \n
\n“Yapmayın,” diyorum, “gerçekten üç saat mi sürdü?” “Evet,”diyorlar, “sergilenen her şeyin, ne olduğunu anlatan bir sistem kurulmuş, biz de pek çok şeyi defalarca dinledik.”\n
\n“Aferin size” diyorum, “iyi dayanmışsınız”. Anında yanıtlıyorlar: “İçerde öyle çok oyuncak var ki…” \n
\n“Hoşça kalın” deyip, içeri doğru yürüyorum ama kafamda bir soru, “Yahu bu dehalardan hangisi oyuncakla uğraşıyordu?” \n
\nİçeri girdiğim an durumu anlıyorum, bence boş zamanlarında hobi olarak resim yapan dahi Leonardo Da Vinci’nin bir kısmını gerçekleştirdiği ve önemli bir kısmının sadece çizimlerde kaldığı tüm icatları birer maket halinde sergileniyor. Salon uzaktan gerçekten bir oyuncak atölyesini andırıyor.\n
\nKulağımda kulaklık, elimde bastığım zaman bana bulunduğum yerdeki her şeyin zamanını, neden yapıldığını anlatan çok mükemmel bir alet, oyuncak atölyesinde ilerlemeye başlıyorum. \n
\nDa Vinci’nin uğraşmadığı hiçbir şey yok. İşte ilk helikopter maketi, işte ilk tank, işte su kemerleri, hepsinin maketleri mükemmel, gerçekten harika bir dünyadayım. Kapıda rastladığım küçük dostlarıma hak veriyorum, insan her maketin önünde hayretle durup dinliyor ve bir dâhiye her seferinde şapka çıkarıyor. \n
\nAma kafamı kurcalayan bir şey var, Da Vinci ne kadar çok silahlarla uğraşmış, şöyle bir söz geçiyor, kendi söylemiş, “Yönetenler savaşmayı severler ancak savaşlar ölüm getirir ama öte yandan öyle fikirler doğar ki, bu da insanoğluna yepyeni ilhamlar verir.” Üstat doğru söylüyor, bunları düşünürken ilk kaldıraçlı köprünün maketine bakıyorum. Ordular hızla hareket edebilsinler diye, yapılmış bir köprü bu, ordular geçtikten sonra hemen toparlanıyor. Gelen açıkta kalıyor. \n
\nAma hiçbir şey beni Da Vinci’nin Sultan 2. Beyazıt’a yapmayı önerdiği Haliç Köprüsü kadar etkilemiyor. O kadar modern bir tasarım ki bu, aklım uçuyor ama hemen ardından Edirne’de Sinan’ın yaptığı taş köprüleri düşünüyorum, benim tercihim Koca Sinan! \n
\nBiraz da çevreme bakınmayı akıl ediyorum, sağımda solumda her yaştan çocuk, yetişkin, herkes Rönesans’ın bu üç büyük dehasıyla birlikte yenileniyor gibi, herkes heyecanlı, herkes neşeli... \n
\nVe birden Da Vinci’nin muhteşem anatomi çizimlerinin bulunduğu bölgede bir anne ve kız gözüme ilişiyor. Kız 14-15 yaşında ve kör, annenin başında sıradan bir eşarp, sırtında sıradan uzun bir pardösü, anne her çizimin önünde durup çok alçak bir sesle kızına yazıları okuyor, kız derin bir huşu içinde her cümleyi sanki içine çekiyor. Biraz şaşkınım, birden gözyaşlarım boşalıyor, sanırım fazla hassas oldum ama hayır, öyle değil, bir saattir gördüklerim öylesine güzel ki, işte benim hayalini kurduğum cumhuriyet bu.\n
\nBu! \n
\nNot: CNN’de Ayşenur Arslan’ın yaptığı ‘Medya Mahallesi’ ansızın tatile girince, bir program nedeniyle yaklaşık dört ay önce Ayşenur’la yaptığımız bir sohbet aklıma düştü, yeni çıkan hikâye kitabımı ona götürmüştüm, “Derdim Yeter Sakin Ol”. “Tam bana göre demişti, dertlerim bitmiyor.” İyi ki bitmiyor Ayşenur, senin dertlerine ortak binlerce insan var ve onlar CNN yöneticilerine sesleniyorlar: “Dertlerimizi seviyoruz!’’ \n
\nBu arada Tarafsız Bölge’de Ahmet Hakan silme erkeklerle program yapıyor, anlaşılan yaratılan “Kadınlardan kork!” iklimine ufaktan uyum sağlamaya başladı.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması