Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gencim, Nerede Benim Özgürlüğüm?
Gazetelerin üçüncü sayfasındaki bir haber: “Yarıyıl tatili için Adıyaman’dan Bursa’ya ağabeyinin yanına gelen lise son sınıf öğrencisi 18 yaşındaki N.K, bileklerini kestikten sonra kendini kemer ile odadaki salıncak kancasına asarak canına kıydı.” \n
\nHaberi okuduktan sonra düşündüm. Gencecik bir kız neden canına kıyar? İntihar etti demiyorum, “canına kıydı” diyorum. Çünkü bu cümlede, sanki o gencecik kızın içinde bulunduğu durumu anlatan bir şeyler var. Sıcak, cana işleyen bir cümle, “canına kıydı”.\n
\nHaber beni dört yıl öncesine götürdü, alışveriş yaptığım markette her seferinde bana yardım eden gencecik bir kız vardı. Zaman içinde arkadaş olmuştuk. Bir gün baktım, yüzü ağlamaklı, “Ne oldu?” diye sordum, “Evinize gelip anlatabilir miyim?” dedi. Geldi, gözyaşları içinde anlatmaya başladı, acil bir miktar paraya ihtiyacı vardı. Ama çok acil. “Hamile misin?” diye sordum. “Hayır” dedi. “Peki bu para ne için gerekli?” Ağlaması daha da arttı. Daha önceki işyerinde patron, onunla çok ilgilenmiş, sevgili olmuşlar ve bir gün o bekâretini yitirmiş. Sonra patron “Hadi eyvallah” demiş, şimdi sevdiği bir erkek varmış, onunla evlenmek istiyormuş. Bu durumu ona söylerse, onu kaybedermiş, bu nedenle kızlık zarını diktirmek istiyormuş. Ama bu oldukça pahalı bir işlemmiş ve onun parası yokmuş. \n
\nAnlattıkları karşısında donup kalmıştım. “Seninle evlenmek isteyen adam, seni seviyorsa bu durumu kabul eder” gibisinden, o anda kendimin bile inanmadığım laflar ettim. Temelde o gencecik kızın yapmak istediği şey, benim ahlak anlayışıma göre son derece büyük bir ikiyüzlülüktü. \n
\nAma gencecik kız karşımda, tam bir çaresizlik örneği olarak duruyordu. Durumu ailesinden hiç kimse bilmiyordu. En yakın arkadaşına bile söylememişti. Kendi içinde kavrulup duruyordu.\n
\nSustuğumu görünce, “Ben kötü bir insan değilim” dedi. “Ben yalan söylemek istemiyorum. Ama doğruyu söylersem bütün hayatımı yitireceğim. Ailem duyacak, komşular duyacak ve ben damgalanacağım. O zaman yaşayamam ki… Keşke erkek olsaydım…”\n
\nSonunda kalktım, kıza gerekli olan parayı verdim. Bir anne titizliğiyle, nerede ne yapılacağını öğrendim ve kızı doktora emanet ettim. Bir yalana ortak olmuştum ve toplumsal baskı, bir yerlerden sızıp bana da dokunmuştu. \n
\nHaberi defalarca okuyorum. N.K. önce bileklerini kesmiş, ardından odadaki herhalde çocuk salıncağı için tavanda bulunan salıncak kancasına ip geçirerek kendini asmış. Ölmek için çok kararlıymış. Kimseler onun içinde ne fırtınalar estiğini bilemeyecek. Terk eden bir sevgili mi? Aile baskısı mı? Yaşamı anlamsız bulmak mı? Bilemeyeceğiz ama artan genç intiharları ve intihardan daha hızla yayılan uyuşturucu kullanımının ülkenin gerçek gündeminin ana maddelerinden biri olduğunu kabul etmeye başlamalıyız. \n
\nAnayasa yapımı, Kürt sorunu derken, gündelik hayatın akışındaki aksamalar bir türlü bizlerin tartışma alanına girmiyor.\n
\nBir şehir efsanesi var: “Uyuşturucu kullanımı Batılıların sorunudur, biz aile yapısı çok düzgün bir millet olduğumuz için bizde çok azdır.” Bu şehir efsanesi bizim başımızı nasıl kuma gömdüğümüzün pek güzel bir resmidir. O çok övündüğümüz aile yapısı, göçlerle birlikte adeta talan edilmiştir. Kentin varoşları, nerede ne yapacağını şaşırmış, eğitim düzenimizin de muhteşem katkısıyla, cahil genç çetelerle doludur. Buralarda peynir ekmek gibi uyuşturucunun en belalısı “hap” satılmaktadır. Başbakanımız genç nüfusun artması gerektiğini savunmaktadır ama ne yazık ki “hap kafası”yla dolanan bir gençlik söz konusudur ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bu alanda hiçbir projesi yoktur. \n
\nSöyleyin bana, uyuşturucu kullanımı hakkında bir istatistik var mı? Kaç genç kullanıyor ve bunların kaçta kaçı tedavi edildi? Edilebildi mi? Dünyada hiçbir ülke gençlerini bu kadar başıboş bırakmış değildir. \n
\nNereden nereye geldik. \n
\nBütün bunlar aklıma geldiğinde, Beşikdüzü Köy Enstitüsü mezunu seksen yaşındaki Musa Hoca’nın belgeselini çekerken, ansızın ağlamaya başlayan 21 yaşındaki kameramanımız Çağlar’ın sözleri aklıma geldi. “Hocam Köy Enstitülerini bitirerek benim hayatımı karatmışlar.” \n
\nBugün biraz canınız sıkılsın.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!