Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

19 Mayıs'ı Unutturamazsın!

19 Mayıs 2013 Pazar

Hiçbir iktidar, AKP kadar ülke sevmez çıkmadı. Her türlü talan, (mesire yerlerinin bile iskâna açılması), limanların, ormanların, suların ve madenlerin yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekilmesi, genç nüfusun şiddetle cahilleştirilmesi, insanların sadaka yöntemine alıştırılması, her hanenin bankalara borçlandırılması, kültürel mirasın tümüyle yok sayılması, grev yapan sendikaların ve işçilerin vatan hainliğiyle suçlanması, eğitim sisteminin bir ucubeye dönüştürülmesi, insanların yaşam tarzına müdahale bu iktidarın başından beri tek amacıydı. Büyük bir bölümünü başardılar da. Bütün bunları başarmak için adım adım yol alırken, hiç kuşkunuz olmasın, dünyayı yöneten 54 uluslararası şirketin danışman kadrolarından yardım aldılar. Uluslararası şirketlerin algı yönetimleri, iktidarın hiç de zeki ve akıllı olmayan kadrolarını başarıyla yönlendirdiler.

\n

Bu algı yönetiminde en önemli basamak, ülkenin geçmişini unutturmaktı. Halk “büyük Osmanlı” gibi bir fantezinin peşinde koşarsa, “millet” olmanın nimetlerini fark etmeyecek ve Türkiye Cumhuriyeti kimliksiz, kemiksiz, kolayca yutulan bir lokma olacaktı.
Son olaylar da gösteriyor ki, uluslararası bu plan tutmuyor. O müthiş uzmanlar, bir yığın senaryo deniyorlar ama tutmuyor. Tutmaz. Türkiye ne Amerika’ya benzer, ne Rusya’ya ne de Suriye’ye. Uzmanların atladıkları, 42 uygarlığın bu topraklarda bıraktığı genetik miras ve 19 Mayıs 1919’da
Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı anda başlayan Kurtuluş Savaşı’nın ektiği tohumlar...
Evet, ne yaparsanız yapıp, 19 Mayıs’ı unutturamazsınız! Buyurun size küçücük bir hikâye. Sevdiğim üç kız kardeş var. Babaları yıllar önce, Malatya’nın küçük bir köyünden kalkıp İstanbul’a gelmiş, kızları daha iyi yetişsinler diye. Baba için iki oğlundan çok, kızları kıymetliymiş. İlla ki okumalı, kendi ayakları üstünde durmalılarmış. Kızlar da babanın yüzünü kara çıkarmamışlar, her biri bir meslek okuluna giderek birer altın bilezik sahibi olmuşlar. Ve sonra hep birlikte bir vücut bakım dükkânı açmışlar. Bu arada kardeşlerden biri evlenmiş ve bir kız çocuğu olmuş. Kardeşler yeğenlerine sırayla annelik yaparak annenin yükünü hafifletmeye çalışmışlar.
Alevi geleneklerine göre büyümüş bu kızlar. Evlerinde hiç kaç göç görmemişler. Baba, ağabey, bir gün bile kızlara
“şunu giymeyin, şununla konuşmayın” dememiş. İşlerini yavaş yavaş büyütmüşler. Baba çok okurmuş, onun bu huyu kızlara da geçmiş, ellerine ne geçtiyse okumuşlar. En çok da tarihi romanları.
Türkiye’de çok sık rastlanan bu olayı şimdi neden anlatıyorum? Efendim bu kızların çok sevdiğim bir huyları var. Sosyal olaylara merakları ve ataklıkları. Onlar, sosyal medyada atıp tutan, sıra sokağa çıkmaya geldiğinden işleri çıkan kesimden değil. Onlar işlerini organize edip her eylemde sokaktalar. Nasıl mı yapıyorlar, sırayla içlerinden birini eyleme gönderiyorlar. Bir gün Silivri’deler, bir gün Taksim’de, bir başka gün Kadıköy’de.
Onlarla biber gazına karşı uygulanacak yöntemler konusunda uzman olduk. Grip maskesini kremlemek, çiçek sulama işinde kullanılan fısfısların içine sirke doldurmak, limon ve sirkeye bastırılmış gazlı bezler…
Geçen gün işim vardı, dükkânlarına gittim. 19 Mayıs Pazar’a geldiği için çok sevinçliydiler, çünkü böylece üçü de Ankara’ya gidebilecek, 19 Mayıs için yapılacak büyük toplantıda bulunabileceklerdi. İçlerinden biri bir soru sordu: “
Tanıdığım iki hostes var. İkisinin de çocukları var. Ve çok iyi arkadaşlar. Biri işyerindeki greve katılmış öteki katılmamış. Katılmayan şöyle dedi: ‘Arkadaşım beni gördüğünde çok garip bakıyor, anlamıyorum.’ Ben de şöyle yanıt verdim: ‘Grev kırıcı gibi mi?’ Sustu, başını önüne eğdi. Ben anlamıyorum, neden biri katılırken öteki katılmıyor?
Benim buna verecek bir yanıtım yoktu. O verdi:
“Bazıları elini taşın altına koyar ve zaten o elini taşın altına koyanlar sayesinde dünya ışık alır.”
Onları Ankara’ya uğurladım.
“Bir yerlerde Mustafa Kemal mutlaka sizi izliyordur, gelince bana anlatırsınız” dedim.
Ve gittiler...
Söyledim size, 19 Mayıs’ı unutturamazsınız!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları