Herkesin yeni yıla ertelediği işler, düşler vardır. Bir de hepimizi birbirimizle buluşturan ortak eylemler...

Ortak eylemlerden biri, iki gün önce yaşanan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ydü, diğeri 23 Ocak’ta başlayacak olan demokrasi şehidi Uğur Mumcu’yu Anma Günü’nü de içine alan Adalet ve Demokrasi Haftası...

Türkiye’de yıkıma uğrayan adalet ile demokrasi için ve demokrasi şehidi Uğur Mumcu için, Uğur Mumcu gibi katledilen, mangal yürekli gazeteciler, aydınlar için, bir haftalık anmalar yeter mi? Daha büyük eylemler gerekmez mi ve daha büyük buluşmalar?

Yara alan adalet ve demokrasiyi canlandırmak, yaşatmak içinse, önümüzdeki genel seçim tek çare değil mi? 

Çünkü adalet ve demokrasiye sahip çıkmak, yaşam hakkını savunmak kadar zorunlu ve bir o kadar da herkesin ertelenemez görevidir. Ama bunun büyük bir kamuoyu gücüne dönüşebilmesi, sürdürülebilmesi için, örgütlü olması vazgeçilmezdir.

Bağımsız ve özgür medyanın, Türkiye Barolar Birliği’nin, Türk Hukuk Kurumu’nun adaleti, hukuku savunan güçlü sesini duymaya toplumun bu sesle buluşmaya gereksinimi var. 

HUKUKTA BULUŞMAK

Yeni yılda her alanda hukukun varlığını duyumsamak, vazgeçilmez olmalı. Örneğin siyasal iktidarın başörtüsü serbestisi algısıyla türbanı getirmeye çalışıyor. Bu tuzağı görüp anayasa değişikliğine, anayasanın ilk dört maddesini değiştirme hamlesine karşı durmak için buluşmak...

Her gün işlenen kadın cinayetlerini önlemek için İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi için gösterilerde buluşmak...

Çocuk haklarını savunmak, çocuk istismarlarının önüne geçmek için istismar edenlere en ağır cezaların verilmesi, istismar edilen mekânın hiç açılmamak üzere kapatılması için verilecek çabalarda buluşmak...

Binlerce yıllık zeytin ağaçlarının kesilmesine engel olmak için buluşmak...

Devrim Yasalarını tek tek anımsamak, özümsemek, savunmak için buluşmak...

Bir toplumda hukuk yoksa, orman kanunlarını uygulayanlara kapı aralandığını anlayıp bununla savaşımda buluşmak...

ÖNCE TÜRKİYE’DE BULUŞMAK

Çağdaş bir birey ve Türkiye’nin çağdaşlığını önceleyen yazarları, sanatçıları olarak 2023 yılındaki buluşmaların en görkemlisi kuşkusuz ki 29 Ekim 2023’te Cumhuriyetin 100. yılıyla buluşmak olacaktır.

Benzer buluşmaları etkin STK’lerden de beklemek hakkımızdır. Önceliğimiz Önce Özgür Sanat, Önce Türkiye diyen gruplardır. 

Tiyatro oyuncusu, yönetmeni, yazarı, 45 yıllık Devlet Tiyatrosu çalışanı Metin Belgin, bugüne kadar pek çok eserde bizleri buluşturdu. Şimdi Acıklı Güldürü (Literatür Yayınları, Aralık 2022) adlı anılarıyla bizi buluşturuyor. Nevra Bucak Bir İstanbul Rüyası adlı romanıyla; hukukçu, denemeci, şair Mehmet Akif Tutumlu da Sevgiye İnanır Zaman adlı şiir kitabıyla...

Şair, yazar Mustafa Köz, ilk sayısı 1 Ocak 2023 tarihinde çıkan Çıngıraklı Sokak adlı aylık şiir gazetesiyle bizleri buluşturuyor. Böylece şiire yelken açan Şiirden, Şiiri Özlüyorum, Natama, Şiir Sarnıcı (e-dergi) vb. dergilere, bir de aylık şiir gazetesi eklenmiş bulunuyor. 

15 Ocak, Nâzım Hikmet’in doğumunun 101. yılı. 14 Ocak’ta Ankaralılar, TYS, Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi işbirliğiyle  “Nâzım Hikmet 121 Yaşında” etkinliğinde buluşuyor.

İki yıl önce yitirdiğimiz TYS eski genel sekreteri, araştırmacı-gazeteci, yazar Emin Karaca için ise NHKM ve TYS’nin düzenlediği 14 Ocak Cumartesi, saat 16.00’da Kadıköy-Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’ndeki etkinlikte buluşuyor. Nuray Gök Aksamaz, Atilla Özsever, Nazım Alpman, Zafer Diper Emin Karaca’yı anlatacaklar.

Gazeteciler Günü ile başladım, gazetemizde “Gazetecilik siyasi baskılar, tutuklama, şiddet, işsizlik ve sansürle boğuşuyor” başlığı altında özetlenmiş, Basın Konseyi de 2022’yi “Basın tarihinde kapkara bir yıl” olarak nitelemiş... 

Özetle yeni yıl buluşmalarının anlamı, önemi daha da artıyor.

Bu nedenle kapkara değil, artık apaydınlık, gazeteciliğin/düşüncenin suç olmadığı günlerde buluşmak kaçınılmaz. Ve buluşacağız...