Haziran’da 2. Kitap Fuarı’nı açıp en çok övgü alan kurumlardan biri de sanırım Kartal Belediyesi’ydi.

TYS 2. Başkanı, şair Nalan Çelik, sosyal medya hesabından “11 gün dolana dolana 2.5 kilom gitti, cüzdanım çok hafifledi, yeni bir kitaplık gerek, harika buluşmalarla 2. #KartalKitapFuarı bitti. Emeği geçen herkese çok teşekkürler” diye yazmış.

Kitap fuarı yanı sıra, bir yandan sosyal medyayı anımsatıyorum, çünkü iktidarın herkesi susturmak için basına ve sosyal medyaya sansür yasası çıktı, çıkıyor. Çünkü iktidar halkın sesini duymak istemiyor. Çağdaş insanın elinden özgürlüğü de sosyal medyası da alınırsa, bakalım sıra neye gelecek?

Çeşitli etkinlikler içinde elbette kitap fuarlarının olmazsa olmazı imza günleri. Ama herkesi sevindiren iki yıldır beklenen Vedat Günyol Deneme Ödülü kitaplarının yayımlanmasıydı.

Bunlar Kartal Belediyesi-Kırmızı Kedi Yayınları işbirliğiyle kitaplaştırıldı. Kısaca haziranda edebiyat rüzgârı Kartal’dan esti...

Bu kitapların ilki benim de konuşmacı olarak katıldığım “Vedat Günyol ve Deneme Üstüne” adlı sempozyumun kitabı.

Sempozyum İstanbul Barosu, Türkiye Yazarlar Sendikası, Kartal Belediyesi ve Cumhuriyet gazetesi tarafından 5 Ocak 2020 tarihinde Kartal Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi’nde yapıldı.

Sempozyum kitabını yayına hazırlayan duayen avukat Celal Ülgen. İçeriğinde sırayla Tahir Şilkan, Arife Kalender, Cengiz Bektaş, Mustafa Köz, Hikmet Altınkaynak, Yusuf Çotuksöken, Ulviye Alpay, Aykut Sezgin, Uğur Kökden, Rengin Cemiloğlu, Adnan Özyalçıner ve Celal Ülgen’in sempozyumda yaptığı konuşmalar yer alıyor.

Diğer dört kitap ise 2019, 2020 ve 2021 yıllarında bu ödülü kazanan yazarların: Hürriyet Yaşar’ın Söz Yazıları, Hüseyin Köse’nin Sera Toplumunda Çöl Olmak, Mazlum Çetinkaya’nın Kanun Hükmünde Yalnızlıklar...

İsteyen okurlara bu kitaplar ödül kazanan yazarlarınca fuarda imzalandı. Kartal Belediyesi’nin kültür hizmeti olarak, dağıtıldı. Katılamadığım için de bana postayla geldi, teşekkür ediyorum.

UĞUR KÖKDEN’E SAYGI

Vedat Günyol Deneme Ödülü için işbirliği yapan Kartal Belediyesi yanı sıra TYS, PEN  bu fuarda “Uğur Kökden’e Saygı” paneli düzenledi. TYS Başkanı Adnan Özyalçıner’in yönettiği toplantıda konuşmacılar Mehmet Serdar, Mustafa Gazalcı, Tahir Şilkan’dı.

Toplantıda dağıtılan Uğur Kökden’in kaleme aldığı “On Yıllardan ‘Yüzyıl’a” başlıklı otobiyografik deneme her şeyi ortaya koyuyordu. Tarihe not düşüldü. Yazdığı günlükleri yüz defteri bulan Kökden’in doğduğu, yaşadığı, öğrenim gördüğü, çalıştığı, hapis yattığı, gezdiği yerleri ülkeleri; yaptığı çevirileri, yayımladığı kitapları, kendi ve başkaları için yazdığı köşeyazılarını bilmek isterseniz; başka hiçbir yerde yok!

Öte yandan Kartal Belediyesi, yine kültür hizmeti olarak KE adıyla Ocak 2020’den bu yana iki aylık Edebiyat Kültür Sanat Dergisi’ni yayımlıyor.

Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, 15. sayısı çıkan dergideki başyazısında bir de müjde veriyor: “KE Çocuk” yolda...

Ne güzel!

Kâğıt fiyatlarının yüzde üç yüze katlandığı bugünlerde kültür ve sanata iki dergiyle güzel bir katkı bu. Umarız KE, yalnızca Kartal’ın değil, Türkiye’nin ve sesini duyuramayan yaratıcı şair ve yazarların güçlü bir sesi olur.

ANI YAZMAK

Yaz ayları bir yandan da anı biriktirmek ve yazmak için önemli bir olanak sunar. Bunu değerlendirmek gerekir. Anı kitapları okumanın yararı da çoktur.

Geçen haftalarda Nâzım Hikmet üzerine yazılan kitaplardan söz etmiştim. Berfin/Bahar dergisi ve Berfin Yayınları sahibi, yönetmeni İsmet Arslan’dan 1. baskısını Haziran 2003’te yayımladığı İbrahim Balaban’ın Nâzım Hikmet’le Yedi Yıl kitabı geldi. Doğrusu benim için sürpriz oldu, sevindim. Teşekkür ederim. Unutulmuş bir kitaptı.

Bu ay Nâzım Hikmet’i anlatan kitaplara bir yenisi daha eklendi: Arın Dilligil Bayraktaroğlu’nun Nüzhet/Nâzım Hikmet’in Minnacık Kadını kitabı çıktı (Remzi Kitabevi). Nâzım Hikmet’in “Mavi Gözlü Dev Minnacık Kadın ve Hanımelleri” adlı şiirini Piraye’ye mi yoksa Nüzhet’e mi yazdı? Sanırım yeni bilgilerle konu tartışılacak.

Bizde hapishane anıları bize toplumsal, siyasal, kültürel açıdan çok şey anlatır. En başta da ülkenin adalet, hukuk düzenini...

Bugünlerde çıkan öğretmen, avukat, siyasetçi Şenal Sarıhan’ın Savunma Kürsüsünde “Bir Siyasi Dava Avukatının Anıları” (Literatür Yayınları) kitabı, son yarım yüz yılın tanıklığını ortaya koyuyor. 12 Mart, 12 Eylül ve 90’lı yılların olağanüstü günlerine götürüyor bizleri. Bu cesur avukatımızı, verdiği siyasal ve toplumsal savaşımı daha yakından tanıma olanağı buluyoruz.

Anılarından yararlandığım son günlerde yayımlanan birkaç kitabı da anmadan geçmemeli. Üç Köy Enstitülü öğretmenin anı kitapları bunlar: Mustafa Gazalcı’nın Siyasetçinin Günlüğünden Anılar/Anlatılar; Gezip Gördüklerim. Ahmet Köklügiller’in Aşina Yüzler. Bilal Kaymakçıoğlu’nun Kırk Yıllık Öğretmenlik Anılarım.

Kim bilir daha nice anı kitapları var!

Bugün CHP’nin Ankara’da düzenlediği bir sempozyumda “Dünden Bugüne Çözüm Köy Enstitüleri” konuşulacak. Eski CHP genel başkan yardımcısı, eğitimci, milletvekili, siyasetçi Yıldırım Kaya, kapatılan Köy Enstitüleri yeniden açmak için geliştirdiği proje doğrultusunda önce sempozyumlar yapılacağını açıkladı.

O zaman umarız Köy Enstitüleri anılarda kalmaz, yine çağdaş eğitimin hizmetine girer, gerici eğitim de Köy Enstitülerin ışığında tarihe karışır.

Köy Enstitülerinden yetişen yazarların efsane adı Fakir Baykurt’un öykü ve romanlarında anlattıkları yanı sıra, yaşamının son yıllarında (1998-1999) yayımladığı Özyaşam Dizisi kitapları Özüm Çocuktur; Köy Enstitülü Delikanlı; Kavacık Köyü Öğretmeni’nden de yararlanmak gerekir.

Edebiyat rüzgârı bu kez, geçmişten geleceğe doğru hiçbir engel tanımadan eserse, işte o zaman toplumun eğitim düzeyi de yöneticileri de değişir... Edebiyatın yalnızca edebiyat olmadığını herkes öğrenir...