Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Düşünün. Çünkü henüz yasaklanmadı...
Gazetemiz Cumhuriyet’in web sayfasında okudum. Anka Ajansı kaynaklı, 7 Mayıs 2022 günlü habere göre, Gezi Parkı Davası’nda verilen cezalara “Suçsuzdur Kardeşlerimiz" başlıklı bildiriyle 158 şair, “Şairler vicdanı grubu” olarak hep bir ağızdan okudukları bildiriyle tepki göstermişler. Şair Mustafa Köz, filozof Herakleitos’un, “Ruhları barbar olanlar, doğanın dilini anlamazlar. Onlar için gözler ve kulaklar kötü tanıklardır” sözlerine atıf yapmış. (Bildiriyi cumhuriyet.com.tr’den bulup okuyabilirsiniz.)
Bu anlamlı bildiri bana 42 şairin 22 yıl önce yazdığı “Binyıl Şiiri” ni anımsattı. (Hürriyet Gösteri, sayı 216, İstanbul Ocak-Şubat 2000 )
Anımsayalım, 2000 yılında herkesi bir heyecan kaplamıştı, yeni binyıla girilmişti. Yeni binyılda sanat edebiyat kültür vb alanlarda neler olmalıydı, nasıl bir dünya oluşmalıydı? 21. yüzyıl şiirin yüzyılı olabilir miydi?
Türkiye’de Bülent Ecevit başbakandı. Şairdi, yazardı, düşünürdü; düşünceye, düşünce özgürlüğüne, iletişim özgürlüğüne saygılıydı. Özgürlüğü herkes için istiyordu.
Her şeyden önce şairler, yeni binyıldan neler bekliyorlardı? İşte bunları bir başlık altında şairler nasıl dizelere döktüler, onu anımsadım.
KİMLER YAZDI
Binyıl Şiiri’nin ilk dizesini Melih Cevdet Anday “Yarın günlerden ağustosböceği” diye yazmıştı. Diğer şairler ise birer ikişer dize eklemelerle giden binyılı ve düşledikleri yeni binyılı anlatmışlardı: Arif Damar, Haydar Ergülen, Cevat Çapan, Cengiz Bektaş, Yüksel Pazarkaya, Turgay Fişekçi, Talat Halman, Hilmi Yavuz, Orhan Alkaya, Hasan Öztoprak, Nihat Behram, Erdoğan Alkan, Ataol Behramoğlu, Güven Turan, Refik Durbaş, Engin Turgut, Sedef Özkan, Hüseyin Alemdar, Ahmet Oktay, Kemal Özer, İlhan Berk, Eray Canberk, Enver Ercan, Mehmet Başaran, Melisa Gürpınar, Özkan Mert, Hidayet Karakuş, İnci Asena, Şavkar Altınel, Süreyya Berfe, Zeynep Aliye, Akgün Akova, İlter Yeşilay, Şükran Kurdakul, Turgay Gönenç, Yeşim Ağaoğlu, Oya Uysal, Bülent Ecevit, Mustafa Köz, Şinasi Özdenoğlu.
NASIL YORUMLANDI
Yazılan bu ortak şiiri üç yazar şöyle değerlendirdi:
Talat Halman: Hikmet Altınkaynak, bence dahiyane bir buluş yaptı, birçok Türk şairine birer ikişer mısralar yazdırdı ve bunlar bir araya gelince, kolektif bir şiir oluşturdular. Bu bizde de başka ülkelerin şiirinde de ender rastlanan bir olgu. Benim çok hoşuma gitti. Muhtemeldir ki 21. yüzyılda da Türk şiiri çok daha büyük hamleler yaparak dünya şiirinde çok yüksek düzeye gelecektir. Ben buna sadece basit bir iyimserlik olarak değil, adeta bir riyazi kesinlikle inanıyorum denebilir. Çok büyük beklentilerim var Türk şiirinden, Türk şairlerinden. Bugün de belki tek tek isim olarak verdiğimizde bir Nâzım Hikmet’ten bir Yahya Kemal’den bahsedemiyoruz ama bana öyle gelir ki, bugün yazmakta olan genç şairlerin birçoğu gelecek onyıllarda, 21. yüzyılda Türk şiirine çok önemli boyutlar getirecekler ve dünya şiiriyle boy ölçüşerek büyük kültür zaferleri, edebiyat zaferleri kazanacaklardır.
Özdemir İnce: Bir yapısal bütünlüğü, teması ve gizli, gizemli bir mesajı olan şiir-metni. Bu durumuyla “standart” yani her ay dergilerde yayımlanan Türk şiirinin üzerinde. Adı bilinmeyen birinin imzasıyla yayımlanmış olsaydı, şiir avcıları “yeni ve yetenekli bir şairle buluşuyoruz!” diyebilirlerdi. Bu belki de “standart Türk şiiri”nin erdem olduğu kadar en zayıf noktasıdır.
Nilüfer Kuyaş: Binyıl Şiiri çok keyifli bir oyun, aynı zamanda şairler arasında ortaklık duygusu yansıtması hoşuma gitti. Bazen mutlu rastlantıyla, bazen de şairlerin dikkati sonucu, yer yer çok da güzel anlam bütünlükleri oluşmuş. Ben nedense bu dizeleri bir plastik yaratıcı tarafından muazzam bir seramik panoda kolaj halinde düzenlenmiş olarak görmeyi hayal ettim, ardından internette gerçekten ortak ve etkileşimli bir proje olarak görmeyi düşledim. Gösteri dergisi eğer bir “Binyıl Şiiri” sitesi yaratırsa, çok sevinirim. Hatta bu ortak yahut “imece” şiirden yola çıkarak, bir bölüm de okurların, halkın katılımına açılabilir. Yıllar önce Amazon firması romancı John Updike’a bir roman paragrafı başlatmış, sonra bunu okurların katılımına açmıştı. İsteyen herkes bu siteye girerek öyküyü devam ettirecekti. Üstad Updike sonra bunların arasından bir seçim yaparak, son bir pasajla romanı bitirecekti. Etkileşim çağında böyle projeler bir yerde “çağın ruhuna” uyduğu için insanda hoş duygular yaratıyor. Sanatın bir oyun olduğunu hatırlamak güzel, ayrıca sanatın günlük hayata girmesi, günlük hayatın bir parçası olması için ne yapılsa az bence. Hikmet Altınkaynak’ı ve Gösteri dergisini bu proje için kutluyorum.
***
ŞAİRLER SUSMAZ
Binyıl Şiiri, Türkiye’de şiirin ne kadar canlı/diri kaldığını, “Şairler Vicdanı” bildirisi de şairlerin hiç susturulamayacağını gösteriyor.
Umarım bütün yarınlarımız Melih Cevdet’in ifadesiyle “günlerden ağustosböceği” olur.
Umarım George Orwell’ın ünlü romanı 1984’te geçen “Düşünün. Çünkü henüz yasaklanmadı” sözü hiçbir yerde, hiçbir zaman gerçek olmaz.
BİNYIL ŞİİRİ
Yarın günlerden ağustosböceği (1)
Bir dalı kırdık diyelim
Şiirden başka nereye konur (2)
elbet bir çiçeğe konar
şiir kırık dalın yerine (3)
Pencereden bakınca, kırlangıçlarla yıldızlara
oradan buralara, buradan nerelere? (4)
Şiir almalı
Şiir vermeli insan (5)
Oluşta savurmuştu hani Tanrı
Öpüşte buluşur yine sevginin yarıları (6)
Düşe kalka düşülen yolların düşlerinde
Öpüle öpüle çatlamış ellerin günleşinde (7)
Şiir Tanrı'dan bir öpücüktür kırık daldaki kuşa
yeni binyıl nerden bilecek bunu (8)
Her şeyi Aşk bilir, ona sorun
bir gülün bin yılını ... (9)
Adam ona bin ad koyduydu Tekvin’de
Bin kere yanıl, epi topu bir ad işte (10)
Doğuma sancılanan kısrak gibi şu yürek
Yeni bir yıla devrilirken zaman, patladı patlayacak (11)
Ama her şey kendiyle çelişir zamanla
bin yılda bin zaman geçmiş ne acıyla (12)
Hamdın / yanıp da piştin / gerisi boş nakarat:
Zaten böyledir hayat / Zaten böyledir hayat (13)
Düşlerin dünyasıdır şiir
Kurtuluşudur insanın. (14)
Yirminci yüzyıl, iyi ki bitiyorsun! (15)
Doğan günün haberi yok
Hep cahil dönüp giderken (16)
Ömrüm, armağan olsun geçmiş binyılda sana
Bu, vedasıdır hayatın hayatımıza
Ömrüm, gelecek binyılda da bana armağan
Bu da elvedası yaşadığımızın
Kutlu olsun sana da bana da ... (17)
Hayal büyücüsüydüm, ilk yanlışım akarsu olmak istememle başladı
Kimi düşlerin ellerinden tutardım, kimi düşleri bağlasam durmazdı (18)
Her martı kayışında bir şiir
kokusu sonraya kadar (19)
Vaktiyle düşürmüşken Sadri Alışık Sokağında hayatımı
Sahi kim takar şimdi binyılın ilk imgesini
Şiirsinema derinliğinde klaket bıçağı gibi yakama (20)
Binyılı omuzlayan aydınlık gelecek,
Kefaretini ödemiş bir gelecek olmalı (21)
Binyılın eşiğinde binyıla atılan adım
Yeniden diriltmek için yarım kalan düşü,
Milyonlarca insanın yüzyıllardır gördüğü. (22)
Ağzı gece çocuk
Aşk'la ölüm vakit alır (23)
Binyıl yaşandı yüzyıl içinde
Acılar binyılı savaşlar binyılı
Binyıl bitti yüzyıl sonunda
Umut ve avuntudur beklenen beklendikçe (24)
Clinton'un burnunu sıkan çocuk da
girdi işte bu şiire
Hayatın yanağından makas alırlarsa iyi
yoksa bu dizelerin hepsi devrilir
şairlerin üstüne (25)
Aşkın ocağını yeniden kaynattım
bin yürekle merhaba binyıla (26)
Kimbilir kaç bin yılın
yalnızlığıdır bu.
Hep aynı kavgası kalabalığın,
ve hep aynı pembeyi savunuşu baharların. (27)
Bisikletime bindim, gökyüzünü öptüm
ve bir sözcüğü o kadar incelttim ki,
ucu üç okyanusu yırttı.
Fakat bir menekşe kokusunun içinde kırıldı
ve anlaşıldı ki, binyılların en güzel bileşkesi aşk. (28)
Zaman bırakıp gidebilir dünyayı
Benim zamanım doldu deyip
Ne benim hakkımı verdin.
Şimdi zamanı sen yarat
Ne halin varsa gör insanoğlu. (29)
Amazonlarda Yanomami kabilesinde
zaman hiç olmadı,
hiç bilmediler çocuk kaç ayda doğar
-ayları yoktu-
günler midir, yıllar mıdır aşkın bedeli
-hiç bilmediler-
yoksa saniyelerle mi sürer ... (30)
Ve yiter sonunda şiirin sesi de
sonsuz düzyasının içinde zamanın (31)
Alıkoyma beni yolumdan çağ
Ulaşayım yanımdaki insana (32)
Acının, ihanete uğramışlığın çocuğu şiir
-çatal kuyruklu şeytan
Nereye kazsın son yaşam tünelini
-kendi rüyasından başka (33)
onu ikibin ağızlı, dörtbin gözlü bir esinti sansa da insan
hep aynı rüzgârı eskiten sert bir kayadır zaman
dolunaya benzese de içimizdeki saatin gölgesi
boşa geçen anların uzunluğudur ölürken geride kalan(34)
Zamanın içinde zamanlar sürgünüyüz avutulan
Yakamıza iliştirilmiş bir gülün yaprağıdır hatırlanan (35)
İhtiyar yüzyıla bin küfür (36)
Zaman o sınırsız gelgit büyülü çağrı
Gizemin karanlık bahçesinden uzanır şiirin güneşine (37)
Çatalhöyük'te memeleri süt dolu tanrıça
devam edecek varoluşuna
zamanın karnı var mı ki yutsun
yeni binyıl dediğimiz bakire değil ki
binlerce yılı taşıyarak gelmiş omuzlarında (38)
Anlat. Hakkını vermeyen hayatı anlat
Seni yok sayan geceyi ve gerçeği
Benzerini bulamamış kalbinde iç çeken hayalleri
Ve artık kapanırken kapılar akşamın yüzüne
Herkes birer seyirci kendi kederine (39)
bir görünmez duvar indi
bilmeden aştığımız çizgiye
öncesi dumanlar içinde (40)
Geçtik in çağından, kuvantum ve zorunluluk çağından
Değildik insandan ötede (41)
İnsanlığın korosudur bu seslenen
Bir çığ gibi doludizgin şiirle gelen
Tek özlemimiz o, tek yakarış
Yalnızca bu yeni binyılda değil
Gelecek bütün binyıllarda
"İnsanca yaşamak ve ölümsüz barış! (42)
ŞAİRLER
(1) Melih Cevdet Anday, (2) Arif Damar, (3) Haydar Ergülen, (4) Cevat Çapan, (5) Cengiz Bektaş, (6) Yüksel Pazarkaya, (7) Turgay Fişekçi, (8) Talat Halman, (9) Hilmi Yavuz, (10) Orhan Alkaya, (11) Hasan Öztoprak, (12) Nihat Behram, (13) Ahmet Necdet, (14) Erdoğan Alkan, (15) Ataol Behramoğlu, (16) Güven Turan, (17) Refik Durbaş, (18) Engin Turgut, (19) Sedef Özkan, (20) Hüseyin Alemdar, (21) Ahmet Oktay, (22) Kemal Özer, (23) İlhan Berk, (24) Eray Canberk, (25) Enver Ercan, (26) Başaran, (27) Melisa Güıpınar, (28) Özkan Mert, (29) Hidayet Karakuş, (30) İnci Asena, (31) Şavkar Altınel, (32) Süreyya Berfe, (33) Zeynep Aliye, (34) Akgün Akova, (35) İlter Yeşilay, (36) Şükran Kurdakul, (37) Turgay Gönenç, (38) Yeşim Ağaoğlu, (39) 0ya Uysal, (40) Bülent Ecevit, (41) Mustafa Köz, (42) Şinasi Özdenoğlu.
(Bülent Ecevit, Melih Cevdet Anday, Arif Damar, Cengiz Bektaş, Ahmet Necdet'in dizeleri yayımlanmış şiirlerinden.)
KAYNAKÇA
Hikmet Altınkaynak, “Özlemleri Dile Getiren Dizeler”, “Binyıl Şiiri”, Hürriyet Gösteri, sayı 216, İstanbul Ocak-Şubat 2000, s.14-18
Hikmet Altınkaynak, “Özlemleri Dile Getiren Dizeler”, “Binyıl Şiiri”, Dünyayı Paylaşan Yazarlar, Gendaş Yayınları, İstanbul 2000, s.45-50
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Barış Atay’dan Özgür Özel'e sert yanıt
- Gaga Bulut'tan skandal pedofili yayını!
- Köyüne dönmek isteyene 5 gebe düve verilecek
- AYM o maddeyi iptal etti, tazminat yolu doğdu
- Rusya'dan, Bakan Fidan'ın Suriye açıklamalarına yanıt
- Cemal Enginyurt'tan, Soylu'ya büyük taş
- Bakan Yerlikaya'dan 'kayyum' açıklaması
- Kürsüde Erdoğan'a çok sert 'İsrail' tepkisi
- Araç satışında yeni dönem: 1 Ocak'ta başlıyor
- Sahte içkiden 17 kişi hayatını kaybetti