Doğan Satmış

Humeyni rejiminin kazıkları mı çakılıyor?

12 Eylül 2015 Cumartesi

İki ay önce 11 Temmuz’da bu köşede, İstanbul’da yaşayan bir İranlının sözlerini aktarmıştım.
Ülkesinde yaşadıklarını bizimle karşılaştırıp Türkiye’nin de bir İranlaşma sürecinden geçeceğine inanıyor kendisi. AKP’nin iktidara gelişini ve Erdoğan’la geçen 13 yılı, Humeyni öncesi İran’ına benzetiyor.
Şöyle demişti:
“Türkiye İran’ı takip ediyor. Bak şimdi savaştan (Suriye) söz ediyorlar. Savaş başlatırlarsa, tam İran’la Irak’ın savaşı sırasında Humeyni rejiminin kazıklarını çaktıkları gibi olacak. Benzer kazıklar Türkiye’de çakılacak. Ben çok bekliyorum. Şimdi İran ile Batı anlaşmak üzere. Eğer bu anlaşma olursa, sıra Türkiye’nin yalnızlaşmasına gelecek. Sonra demedim deme...”

2 ayda neler oldu
Bu yazı, 7 Haziran seçimlerinden bir ay kadar sonra yazılmıştı ve henüz koalisyon umutları sönmemişti.
Henüz Suruç katliamı olmamıştı.
PKK terörü yeniden başlamamıştı.
Aradan geçen süre içinde, önce bir AKPCHP koalisyonu kurulması torpillendi.
Sonra Suruç yaşandı, sonra da PKK’nin terör saldırıları başladı, çözüm süreci buzdolabına konuldu, adeta bir “iç savaş” başladı.
Birilerinin “Hırs”ı uğruna onlarca can kaybettik.
Asfaltların altına yıllar önce yerleştirildiği söylenen birkaç tonluk bombalar peşpeşe patlamaya başladı.
Gencecik vücutlar paramparça edildi.
Sokaklara dökülenler, Kırşehir’de, Alanya’da, Polatlı’da, Beypazarı’nda, vatandaşların işyerlerini yakıp yıktılar.
Açlıktan ölmemek ve birkaç kuruş kazanmak için batıdaki kentlere göç edip tarlalarda çalışan tarım işçileri, dayak yedi, dövüldü, araçları yakıldı, gece yarıları kamyonlarla şehirlerine dönmek zorunda kaldı.
Kürtçe konuşuyor diye insanlar öldürüldü.
Son olarak İstanbul’un bazı semtlerinde, doğu kökenli insanların işyerlerini açmaması için polis telkinde bulundu.
Yetmedi, sıra medyaya geldi.
Erdoğan’ın ve AKP’nin yıllardır hedef gösterdiği Hürriyet saldırılara uğradı.
Önce gazetenin olduğu binayı basıp camlarını çerçevelerini indirdiler. Kimsenin müdahale etmediğini, yaptıklarının da yanlarına kâr kaldığını görünce, bu kez kamyonlarla, TIR’larla gelip bir daha bastılar.
Hürriyet’in binası, sadece Hürriyet demek değil, Kanal D var, CNN Türk var, Hürriyet Daily News var, Radikal var.
Yani tüm bu kurumların çalışanları topluca terörize edildi.
Türkiye’ye yurtdışından bakılınca, Suriye’deki savaşın Türkiye’ye sıçradığı yorumlarını yapmak kolaylaştı.
Öyle ya, Ortadoğu haritasına açın bakın; bu bölgede yanan ateşin Türkiye’ye sıçraması an meselesi gibi gözüküyor.
Ve tüm bunlardan sonra, İranlı arkadaşım önceki gün şu mesajı attı:
“Nasıl, dediklerim oluyor değil mi?”
“Haklısın” dedim, “Dediklerin aynen çıkıyor.”
Ve sordum: “Bundan sonra ne olacak?”
Cevap verirse onu da yazarım.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Volkan nasıl patladı? 21 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları