Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Şahsım Devleti’nin çöküşü
“Şahsım Devleti”nin çöküşü önlenemez: Çünkü hem temel çürük hem de yapı çarpık!
1) Her şeyden önce, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denen “Şahsım Devleti”, 21. yüzyıldaki çağdaş bir topluma hizmet etmesi gereken devlet yapısını, tek bir kişinin, denge ve denetim olmadan, mutlak yönetimine bağlamıştır ki böyle bir yönetim olanaksızdır çünkü hiçbir kişi tek başına böyle bir yeteneğe sahip değildir.
Başka hiçbir yanlışı ve eksiği olmasa bile bu yapı, sadece bu nedenle çökmeye mahkûmdur!
2) Devlet yapısı, olumsuz insani duygulardan, kıskançlıktan, öfkeden, iltimastan uzak, bütün yurttaşlarına eşitlikçi, adil ve koruyucu olmak zorundadır.
“Şahsım Devleti” ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten tek bir kişinin duygu ve düşüncelerinden bağımsız olmadığı, tam tersine o kişinin bütün bireysel özelliklerinden etkilendiği için devletin tarafsızlık, tutarlılık, eşitlik ve adalet ilkeleri zedelenmiştir.
3) Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı, hem tarafsızlık yemini etmiştir hem de partilidir yani taraflıdır.
Cumhurbaşkanı hem “tarafsızmış gibi özel olarak korunmakta” ama hem de “partisi ve kendisi lehine olan her türlü eylem ve söylemi yapmaktadır”.
Böylece “Şahsım Devleti”, “Parti Devleti” de olmaktadır.
4) Bağımsız olması gereken yargı Cumhurbaşkanı’na bağımlı kılınmıştır.
Anayasa’ya göre yargı bağımsızdır.
Ama iktidarın “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” yapısına uygun davranmasını denetleyecek ve gerektiği hallerde Cumhurbaşkanı’nı da yargılayacak olan 15 üyeli Anayasa Mahkemesi’nin 12 üyesini Cumhurbaşkanı bizzat kendisi seçer.
Üstelik de “Şahsım Devleti” istediği zaman Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamamaktadır.
Bütün yargı mekanizmasını düzenleyen, 7 üyesini TBMM’nin atadığı,13 üyeli Hâkimler Savcılar Kurulu da esas olarak 6 üyesini doğrudan atayan Cumhurbaşkanı’nın denetimindedir. Çünkü TBMM’de de Cumhurbaşkanı’nın ittifakı çoğunluktadır.
5) Adalet mekanizması, aynı olaylarda, kişilerin veya kurumların aidiyetlerine göre çifte standart uygulamaktadır.
Örneğin, aynı olaylarda muhalif belediyelere suçlu muamelesi yapılırken iktidar belediyelerine ilişkin hiçbir soruşturma gündeme gelmemektedir.
Aynı çifte standart, medya mensupları arasında da görülmekte, yandaşlar her türlü haksızlık ve hukuksuzluk yaparken bunlar göz ardı edilmekte, yasalara uygun davranan muhalifler ise cezalandırılmaktadır.
6) Hem kaynakların yağmalanmasından hem de kötü ekonomi ve maliye yönetiminden dolayı, geniş halk kitleleri büyük bir geçim sıkıntısına mahkûm edilmiştir.
7) İnsanların ve şirketlerin, özgürlükleri ve mülkiyetleri, tehdit altında görünmektedir.
8) İnsanların, özellikle de gençlerin gelecek için umutları yok edilmiştir.
***
Bu 8 madde daha da çoğaltılabilir:
Ben sadece “Şahsım Devleti”nin kendisini yıkmakta olan bazı temel yapı hatalarına ve sonuçlarına işaret ettim.
Bu rejim, kendi içinde, kendisini yok eden çelişik özelliklere sahip olduğu için yıkılmaya mahkûmdur!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Özel direnişin yeni adresini açıkladı, saat verdi!
-
Özel, güncel boykot listesini duyurdu
-
'Ben sana ne lakap takayım?'
-
Türkiye nereye gidiyor? İki ülkeyi örnek verdi...
-
Süleyman Soylu'dan 'tehdit' gibi sözler!
-
Erdoğan'dan '1 saatliğine' sokağa çıkma izni istedi
-
İBB soruşturmasında garip bir detay
-
Kayyum Kent Lokantalarını kapattı mı?
-
Espressolab: 'Biz siyaset değil, kahve yapıyoruz!'
-
Üniversite öğrencileri Şişli Belediyesi'ne yürüdü