Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu

Orda Bir Köy Var Uzakta

17 Ekim 2023 Salı

1960'lı yıllar…

İki tane ortaokul öğrencisi evlerinden 2 kilometre uzaklıktaki okullarına giderken yoğun tipiye yakalanıyor ve yaşamlarını yitiriyorlar. Köy halkı perişan, aileler perişan. Hayatını kaybeden bu 2 öğrencinin ailesi gibi, köylerinde okul olmadığı için çocuklarını uzak köylerdeki okullara yaya gönderen köylüler kendi çocukları için endişeli. Bir araya gelip Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin Rektörlüğü‘nden yardım istiyorlar ve söz konusu köye bir okul yapılmasını talep ediyorlar.

Rektörlük bu çağrıyı yanıtsız bırakmıyor. ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nin ikinci sınıf öğrencileri köye gelip tespitte bulunuyor ve köy halkıyla birlikte imece usulü ile bu köyde bir ortaokul inşa ediyor. 1967 yılında kurdelesi kesiliyor okulun.

Nerdeyse yarım asrı aşkın süre varlığını sürdürüyor bu köy okulu. İyi de mezunlar veriyor köyden. Adeta köyün iftiharı mezunlar. O mezunlar üniversiteli oluyor, iş yaşamına atılıyor… Ama hiç unutmuyor, bırakmıyor okulunu.     

Üniversite öğrencileri ve köylüler arasında böylesi bir dayanışmayla imece usulü kurulan ve nice mezunlar veren yarım asırlık bu köy okulu bu sene 2023-2024 eğitim öğretim yılında kapatıldı.

Bir okul açılması için gerekli olan minimum öğrenci sayısını karşılayamadığı gerekçesiyle kapatıldı. Tıpkı son 20 yılda kapatılan 20.000 köy okulu gibi kapatıldı.

OKULU OLAN KÖYLERDE ÜRETİM VARDIR, GENÇLİK VARDIR, YAŞAM VARDIR

20 yıldan bu yana kapısına çeşitli gerekçelerle kilit vurulan köy okullarının sayısı 20bini aştı. Bu köy okulları neden açılmıyor? Neden öğrenciler kilometrelerce uzaktaki okula veya taşımalı sisteme muhtaç ediliyor? Ve neden bu sistemin mağduru olan; özellikle kız öğrencilerin okula gitmiyor olması görmezden geliniyor?

Ve en önemli soru; sayısı 20.000’i bulan kapatılan köy okulları neden düğün ve taziye evine, çay kahve salonuna, yaşam merkezine, oyun alanına dönüştürülüyor?

Eskiden bu köylerde hayat vardı. Çünkü bu köylerde okul vardı. Bir yerde okul varsa, orada gençlik vardır. Gençlik varsa üretim ve yaşam vardır. Yaşam olan köylerde köylüler çiftçilik yapar, hayvancılık yapar, tarım yapar.

Eğer siz köy okullarını kapatırsanız sadece eğitimi baltalamazsınız. İktisadi politikayı da baltalarsınız. Çünkü çocuğunu kilometrelerce uzağa gönderemeyecek olan köylüler kırsaldan dışarı göç eder. O köyde tarım geriler, üretim geriler ve siz tarlasında ürün yetiştiremeyen o çiftçinin ürününü temin edebilmek için yurt dışına muhtaç kalırsınız.

KÖYLERDE DEVLETİN TEMSİLCİSİ OLARAK İMAMLARIMIZDAN BAŞKA KİMSE KALMADI

“Köylü velinimetimizdir. Bu asil unsurun refahını düşüneceğiz”

Bu sözler, köylüyü kalkındırmaya ve milli üretimin en önemli parçası haline getirmeye yıllarını veren Ulu Önder M. Kemal Atatürk’ün; 1931 yılında Eskişehir’de köylülerle sohbet ederken söylediği sözler.

“Öyle bir köy öğretmeni yaratmalıyız ki, o köylünün yalnız inançlarını işlemekle ve toplumsal davranışlarında etkili olmakla kalmasın, köyün maddi yüzünü ve ekonomik hayatını da değiştirsin.”

Bu da Türk Eğitim Tarihinin olağanüstü başarı hikayesi Köy Enstitülerinin kurucularından olan İsmail Hakkı Tonguç’un sözleri.

“Pek çok köyde devletin temsilcisi olarak imamlarımızdan başka kimse kalmadı.”

Bu açıklama ise Diyanet İşleri Başkan Yardımcısının henüz geçen yılki, yani 2022 yılındaki sözleri.

***

İstediğimiz kadar bilimi ilimi irfanı görmezden gelelim…

Kız çocuklarının uzak köylere gitmemek ve taşımalı sistem mağduru olmamak için evde oturmasını istediğimiz kadar görmezden gelelim…

İstediğimiz kadar kapanan köy okullarını misafirhaneye, taziye evine, çay kahve salonuna çevirelim…

Hep söyledik, yine söylüyoruz. Bu ülkeyi hiçbiri kurtarmayacak. Bu ülkeyi sadece eğitim kurtaracak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

23 Nisansız çocuklar 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları