Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu

23 Nisansız çocuklar

23 Nisan 2024 Salı

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk çocuklara duyduğu sarsılmaz güvenin ifadesi olarak hediye etti 23 Nisanı çocuklara. O günden bugüne  “sevgi, barış, kardeşlik” mesajlarıyla TÜM DÜNYADA KUTLANAN TEK ÇOCUK BAYRAMI oldu 23 NİSAN. 

Savaş sırasında öksüz, yetim kalan yoksul çocukları bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşıdı 23 Nisanlar yıllar boyu. Ve hayata yenik başlayan çocukların yaşamlarını kolaylaştıracak çalışmalar, etkinlikler yapıldı hep 23 Nisanlarda.  Özellikle 1930lardan bu yana rozetler, el ürünü objeler satılarak yüzbinlerce şehit çocuğuna umut oldu, katkı oldu, kitap, elbise, yemek oldu, bayram oldu 23 Nisanlar. 

Ancak, ülkemizde bazı çocuklar var ki 23 Nisan Onlara zaten gelmedi ve belki de yıllardır gelmiyor. Çünkü ekonomik kriz aslında en büyük darbeyi dolaylı olarak çocuklara vuruyor.

NİTELİKLİ EĞİTİME ERİŞİMDE ÇOCUKLARIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL DERİN YOKSULLUK

Kesintisiz, güvenli, nitelikli eğitime erişim her çocuğun yasal hakkı. Bu haktan her çocuğun eşit imkanlarla yararlanmasını sağlamaksa devletin anayasal yükümlülüğü. Devletin bu yükümlülüğü sağlayabilmesindeki en temel unsur ise eğitime erişimin önündeki engellerin kalkması. Nitelikli eğitime erişimde çocukların önündeki en büyük engel ise derin yoksulluk.

Özellikle Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz Bölgesinde çocukların okula gitmeme nedeni aileleriyle birlikte ırgat olarak çalışmaları. Tarım işçiliği hem meslek hastalıkları hem iş kazaları açısından en tehlikeli iş de olsa köylerde çocuklar tarım ve hayvancılıkta tarlalarda elleri nasır tutana kadar çalışıyor.

OKULA GİTMEYEN ÇOCUKLAR KAYIT DIŞI KÜÇÜK İŞLETMELERDE ÇALIŞIYOR

Büyükşehirlerde ise çocukların eğitime erişim engelinin sebebi; kırsal yaşamdan kentsel yaşama göç eden, tarım ekonomisinden sanayi ekonomisine geçiş sürecine mağlup olan aileler. Bu aileler yazık ki şehirlerde vasıfsız işçi konumuna düşüp işsizlik yaşıyor. Bu yüzden henüz reşit bile olmayan çocuklarını kayıt dışı çalıştırarak aile bütçesine katkı sağlamaya ve şehirde var olmaya çalışıyorlar. Okula gitmeyip en az maliyetle en fazla karı elde etmek isteyen kayıt dışı küçük işletmelerde çalışan bu çocuklar aile bütçesine destek oluyor. 

Adalet Bakanlığı ise çocuklarla ilgili başka bir gerçeğe dikkat çekiyor. Adalet Bakanlığının çıktıları Türkiye’de yüzbinlerce çocuğun suça sürüklendiğini göstermekte. 

Cumhuriyet Başsavcılığı dosyalarında sanık sıfatıyla yer alan çocukların sayısı 263bin. Bu suçların %95’e yakını ise İstanbul başta olmak üzere metropol şehirlerden. Batı ülkeleriyle ülkemizi kıyasladığımızda görüyoruz ki; Batıda gençler ve çocuklar arasında toplu suç işleme ilk sıralarda. Ülkemizde ise bireysel suçlar başta geliyor. Türkiye’de kişilere yönelik suçlar gençlerde ilk sıradayken, çocukların ise öncelikle mala karşı suç işlediği raporlar arasında. Son yıllarda çocukların suç örgütleri tarafından kullanılması da çocuk suçlu sayısının artmasında en önemli etken. 

Çocuklar metropol şehirlerde çeteler tarafından hırsızlık yaptırılmak üzere yetiştirilirken kırsal kesimlerde ise terör örgütlerinin eylemlerinde kullanılıyor. Çocukların suça alet edilmesinde tercih edilmesinin en büyük sebebi cezai ehliyet yaş sınırından ötürü başka suçlarda yeniden kullanılabiliyor olması.

BİRDEN FAZLA SUÇ İŞLEYEN ÇOCUK CEZAEVİNDE İTİBAR GÖRÜYOR

Yine yapılan araştırmalar gösteriyor ki; çocukların %20’si birkaç suç işliyor. Bu da fazla suç işleyen çocukların cezaevindeki suçlu arkadaşları tarafından daha fazla itibar ve ilgi görmesinden kaynaklanıyor. Bu kısır döngü; çocuğun suça bağımlı olarak cezaevinden çıkmasının ve toplumda adeta çocuk suç makinesi olarak yaşamasının tehlike sinyallerini veriyor.

UNICEF geçtiğimiz yıllarda farklı ekonomik sınıflardaki çocuklar arasında eğitim, sağlık ve yaşam memnuniyeti konusunda yaptığı araştırmanın raporunu açıkladı. Rapora göre eşitsizliğin en az düzeyde olduğu ülke Danimarka iken eşitsizliğin en fazla olduğu ülkelerde yazık ki Türkiye İsrail’in bir basamak üstünde yer aldı. Ne zaman ki şehit çocukları, Soma çocukları, cinsel istismara maruz kalan çocuklar, deprem bölgesinde ve kırsal bölgelerde eğitime erişim engeli yaşayan çocuklar diğerleriyle eşit eğitim imkanına ve sosyal imkana sahip olur, işte o zaman 23 Nisanlar Onlara da gelir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

23 Nisansız çocuklar 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları