Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu

Okul zilini duyamayan kız çocukları

12 Eylül 2023 Salı

Yeni eğitim öğretim yılının ilk ders zili dün sabah çaldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da o ilk zili duymak için yine Güneydoğu Anadolu illerinden birindeydim. Aklımda yine aynı soruyla: Bu yıl kaç kız çocuğu bu zil sesini duyamadı?

Kesintisiz, güvenli, nitelikli eğitime erişim her çocuğun yasal hakkı. Bu haktan kız erkek ayırt etmeksizin her çocuğun eşit imkanlarla yararlanmasını sağlamak devletin anayasal yükümlülüğü.

Devletin bu yükümlülüğü sağlayabilmesindeki en temel unsur ise toplumsal cinsiyet eşitliğinin o ülkede sağlanmış olması. Ancak yazık ki ülkemizde kız çocuklarının eğitime erişiminin önündeki en temel engellerden biri halen eşitlikten uzak toplumsal cinsiyet normları ve derin yoksulluk.

BEN KIZIMI ERKEKLERLE AYNI OKULA GÖNDERMEK İSTEMİYORUM

Milli Eğitim Bakanı Sn.Yusuf Tekin kızlarını okula göndermeyen ailelerin “Ben kızımı erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum” dediğini beyan etti ancak tek sebep bu değil. Kız çocuklarının eğitim haklarının ihlalinin en temel sebebi derin yoksulluk. Çocuk emeğinin; ekonomik açıdan sıkıntıda olan ailelerin bütçesi için önemli hale gelmesi kız çocuklarının çalışmasına sebep olurken, bazı aileler ise sadece eğitim giderlerini karşılayamadığından kızlarını okul gönderemiyor.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi ve Karadeniz Bölgesinde kız çocuklarının okula gitmeme nedeni aileleriyle birlikte ırgat olarak çalışmaları. Tarım işçiliği hem meslek hastalıkları hem iş kazaları açısından en tehlikeli iş de olsa köylerde kızlar tarım ve hayvancılıkta tarlalarda elleri nasır tutana kadar çalışıyor. Bazen de tarlada bahçede bizzat çalışmıyor ama çevre illere çay toplamaya hasata giden aileler kızlarını bırakacak yer bulamıyor ve kız çocuk anne babayla birlikte hasata çevre illere gidiyor.

EV İŞLERİ VE KARDEŞ BAKIMI İÇİN OKULA GİTMEYEN KIZ ÇOCUKLARI SAYISI ARTIŞTA

Ülke geneline bakıldığında ise kırsalda kız çocuklarının en büyük eğitime erişim engeli ev işleri sorumluluğu. Yapılan istatistikler ev işi yaptığı için okula gitmediğini söyleyen kız çocuk sayısının erkek çocuk sayısının 2 katı olduğunu, evde kardeşine baktığı için okula gitmeyen kız çocuğu sayısının ise erkek çocuk sayısının yaklaşık 3 katı olduğunu ve bu sayının gitgide artışta olduğunu gösteriyor.

Büyükşehirlerde ise sorun biraz farklı. Kız çocuklarının eğitime erişim engelinin sebebi; kırsal yaşamdan kentsel yaşama göç eden, tarım ekonomisinden sanayi ekonomisine geçiş sürecine mağlup olan, şehirlerde vasıfsız işçi konumuna düşüp işsizlik yaşayan aileler. Bu aileler yazık ki henüz reşit bile olmayan kız çocuklarını kayıt dışı çalıştırarak aile bütçesine katkı sağlamaya ve şehirde var olmaya çalışıyor. Bu kız çocukları ya en az maliyetle en fazla karı elde etmek isteyen kayıt dışı küçük işletmelerde çalışıyor, ya da ev temizliği işlerine giden annelerine refakat ederek evin bütçesine destek oluyor.

UNESCO İstatistik Enstitüsü’nün çıktılarına göre Türkiye’de okula gitmeyen yaklaşık 300bin çocuk var. Bu çocukların yarısından çoğunu ise kız çocukları oluşturuyor.

Oysa toplumsal alanda var olan adaletsizlikleri ortadan kaldırmak için, ülkenin kadın istihdamı için, ülkenin ekonomik büyümesi için, ülkenin halk sağlığı ve toplumsal barışı için bir kadının kendini toplumsal hayatta ve iş hayatında gerçekleştirebilmesi şart. Bunu gerçekleştirebilmenin tek yolu ise eğitim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

23 Nisansız çocuklar 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları