“Buradan tüm öğretmenlerimize bir müjde vermek istiyorum” dedi Sayın Cumhurbaşkanı. “Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifimiz TBMM’ye sunuldu. Öğretmenlerimizin hak ettiği birçok yeniliği içeren yasal düzenleme inşallah kısa sürede yürürlüğe girecektir. Hayırlı uğurlu olsun.”

NE BİR MÜJDE ÇIKTI KANUNUN İÇİNDEN, NE DE KISA SÜREDE YÜRÜRLÜĞE GİRME KARARI DOĞDU.

Yani Atalarımızın deyişiyle; DAĞ FARE DOĞURDU.

Zaten öğretmenlere sorulmadan ve hatta öğretmenlerden sır gibi saklanarak meclise sunulan bir “Öğretmenlik Meslek Kanunu”ndan ne verim beklenebilirdi? 

Konu toplumun can damarı olan EĞİTİM idi, konu toplumu aydınlığa götürecek olan meşaleyi yakan ÖĞRETMEN idi, ama öğretmenin meslek hayatına dair yapılacak düzenlemelerin teklifi bile meclis tatildeyken meclise sunuldu. 

***

3 yıldan bu yana beklenen yasanın hiç olmazsa bir öğretmenin karşılaştığı tüm sorun ve süreçleri düzenlemesi beklendi ama yasada her şey sadece cüzi bir maaş artışına indirgendi. O artış da binbir koşula kurala vadeye bağlandı. Biz ATAMIZI TEK BAŞÖĞRETMEN KABUL EDERKEN uyduruluverilen bir başöğretmenlik unvanı için ve uzman öğretmenlik için bir maaş farkı vadedildi, o da 2023’e ertelendi.

Eş, dost, hısım, akraba kontenjanından göreve gelen vasıfsız insanların maaşlarına bir gecede zam yapılıverirken 2023’de gerçekleşeceği açıklanan o zammın da o yıl nasıl bir alım gücü ifade edeceğini tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek. 

Öğretmenlik Meslek Kanunu sadece 2.5 sayfa 12 maddeden ibaret. Zaten ilk 4 maddesi amaç, içerik ve uygulama maddeleri. Kalan 8 maddede ise öğretmenin sadece kariyer planlamasına dair yama usulü birbiriyle çelişen birkaç konu var. Ki onların içeriği de 10 yıl önce yapılan Ulusal Öğretmen Strateji Belgesinin Kariyer Basamakları Komisyonu çalışmasının terfi bölümündeki satırların kopyası.

***

ÖĞRETMENDEN BAHSEDİLMEYEN ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNUnda eşi özel sektörde çalışan çok sayıda sözleşmeli öğretmenin yıllardır beklediği aile birliğine dair düzenleme bile YOK.

Atama süreçleri YOK. 

Özel okullarda çalışan 162 bin öğretmen YOK.

Ücretli öğretmenler YOK.

Eğitimciye şiddet ve mobbinge dair tedbir ve düzenleme YOK.

Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlerin teşviği YOK.

Öğretmenin mesleği boyunca muhatap olduğu hiçbir süreç YOK.

3 yıldan bu yana beklenen Öğretmenlik Meslek Kanununda örtülü bir içerik var… O da aile birliği için tek çarenin; sözleşmeli öğretmenin sözleşmeli öğretmenle evlenmesi olduğu.