Adnan Binyazar

Kutsal adalet

21 Temmuz 2023 Cuma

Kanada’da yaşlı bir adam ekmek çalmaktan tutuklanıp yargıç karşısına çıkarıldı. Adam suçunu kabul ederek hatasını şöyle açıkladı:

“Açlıktan ölecek kadar acıkmıştım!”

Yargıç, adamı fazla konuşturmadan kararını bildirdi:

“Sen hırsızlık yaptığının bilincindesin. Ben senin 10 dolar tazminat ödemene hükmediyorum. Ama bu parayı ödeyemeyeceğini bildiğim için senin yerine ben ödeyeceğim.” 

Duruşma salonunda herkes susuyor. Yargıç cebinden çıkardığı 10 doların, yaşlı adam adına hazineye yatırılmasına karar veriyor.

ÖZDEYİŞLER

Aralarında peygamberler de olmak üzere, giderek kutsallaşan “adalet” kavramı konusunda düşünmeyen devlet adamı, yazar, bilim insanı yoktur. 

“Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmeye mahkûmdur.” Hz. Muhammed 

“Adalet mülkün temelidir.” Hz. Ömer 

“Adalet, evrenin ruhudur.” Ömer Hayyam 

“Adaletin olmadığı yerde ahlaktan söz edilemez.” Montaigne 

“Kanunlar örümcek ağları gibidir, zayıfları ağa yakalanır, güçlülerse ağı delip geçer.” Balzac

“Hukuk gücünün azaldığı toplumlarda, güçlünün hukuku egemen olmaya başlar.” Maurice Duverger 

ÖYKÜNÜN SONU

Yargıç, onunla yetinmiyor. Davayı izleyenlerin şaşkın bakışlarının sürdüğünün ayrımına varınca yerinden doğruluyor, ödemesi gereken parayı neden kendisinin ödediğini açıklayarak oturumu kapatıyor: 

“Bu olayda hepiniz suçlusunuz. Her biriniz 10 dolar ceza ödemelisiniz. Çünkü sizler öyle bir şehirde yaşıyorsunuz ki yaşlı bir adam açlıktan hırsızlık yapmak zorunda kalıyor.”

Yargıç, toplanan 480 doları yaşlı adama vererek olanları uyarıcı bir tümceyle kapatıyor:

“Uygar insanların yaşadığı bir kentte yoksul görürseniz bilin ki kentin yöneticileri halkın malını çalıyor!” 

ÇAĞRIŞIMLAR

Yargıcın öyküsüne kurgu deyip geçenler de olacaktır. Oysa yargıç, kararında yalnızca yasada yazılanı uygulamakla kalmıyor, her olasılığı düşünerek vicdanının sesini de dinliyor. Bana kalırsa son yıllarda gündemden düşmeyen davalarda vicdanın sesi dinlenseydi Osman Kavala şimdi içeride olmayacaktı. 

Son seçimde Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili seçilen Can Atalay anayasal hakkıyken hapiste değil, TBMM’de yeni seçilen arkadaşlarının arasında olurdu. 

Merdan Yanardağ da yönettiği canlı yayında ağzından çıkıveren sözlerinden dolayı içeriye tıkılmaz, ülkeye rahat soluk aldıracak ekonomik sorunları tartışmaya açardı. 

Bellek unutur, zaman unutmaz. Gün gelir, bakarsınız biri de çıkar, adaletin kutsallığını hiçe sayanları sorgular... 

Bu durumda Ali Sirmen, Atatürk’ün demokratik Türkiye’sinde haksızlıkları çağrıştıran kuşkular mı yaşardı? 

“Ne oluyoruz diye bakmaya kalksam ya düşüncesinden dolayı montajlanmış, konuşmaları yüzünden linç edilmiş ya apar topar gözaltına alınmış, tutuklanmış gazeteci haberleri beni bekliyor.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sözün gücü 15 Kasım 2024
Kitap dünyası 8 Kasım 2024
Öğretmenden mektup 1 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları