Adnan Binyazar

Doğa kıpırdarsa...

10 Mart 2023 Cuma

İnsan ruhsal yüceliği, yaşama tutunma iradesi, güçlükleri yenmede gösterdiği dirençle her engeli aşmıştır. Bu depremde de toprağın altından canlı çıkarılanlar dirençleriyle, onları aramıza katanlar özverileriyle insanlıklarını göstermiştir. 

Büyük yıkım yaratan Kahramanmaraş depreminde annesi Nevber Yurdal Çıtanak’ı yitiren tiyatro sanatçısı Çağrı Çıtanak zarar görenlere umut aşılıyor:   

“Ben Mehmet Çağrı Çıtanak. 10.10.1990’da bir kısmınızın Suriye, bir kısmınızın terör bölgesi, bir kısmınızın orada yaşayan herkesi Arap sandığı, Akdeniz’in kuytu köşesi, medeniyet beşiği, hoşgörü diyarı Hatay’da doğdum.  

Benim canım memleketim, bana savaşmamayı öğreten memleketim, bana sevmeyi öğreten memleketim, bana kardeşliği öğreten memleketim... 

Bana bütün Anadolu’yu eve sığdırarak öğreten annem! Çocukluk arkadaşlarım, mahallemiz, esnaf komşularımız, sırasıyla önce oynadığımız, sonra köşesinde oturduğumuz, sonra koşup kaçtığımız, sonra köşesinde takıldığımız ve vakti geldiğinde bavulumuzla köşesini dönüp gittiğimiz sokaklarımız, sokaklarımızda yankılanan annelerimizin sesleri...” 

Ancak duyarlıklı insanların yüreğinden kopup gelir bu sözler... 

BARIŞ ÇANLARI

Deprem duyulur duyulmaz komşumuz Yunanistan Türkiye’ye 21 kişilik yardım ekibi, özel eğitim almış iki köpek, kurtarmada kullanılacak araçlar, beş doktor gönderdi. 

Ardından da Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dandias, “başsağlığı dilemek” amacıyla Türkiye’ye geldi, “Türkiye ve Yunanistan ilişkilerini yumuşatmak için bir depremi daha beklememeli” dedi. 

Onunla kalmadı, resmi kurumların yanı sıra okulları, sendikaları, sivil toplum örgütlerini Türkiye’ye yardıma çağırdı. Skai televizyonu ise “Yunan sözcüğü Türkiye’de artık bir tehdit gibi algılanmıyor” diye yorum yayımladı. 

“Komşu komşunun külüne muhtaçtır” atasözünü boşuna söylememiş atalarımız. Bu söz, yalnız Türk-Yunan ilişkilerinin değil, dünya barışının da başlangıcı olabilir. Yeter ki ülkeler aralarında barış çanları çalıp eyleme geçecek bilince ersin. Ancak o zaman devletler silah yarışına gireceklerine, halklarını mutlu edecek düzenler kurar, onları başka ülkelerin kulu olmaktan kurtarır... 

DOĞA OLAYLARI 

Her sarsıntıyla doğa değişime uğruyor. Dağların toprağa gömüleceğini ileri sürenler var. Kimileri de denizlerin kuruyacağı kanısında. “Bir gün tüm engebelikler düzelecek” diyen de çıkıyor. 

Toprağın yerinden oynaması elbette gezegenleri de etkileyecektir. 

Düşsel de olsa varsayımlar gerçeği çağrıştırır. Mevsimler eskisi gibi mi? Neredeyse kışta yaz, yazda kış yaşanıyor. Buzul dağlarının eriyeceği kimin aklından geçerdi? 

Akışım dünyanın biçimini değiştirirse doğal olarak bundan öbür canlılarla birlikte insan da etkilenecektir...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kitap dünyası 8 Kasım 2024
Öğretmenden mektup 1 Kasım 2024
Okumaya geçiş 25 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları