Evin İlyasoğlu
Evin İlyasoğlu evini@boun.edu.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Pekineller yeniden

13 Kasım 2024 Çarşamba

Geçen hafta İş Sanat’ın bu yılki mevsim açılış konserinde, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası sürekli şefi Carlo Tenan’ın yönetiminde ateşli bir dinleti sundu. Solistler, Güher-Süher Pekinel’di. Uzunca bir aradan sonra onları yeniden dinlemek ve incelikli yorumlarına tanık olmak güzeldi. İlk bölümde caz müziği ile klasik müziğin kaynaştığı yapıtlar vardı. Amerikalı besteci Leonard Bernstein’in Candide Uvertürü, ardından “Fransız Altıları”nın bir üyesi olan Francis Poulenc’in (1899-1963) İki Piyano İçin Konçertosu seslendirildi. Ve solistler bis olarak Darius Milhaud’nun “Scaramouche-Brasileira” (1937) adlı yapıtını çaldılar. Milhaud, Fransız Altıları’nın öncüsüdür. Poulenc ise Altılar’ın en ünlü üyesi. Amaçları Birinci Dünya Savaşı’nın karabasanından kurtulmak; daha yalın, melodik, çocuksu ve güleç bir müzik yapmaktır. Bu yapıtlar fuarlarda, açıkhava konserlerinde, küçük müzikhollerde çalınabilecek boyutta olmalıdır. Milhaud’nun “Dünyanın Yaradılışı” balesi ve “Damdaki Öküz” gibi gerçeküstü başlıklar taşıyan yapıtları zamanın diğer sanat dallarındaki “Gerçeküstücülük” akımı ile koşuttur. Pekineller, kimbilir kaçıncı kez çaldıkları Poulenc ve Milhaud yapıtlarını her zamanki gibi bestecinin ve içinde yaşadığı akımın felsefesine uygun yorumladılar.

Konserin ikinci yarısında şef orkestrasının gücünü sergilemek için Beethoven’ın 7. Senfoni’sinde bir “tık” hızlı bir tempo aldı. Orkestra üyeleri de hiç fire vermeden bu tempoya ayak uydurdu. Sonuçta unutamayacağımız, enerjik bir yorum çıktı ortaya.

İş Sanat salonundaki akustikten yine şikâyetler vardı. Gerek arkada oturan izleyicilerden, gerekse sahnedeki sanatçılardan! Ben 6. sırada oturuyordum ve sahnenin sesi iyi geliyordu. Orkestra üyeleri “Kendi akustiğimizi yaratmak için çok çaba sarf ettik” dediler. Akustik de orkestranın bir enstrümanıdır! Bu salonda kuvartet ya da trio gibi oda müziği dinlemek daha doğal sonuçlar veriyor. Ama salon BİFO gibi büyük orkestraya göre değil. Acaba yerdeki halı kaldırılarak, akustik panolar yerleştirilerek yeni bir düzenleme yapılabilir mi?

ESER SİPARİŞLERİ

BİFO’nun müzik dünyamıza yararlı bir yönü de yurtiçinde ve yurtdışında bestecilerimize yapıt ısmarlamak. Kuşkusuz onları, özellikle genç bestecilerimizi çok yüreklendirici bir proje. Eskiden ısmarlanmış yapıt deyince bir kez çalınır, sonra raflarda kalır, diye bir inanç vardı. Ismarlama olsun, olmasın nice bestecimizin raflarda bekleyen az çalınmış ya da hiç çalınmamış öyle çok yapıtı var ki!

Ülkemizde orkestra sayısı eskiye göre çok arttı. Ama yöneticiler programlarını yaparken bu yeni besteleri araştırıyorlar mı, bilemiyorum.

Halen 103 yaşında olan bestecimiz İlhan Usmanbaş’ın nice seslendirilmemiş yapıtı var. Necil Kazım Akses’in Itri’nin Nevakârı Üstüne Scherzo”su ne kadar etkileyicidir, nicedir dinlemedik. Cengiz Tanç’ın yapıtlarını da hiç dinlemiyoruz. Örneğin, “Metamorfozlar”ı ne kadar inceliklidir! Ali Darmar’ın “Suskunluğun Sesi” başlıklı senfonik şiiri henüz seslendirilmedi. Yurtdışında yaşayan pek çok çağdaş bestecimiz var. Onların yeni müziği izleme ve benzer yapıtlar besteleme, ayrıca edindikleri çevrelerde çalışmalarını seslendirtme ve kayda alma olanakları daha geniş.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları