Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Pazar şakası!

02 Nisan 2023 Pazar

Biz enkaz devralıyoruz! Saygılar efendim...

Enkazı kaldırmaya başlayın öyleyse.

Zamanı var. Saygılar...

Enkaz artıyor.

Kaldıracağız. Saygılar...

Tarikatlardan başlayalım.

Olmaz. Saygılar...

Niçin olmaz?

Genel merkez yönetimi “hayır” diyor. Saygılar...

Neden “hayır” diyor?

Seçim var. İttifaklar, partiler arası dengeler var... Saygılar...

Enkazı kaldıralım. 

Yok, yok olmaz. Saygılar...

Niçin olmaz?

Zamanı var. Saygılar...

Neyin zamanı var? 

Muhalefetin... Saygılar.

Finlandiya’nın NATO’ya katılımına TBMM’de “hayır” demeyi hiç düşünmediniz mi?

Düşünmedik. Saygılar...

Sağ siyasetin temsilcileri AKP, İYİP ve MHP grupları kabul oyu verirken diğerleri ne yaptı?

CHP kabul oyu verdi, “İsveç de NATO’ya katılmalı” dedi. Saygılar...

HDP ne yaptı?

Oylamaya katılmayarak NATO’nun genişlemesine “hayır” dememeyi tercih etti. Finlandiya’nın güvenlik kaygılarını meşru gördüklerini açıkladılar. Saygılar...

Ya NATO’ya karşı olduklarını söyleyen sosyalistler ne yaptı?! 

TİP de sağ siyasetin temsilcileri BBP, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Zafer Partisi gibi oturuma katılmadı. Saygılar...

Desenize NATO oylaması da aynı medrese sistemini hortlatan Diyanet Akademisi Yasası’ndaki gibi olmuş! O da AKP, CHP, MHP ve İYİP oylarıyla geçerken hiç ret oyu verilmemişti.

Doğrudur efendim. Bu defa da 276 kabul, 0 ret oyu çıktı. Saygılar...

Sayın emperyaliste de saygılar, işgalcilere de saygılar, savaş tamtamcılarına da saygılar, saygılar, saygılar!..

***

Yukarıdaki diyaloğu, Uğur Mumcu’nun 18 Şubat 1979’da Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazısından esinlenerek tasarladım. Mumcu’nun III. Ecevit hükümetine yönelik eleştirilerini kaleme aldığı “Pazar Şakası” başlıklı o yazıda “saygılar” ifadesinin tekrarı ile süren diyalog çok çarpıcı olduğundan hiç unutmadım. 

Benim kaleme aldığım bu pazar şakası, kurgu olsa da gerçeği yansıttığından keyif kaçırabilir. Öyleyse sözü fazla uzatmadan yine Mumcu’dan ve Mustafa Kemal Atatürk’ten birer alıntı yaparak bitireyim...

“Emperyalizm, ekonomik siyasal ve askersel öğelere dayanır. Sanayileşmiş uluslar, yoksul ulusları uluslararası ekonomik, siyasal ve askersel kuruluşlar aracılığı ile sömürüp baskı altında tutarlar. Bu açıdan IMF ile NATO, aynı bütünün, aynı ‘sömürü’ ve ‘tahakküm’ halkalarının birbirinden ayrılmaz parçalarıdır.”* der Uğur Mumcu.

Unutanlar için Atatürk’ün tam bağımsızlık ilkesini de hatırlatmakta yarar var. Nutuk’ta kendi ifadesiyle şöyle der: 

“Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek manasiyle bütün bağımsızlığından mahrumiyeti demektir. Biz, bunu temin etmeden barış ve sükûna erişeceğimiz inancında değiliz.”

Sermaye egemenliğinin sürdürülmesinin en önemli araçlarından biri olan eli kanlı NATO örgütünün genişlemesine destek verenler, sessiz kalanlar ve hayır dememek için TBMM’ye gelmeyenler, sıfır ret oyuyla geçen bir kanunu daha TBMM tarihine yazdırarak yeni bir utanca imza atmıştır!


(* Uğur Mumcu, Bütün Yazıları, um:ag Yay., c.15, s.34)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları