Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hak arayana şiddet!

02 Eylül 2022 Cuma

Bugün Türkiye’de herhangi bir hak mücadelesini sürdürmenin ne kadar zorlaştığını gösteren bir olay anlatacağım. Anlatacağım çünkü ben yazmazsam duyulmayacak.

Geçen pazar günü benim de içinde bulunduğum Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu’nun Kadıköy’de eylemi vardı. Dünya Türcülükle Mücadele Günü dolayısıyla sesimizi bir kez daha hayvanlar için çıkarmak istedik. “Gerçeklik Küpü” denilen eylemi yapacağımızı Kadıköy Kaymakamlığı’na bildirdik. Kaymakamlık, dilekçemizi güvenliğin sağlanması için Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdi. 

Beş yıldır yaptığımız bu eylemde, çeşitli sektörlerde hayvanlara uygulanan zulmü gösteren videoları TV ekranları ve bilgisayarlar aracılığı ile izletiyoruz. Türkiye’de kaydedilen videoları medya hiçbir zaman yayımlamadığı için gerçekleri ortaya çıkarmak amacıyla kendi medyamızı sokakta yaratıyoruz.

Aynı anda konu ile ilgili broşürlerimizi dağıtıp soru soran olursa yanıtlıyoruz. Sonunda da basın açıklamamızı okuyarak eylemi bitiriyoruz. Bu defa da öyle oldu. Ben basın açıklamasını okuduktan sonra birkaç kişilik bir grup, yaklaşıp soru sormak istediklerini söylediler. İlk söz alan sokak hayvanları konusunda şikâyetini sinirli bir şekilde anlatırken bana video izletmek istedi, tehdit hissettiğim için reddettim. 

Tam o anda yanındaki kişi, aniden konuyu kurban meselesine getirip öfkelendi. Yanıt vermeyi denedim ama baktım zaten dinlemiyordu; “din, Hz. İbrahim, Kuran, kurban” diye bağırmaya başladı, bana saldırmak üzere atılınca eylemi izlemekle görevli olan sivil polisler hızla yanımıza geldi. Birkaç polis saldırganı zapt etmekte zorlanınca, bana “Bunlara yanıt vermek zorunda değilsiniz” diyerek uzaklaşmamızı söylediler.

Fermuarını çekmeye bile vakit bulamadığımız bavulu kucaklayıp meydandan ayrıldık. Biz canımızı zor kurtarırken polisler o sırada hâlâ saldırganları tutmaya çalışıyordu. Güvenlik sağlanmamış olsaydı, şu anda nerede olurduk bilmiyorum. 

*** 

Hayvanların da sömürüden uzak bir şekilde yaşama hakkı olduğunu savunup etikten söz etseniz de...

İnsanlar, insan dışı hayvanlar ve üzerinde yaşadığımız gezegenin geleceği için bilimsel verileri paylaşıp hayvansal tüketim konusundaki uyarıları anlatsanız da...

Hemen her konuda olduğu gibi karşınıza dinci gericilik çıkıyor!

Konuşmayın diyorlar, farklı hiçbir görüşü duymak istemiyorlar. Buna uymazsanız fiziksel olarak saldırıyorlar. Korkutmak, sindirmek istiyorlar!

Herhangi bir konuda hak aramak, Türkiye’de mutlaka şiddet ile karşılık buluyor. Bir tarafta Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya giden ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın önünde basın açıklaması yapmak isteyen özel sektör öğretmenlerine polis biber gazıyla, şiddetle müdahale ederken diğer yanda Kadıköy’de gericiler, din bahanesiyle hayvan özgürlüğünü savunan bir aktivist gruba saldırabiliyor...

*** 

Başımıza gelen saldırı girişimini köşemde yazdım; çünkü bu olayı tüm medya kurumlarına bildirmemize karşın, sesimizi sosyal medyada duyurmamıza tek yardım eden, ekoloji ve doğa hakları mücadelesine öncelik veren K2 Haber oldu. Onun dışında medyada kimsenin umurunda olmadığımızı böylece gördük. 

Aramızda bir yıl öncesine kadar İngiltere’de yaşayan bir arkadaşımız vardı. “Niye izin alınıyor bu eylem için” diye sormuştu. Eylemden sonra şaşkınlık ve korku içinde, “Şimdi anladım durumu. İngiltere’de böyle bir saldırı hiç olmadı” dedi.

Türkiye için hep “eylem ve protesto kültürünün gelişmediği geri kalmış ülke” denir. Gerçek şu ki bu ülkede herkes çoğunluğa boyun eğerek genel kabul gören düşünceleri benimsesin ve kimse hak aramasın isteniyor.

Bu yıl Dünya Türcülükle Mücadele Günü’nde Türkiye’de yapılan tek sokak eylemi de tarihe böyle geçti...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları