Zafer Arapkirli

Ekmek Bulamıyorsanız...

05 Kasım 2021 Cuma

İnsan gerçekten merak ediyor.

Şaşkınlık ve ne yaptığını bilmezlik hali içinde hata yapabilmek, insani bir durumdur.

Ama hatanın sadece yapanın kendisini ilgilendirmesi ya da sadece kendisine zarar verebilmesi ile başkalarına zarar vermesi ve hatta başkaları ile dalga geçer hem de haysiyetine dokunacak şekilde hakaret eder hale gelmesi ayrı bir durumdur.

Ekonomik felaketin, buhran seviyesindeki krizin derinleştiği şu günlerde, ülkeyi yönetenlerin ve onların yandaşı-yardakçısı-beslemesi konumundakilerin ağızlarından çıkan her şey, artık bu kategoriye girmeye başladı.

Peygamber’in hadislerine atıfta bulunarak “Efendimiz, zaten midemizin üçte birinin boş kalmasını buyurmuşlardı” diye insanlarla alay eden mi istersin?

“Kurumuş bayat ekmekleri ziyan etmeyin, değerlendirin” diye sözüm ona “füzyonik” yemek tarifleri veren mi istersin?

Enerji faturalarının giderek daha acımasız ve “can acıtıcı” hale gelmesi karşısında insanların karşısına geçip “Kombinin ayarını biraz kısın. Bir ampul az yakın. Yemeği kısık ateşte pişirin” diye akıl veren mi ararsın?

Kamikaze bombardımanı gibi peşpeşe yağan zamları “Minicik minicik yapıyoruz. Çok acıtmıyordur yahu... Abartmayın” mealinde konuşup insanları iyice salak yerine koyanlar mı istersin?

Seç beğen al.

Bir de bütün bunlar yetmiyormuş gibi, “Cumhurbaşkanı’nın sağlığı ile ilgili söylentiler dolaşıyor. Acaba ne olmuş?..” diye haklı olarak merak edenleri, adeta “vatan haini - terörist - anarşist” ilan ettiler.

Sanki bu ülkeyi yöneten ve 84 milyon vatandaşın her biri ile ilgili çok önemli - hayati kararlar alma konumunda bulunan en güçlü kişinin sağ mı, salim mi, hayatta mı, akıl ve fiziki sağlığının yerinde mi olduğunu merak etmek suçmuş gibi.

Bir tek buyruğu ya da bir tek imzası ile her birimizin hayatını doğrudan etkileme gücüne sahip bir kişinin, sağlıklı düşünüp sağlıklı karar verebilmesini dert edinmek, niye suç oluyormuş, hanımlar beyler?

Sanki bunun cevabı, hamasi gövde gösterileri ve sloganlar eşliğinde alelacele TV ekranlarına koşturulan, gazete manşetlerine taşınan “Dimdik ayakta. Çatlayın patlayın” mesajlarıymış gibi.

Yapacağınız şey, ya canlı yayında kendilerinin “bizzat zuhur ederek” söylentileri yalanlaması ya da güvenilir bir raporla, “neyi varsa ya da yoksa” açıklanması ve vatandaşın ikna edilmesidir.

Siz ne yaptığınızın ve aslında zaten omuzlarına hep birlikte insafsızca ağır bir yük yüklediğiniz “Şahsım”ın kendisine zarar verdiğinizin farkında mısınız?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Mektep... 29 Aralık 2021
Yandaşlık zor zenaat 24 Aralık 2021

Günün Köşe Yazıları