Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Sakıncalı Mükellef' Korkusundan Kurtulmak
“Kod uygulaması” başka bir ifadeyle “sakıncalı mükellefler listesi” son dönemde işletmelerin korkulu rüyası haline geldi. En yetkili ağızlarca “kod uygulaması kalkacak” denmesine karşın adeta daha geniş bir çerçevede uygulanır oldu. Yeni uygulamanın adı ise “Katma Değer Vergisi İadesi Risk Analizi Projesi”.
\nBu proje dayanağını 84 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nden almakta. Tebliğ, vergi iadeleri ile müteselsil sorumluluk ilkelerini belirliyor. Özel ve genel esaslar olarak iki bölümü var. Olumsuz mükellef olduğu yönünde tespiti ya da raporu bulunanlar özel esaslara tabi oluyor. Diğer bir ifadeyle bu, “kod listesine alınan sakıncalı mükellefler” demek.
\nBu listelerden çıkmak ise başlı başına bir sorun. Örneğin yüzlerce mükelleften alışı olan bir işletme, alış yaptığı firmalardan birinin sakıncalı olması halinde kendisini de bu listede görüyor. Bu nedenle ticari itibarı bozulan mükellef, listeden çıkabilmek için çeşitli incelemelere muhatap oluyor ya da yargı süreci ile baş başa kalıyor.
\nİşte adım adım mükelleflerin başına gelen olumsuzluklar ve korkulu rüyadan uyanmak isteyenler için izlenmesi gereken yol haritası…
\nSahte belge düzenleyen mükelleflerden alışlar
\nMal veya hizmet bedelinin banka kanalıyla veya çek yoluyla ödenmiş olması tek başına çare olmuyor. Bu olumsuzluktan kurtulabilmek için dört önemli işlem yapılabilir.
\n1. Düzeltme beyannamesi verilerek söz konusu alışlara ait KDV, indirim listelerinden çıkarılabilir.
\n2. Düzeltme beyannamesi verilmezse, olumsuz alışlara ilişkin KDV’nin 4 katı tutarında teminat verilerek genel esaslara dönüş sağlanabilir.
\n3. Olumsuz alışın dönemi zamanaşımına uğramışsa, mükellefin müteselsil sorumluluğu bulunmamaktadır.
\n4. Söz konusu alışlar için KDV tevkifatı yapılmış ve vergi dairesine ödenmiş ise, tevkifat yapılan alışlardan dolayı mükellefin müteselsil sorumluluğu bulunmamaktadır.
\nSahte belge kullanan mükelleflerden alışlar
\nSahte belge kullananlar listesine girenlerden mal veya hizmet alan mükelleflerin, yukarıda sıralananların yanı sıra bu alışların banka yoluyla ya da Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilen çeklerle yapılmış olduğunun vergi dairesine belgelendirilmesi gerekiyor.
\nAdresinde bulunmayan veya mükellefiyeti resen kapatılan mükelleflerden alışlar
\nBu mükelleflerden alışları olan işletmeler şu üç işlemi yapabilir.
\n1. Adreste bulunmama veya mükellefiyetin kapatıldığı dönemden önceki dönemler için, yani mükellefin faal olduğu dönemlerde yapılan alışlar için herhangi bir sorumluluk bulunmamaktadır.
\n2. İlgili dönemlerdeki söz konusu alışlar için düzeltme beyannamesi vermek suretiyle KDV indirimlerinden çıkarılabilir.
\n3. Düzeltme beyannamesi verilmezse, olumsuz alışlara ilişkin KDV’nin 4 katı tutarında teminat verilerek genel esaslara dönüş sağlanabilir.
\nDefter ve belgelerini inceleme elemanına ibraz etmeyen mükelleflerden alışlar
\nBu durumda şunlar yapılmalıdır:
\n1. İlgili dönemlerdeki alışlar banka yoluyla ya da Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilen çeklerle yapılmış ve belgelendirilebiliyorsa, alış yapan mükellefin müteselsil sorumluluğu yoktur.
\n2. Ödemeler, banka yolu ya da çekle yapılmamışsa, söz konusu alışlar için düzeltme beyannamesi vermek suretiyle KDV indirimlerinden çıkarılabilir.
\n3. Defter belge ibraz etmeyen mükellef hakkında olumsuzluk kalkarsa, bu durum vergi dairesine bildirilmelidir.
\nTüm bu açıklamalardan sonra bir önemli yöntem de yargı yoludur. İlgili listeden çıkmak isteyen mükellef, önce vergi dairesi müdürlüğüne başvurmalı, bu başvurunun reddi üzerine de işlemin iptali istemiyle vergi mahkemelerinde genellikle de yürütmeyi durdurma talepli dava açabilir. Olumlu sonuç almak mümkündür.
\nDanıştay 4. Dairesi’nin, konuyu kişi hak ve hürriyetleri ile ilişkilendirerek mükellefler lehine verdiği karar vardır. Anılan kararda, kod listesine alınan mükellefin, gerek vergi dairesinin gerekse de ilgili hiyerarşik üst makamların, mükellefleri bu şekilde kategorize edecek yasal düzenlemeye sahip olmadıkları gibi anayasada buna izin veren bir hüküm olmadığı belirtilmiştir. Üstelik bu sınıflandırmanın, anayasa ile güvence altına alınan temel kişi hak ve hürriyetlerine aykırılık teşkil edeceği, mükellefin kod listesinde yer alması işleminin hukuka aykırı olacağı vurgulanmıştır.
\nAncak bazı yargı kararlarında ise kod listelerinin hazırlayıcı idari işlemler olduğu, yasal tespitlere hızlı bir şekilde ulaşabilmek için oluşturulmuş bu listelerin icrai bir etkisinin olmadığı, bu haliyle idari davaya konu edilebilecek işlemin bulunmadığı yönünde kararlar da verilmektedir.
\nBizce soruna kalıcı çözüm bulmak ise; yasal dayanağı yoksun olan olumsuz mükellefler listesi uygulanmasına son vermekten ibarettir.
\n\n\nSSK’lilerin İstirahat Parası ve Şartları
\n\n\nBiliyorsunuzdur; hastalanan ya da doğum nedeniyle çalışamayan sigortalılara raporlu bulunduğu sürelerde “istirahat parası” da denilen “geçici iş göremezlik ödeneği” verilir. Hekim raporuna göre verilen ve suiistimalleri önlemek için sınırlandırılan rapor süreleri önemli farklılıklar gösterir.
\nÖrneğin ayaktan tedavilerde sigortalıya tek hekim raporu ile bir defada en çok 10 gün istirahat verilebilir ve istirahat sonrasında kontrol muayenesi raporda belirtilmiş ise toplam süre 20 günü geçmemek kaydı ile istirahat uzatılabilir.
\n20 günü aşan istirahat raporları ise sağlık kurulunca verilir. Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi altı ayı geçemez. Tedaviye devam edilmesi halinde malullük halinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre de uzatılır.
\nSGK ile sözleşme yapmayan hastane hekimlerinin verdiği istirahat süresi 10 günü geçmeyen raporlar sözleşmeli hastane hekimleri tarafından (çalışamazlık belgesi düzenlenmesi) şartıyla, 10 günü aşan raporlar ise devlet hastanesi sağlık kurulunca onandığı takdirde geçerli olur.
\nSigortalılara bir takvim yılı içinde tek hekim tarafından ayaktan tedavilerde verilecek istirahat sürelerinin toplamı 40 günü geçemez. Bu süreyi geçen istirahat raporları sağlık kurulunca verilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca yetki tanınan işyeri hekimi bir kerede en fazla 2 gün istirahat verebilir. İstirahat raporlarında sigortalının çalışıp çalışamayacağı veya kontrol muayenesinin yapılıp yapılmayacağı hususu da belirtilir.
\nSigortalılar kendilerine verilen iş göremezlik belgelerinin nüshasını, işverenlerine ibraz etmek zorundadır. Raporların nüsha sayıları, yurtdışı tedavileri gibi daha birçok önemli ayağı var, ama sanırım en iyisi yazın bittiği şu günlerde sağlığımıza dikkat edip hastalıktan uzak durmak.
\n\n\nYURTDIŞI BORÇLANMA NEREYE YAPILIR?
\n\n\n2 Ocak 1960 doğumluyum ve 2 Şubat 1978 tarihinden beri Almanya’da çalıştım. Bu yıl kesin dönüş yaparak 1 aydır Türkiye’de SSK’liyim. Hangi statüde emekli olabilirim? Bircan Çakıcı
\nYurtdışı borçlanması en son tabi olunan statüye göre yapılır. SSK’li çalıştığınız için yurtdışı borçlanmanız SSK’ye sayılacaktır. Türkiye’de sigorta başlangıcınız yok ise, erkek sigortalılar için en az 25 tam yıl, 9000 gün borçlanmanız gerekir.
\n\n\nSORU - CEVAP
\n\n\nSorularınız için malicozum6ismmmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek cevaplanacaktır.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu