Yahya Arıkan

Kolay vergi, damga vergisi!

22 Ekim 2015 Perşembe

Modern vergi sistemlerinde verginin kolay uygulanabilir ve kolay alınabilir olması gerekir.
Yani tüm vergilerin kolay olması gerekir.
En kolay alınan vergi de damga vergisi. Hatta biraz abartı bir kolaylıkla alınıyor.
Sözleşme imzalanması damga vergisinin konusuna giriyor. Sözleşmede hüküm altına alınan para miktarı üzerinden damga vergisi hesaplanıyor.
Kolay alınan bu vergiyi daha da kolay alabilmek için ise bazı hatalar yapılıyor.

En yüksek rakamlar
Sözleşmede hüküm altına alınan para miktarı üzerinden damga vergisi alınması, zaten kolay alınan vergide başka bir kolaycılık doğuruyor. Sözleşmedeki en büyük rakam aranıyor ve bu rakam üzerinden damga vergisi alınıyor. Hem vergi dairesi uygulamaları hem de vergi incelemeleri bu kolaycılık üzerine şekilleniyor. Oysa sözleşmedeki en yüksek para üzerinden damga vergisi alınması, Damga Vergisi Kanunu’nun ruhuna aykırı. Bu vergi, sözleşme ile hüküm altına alınan rakamın vergilendirilmesini amaçlamakta. Bu nedenle sözleşmedeki en yüksek rakamın değil, sözleşmede hüküm altına alınan rakam üzerinden damga vergisi alınması gerekiyor.

Otomatik vergi!
Damga vergisi uygulamasında bir diğer kolaycılık, süresi otomatik olarak uzayan sözleşmelerle ilgili. Bazı sözleşmelerin süresi, yine sözleşme hükmü gereğince, fesih yönünde bir bildirim yapılmadığı sürece otomatik olarak uzar. Yine vergi dairesi uygulamalarında ve incelemelerde bu şekilde süre uzaması ile yeni bir damga vergisi uygulaması yapıldığına üzülerek şahit olmaktayız.
Oysa bu mümkün değil. Damga vergisinin sözleşmenin uygulanma ya da yürürlük süresi ile herhangi bir ilgisi yok. Nitekim Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nin 07.11.2014 tarih ve E:2013/451 K:2014/7252 sayılı kararında, sözleşmede yer alan bir hüküm nedeniyle süresi kendiliğinden uzayan sözleşme üzerinden yeniden damga vergisi alınamayacağı belirtiliyor.

SOSYAL GÜVENLİK
İş güvencesinde 30 işçinin önemi?
İşçinin geçerli bir neden olmadan, keyfi şekilde işten çıkarılmasını önlemeye dönük koruyucu hükümlerin başında iş güvencesi gelmektedir. Ancak iş güvencesinden yararlanılabilmesi için bazı şartlar gerekmektedir.
Bu şartlardan birisi de, işyerinde çalışan sayısına ilişkindir. Zira özellikle esnaf ve küçük işletmelerin iş güvencesinin ağır etkilerinden olumsuz yönde etkilenmemeleri için bu yönde bir düzenleme yapılmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, iş güvencesine ilişkin koruyucu hükümlerden işçinin yararlanabilmesi için, işyerinde otuz veya daha fazla işçi istihdam edilmesi gerekmektedir. Aynı işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, 30 işçi sayısı, bu aynı işkolundaki işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenecektir.
Diğer bir deyişle 29 ve altında işçi çalıştırılan işyerlerinde iş güvencesine ilişkin koruyucu hükümler uygulanmayacaktır. Bu yüzden iş güvencesinin uygulanmasında 30 işçi kriteri, çalıştırılan işçi sayısının belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur. Otuz işçinin belirlenmesinde; belirli veya belirsiz süreli sözleşmeyle çalışan, part-time veya çağrı üzerine sözleşmeyle kısmi süreli olarak çalışan, takım sözleşmesiyle çalışan, deneme süresinde olan, emekli olarak sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışan, mevsimlik sözleşmeyle çalışan işçilerin tümü dikkate alınır. Ayrıca, hastalık, doğum veya izin gibi nedenlerle iş sözleşmesi askıda olan işçilerin sayısı da 30 işçi sayısına dahil edilir. Yine, iş güvencesi kapsamında yer almayan işveren vekili ve yardımcıları da 30 işçinin hesaplanmasında dikkate alınmalıdır. Sözleşmenin feshedilmesine göre; ihbar süresi için iş sözleşmesi varlığını devam ettirdiğinden 30 işçinin hesabında dikkate alınmalıdır.Asıl-alt işverenlik ilişkisinde asıl işveren ve alt işveren farklı kişilikler olduklarından 30 sayısının belirlenmesinde ayrı ayrı değerlendirilirler. Sonuç itibarıyla iş güvencesinin temel şartlarından birisi olan 30 işçi sayısı şartının yerine getirilmemesi halinde, bu işyerinde çalışan işçiler iş güvencesine ilişkin koruyucu hükümlerden yararlanamayacaktır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları