Yahya Arıkan

Kaçak İçkide Madalyonun Öteki Yüzü

01 Temmuz 2011 Cuma
\n

\n\n\n

Kısa bir süre önce Bodrumda Rus rehber ve turistlerden oluşan kafilenin tekne gezisi sırasında bilmeden içtikleri kaçak içki nedeniyle yaşanan ölümler hepimizi derinden sarstı.

\n

Canlı bir turizm sezonuna hazırlanırken, tek başına bu olay bile turizm sektörümüzü oldukça kötü etkiledi. Rusya ile derin bir kriz yarattı.

\n

Bu üzücü olayın sebebi alkol zehirlenmesiydi, metil alkol zehirlemesi yaşanmıştı. Zehirleyen alkollü içkilerin önemli bir bölümü ise kaçak.

\n

Kaçaksözcüğü vergi sisteminde yasadışı bir durumu ifade eder. Bu anlamda yaşananların aslında vergi sistemimizle doğrudan bir ilişkisi var. Gelin şimdi üç temel soru ve yanıtla analitik bir sonuca ulaşıp tablonun bütününü görelim.

\n

Soru 1: Turizm sektöründe neden kaçak içki kullanılır?

\n

Cevap 1: Çünkü kaçak içki daha ucuzdur, turizm işletmelerinin maliyetleri düşer, kârları yükselir.

\n

Soru 2: Kaçak içki neden daha ucuzdur?

\n

Cevap 2: Çünkü vergi dışıdır. Özel tüketim vergisi ödenmeden piyasaya sürülür. Çok yüksek tutarda uygulanan özel tüketim vergisi, maliyetleri yükseltir. Ayrıca bunun üzerinden bir de katma değer vergisi alınır. İçki bedelinin yaklaşık yarısı kadar vergi oluşur.

\n

Soru 3: Peki, bu yüksek vergi yükünden turizm işletmelerini kurtarmak için bir vergi teşviki var mıdır? Ya da turizm işletmeleri yasal içki kullanımı için vergisel yönden teşvik edilir mi?

\n

Cevap 3: Hayır. Aksine, katma değer vergisi indirimi kabul edilmeyerek işletmeler kaçak içki kullanımına yönlendirilir.

\n

Nasıl yani?dediğinizi duyar gibiyim! Kısaca özetleyelim

\n

2008 yılı başından itibaren her şey dahilsistemi ile çalışan turizm işletmelerinde katma değer vergisi oranı yüzde 18den yüzde 8e indirildi. Ancak, bu indirim yapılırken alkollü içeceklere ait katma değer vergisi indirim hakkı kısıtlandı.

\n

KDVde üretim, dağıtım ve hizmet sektörleri her el değiştirme aşamasında vergilendirilmekte, işletme girdileri için yüklenilen vergiler Hazineye borçlanılan vergilerden indirilmektedir.

\n

İşte bu indirim mekanizması, turizm işletmelerinin alkollü içki alımları açısından geçersiz sayıldı. Yani turizm işletmeleri hesapladıkları katma değer vergisinden alkollü içki alımı nedeniyle ödedikleri katma değer vergilerini indiremez hale geldiler.

\n

İndirim mekanizmasının kaldırılması kaçak içki sektörünün de canlanması anlamına gelebilir. İndirim hakkı olmayan turizm işletmeleri daha az maliyetle kaçak alkollü içecek temin etme yolunu seçebileceklerdir. Bu ise insan sağlığının ve Türk turizminin olumsuz etkilenmesi sonucunu doğurabilecektir.

\n

Vergi sistemi iyi işlediğinde bir canın bile kaybedilmesini önlüyorsa olaylara bir de bu gözle bakmak gerekmez mi!

\n\n\n

Kullanılmayan izin ücreti ödenir mi?

\n

\n\n\n

Geçen hafta izin sürelerini okurlarımızla paylaşmıştık. Bu hafta da yine çalışanların çokça merak ettiği izinle ilgili sorunları yazmaya devam ediyoruz.

\n

İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretinin, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödeneceği hükme bağlanmıştır.

\n

İş sözleşmesi devam eden bir işçinin, yıllık ücretli izin hakkını kullanmayarak, çalışmasını devam ettirmesi ve bu süreye ait ücretini talep etmesi ise kanuna uygun değildir. İş sözleşmesi devam eden bir işçi, yıllık izin hakkını kullanmayarak bu süreye ait ücretini isteyemeyecektir. Yargıtay da, iş sözleşmesi devam ederken iznin paraya dönüştürülemeyeceğini belirtmektedir.

\n

İş sözleşmesinin sona ermesi halinde ödenmesi gereken yıllık izin ücreti için, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren beş yıllık hak düşürücü süre söz konusudur. İşçinin çalışırken kullanmadığı yıllık ücretli izin alacağında beş yıllık zamanaşımı süresi iş sözleşmesinin feshi tarihinde başlar. İzinlerin karşılığı olan ücretin de son ücret esas alınarak ödenmesi gerekir.

\n

Yıllık ücretli izin süresi için ödenecek ücretler üzerinden SGK sigorta primlerinin, işçi ve işverenler yönünden ödenmesine devam edilecektir.

\n\n\n

YURTDIŞI BORÇLANMASI SÜRE KAZANDIRIR

\n\n\n

1958 doğumluyum, çalışma hayatımın büyük çoğunluğu ABDde geçti. Türkiyede ilk defa 2007 yılında SSKli oldum. 2009dan beri ise isteğe bağlı Bağ-Kurluyum. Emekli olabilmem için nasıl bir yol izlemeliyim? Ömer Subaşı

\n

\n

Öncelikle yurtdışı borçlanması yaparak ABDde geçen günlerinizi borçlanmanız önemli. Bunun için SGK Müdürlüğüne form dilekçe ile başvurabilirsiniz. Borçlanma başvurusu yaptığınızda emekli olabilmeniz için gereken süre tarafınıza hesaplanacaktır.

\n\n\n

SORU - CEVAP

\n\n\n

Sorularınız için malicozum6ismmmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek cevaplanacaktır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları