Yahya Arıkan

E-Fatura ve E-Defter'e Dikkat!

30 Mayıs 2013 Perşembe

Maliye Bakanlığı e-defter ve e-fatura uygulama ayrıntılarını belirlemek üzere kanuni yetkiyi çok önce almıştı. Bu yetkisine dayanarak 397 ve 421 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ve 1 sıra numaralı Elektronik Defter Genel Tebliği ile gerekli düzenlemeler yapıldı.

\n

Ancak bu düzenlemeler yeterince anlaşılır olmadığı için konuya ilişkin bir de sirküler yayımlandı. 58 numaralı Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile tebliğler anlatılmaya çalışıldı.
Uygulama gerekçesi tebliğlerde şöyle ifade edilmiş:
“Mükelleflerin vergi kanunlarına uyumlarının artırılması ile kayıt dışılığın izlenerek önlenmesi amacıyla, elektronik fatura kullanma ve elektronik defter tutma zorunluluğu getirilmesi…”
Ancak uygulama o kadar kapsamlı ki kayıt dışılığı izlemek neredeyse mümkün değil. Evet, belli bir satış hasılatını geçen tüm mükellefler bu uygulamanın kapsamına giriyor ve dört maddede bunlar şöyle açıklanıyor.
1- 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip mükellefler.
2- 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal eden mükellefler.
3- Birinci maddedeki mükelleflerden 2011 takvim yılı içinde mal alışı yapanlar, satın aldıkları malın türüne, fiyatına, miktarına veya herhangi bir özelliğine bakılmaksızın, 2011 yılı gelir tablolarındaki brüt satış hasılatı rakamları 25 milyon lira veya daha yüksek ise elektronik fatura ve elektronik defter uygulamalarına dahil olacak. Lisans sahibi mükelleflerden alış yapanların, madeni yağ sektöründe veya başka bir sektörde faaliyet göstermesi zorunluluk karşısındaki durumlarını etkilemeyecek.
4- 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal eden mükelleflerden 2011 takvim yılı içinde mal alışı yapanlar, satın aldıkları malın türüne, fiyatına, miktarına veya herhangi bir özelliğine bakılmaksızın 2011 yılı gelir tablolarındaki brüt satış hasılatı rakamları 10 milyon lira veya daha yüksek ise elektronik fatura ve elektronik defter uygulamalarına dahil olacaklar. Bu kapsamda alış yapanların tütün, alkol, kolalı gazozlar sektörlerinde veya başka sektörlerde faaliyet göstermesi zorunluluk karşısındaki durumlarını etkilemeyecek.
Görüyoruz ki 3. ve 4. ayrımda belirtilen ifadeler son derece önemli. Madeni yağ lisansına sahip olanlardan her ne türden olursa olsun 2011 yılında herhangi bir mal alışı yapanlar 25 milyon liranın üzerinde ciroya sahiplerse e-fatura ve e-defter uygulamasının kapsamına giriyorlar. Bu da ciro şartını sağlayan tüm mükelleflerin bu kapsama gireceği anlamına geliyor. Çünkü madeni yağ lisansına sahip olanlar 58 numaralı sirküler ekinde yayımlanmış. Burada isim ve marka vermeyelim ama her gün akaryakıt alımı yaptığımız şirketlerin hepsi bu lisansa sahip. Dolayısıyla akaryakıt alımı yapan bir mükellef, 2011 yılı cirosu 25 milyon liranın üzerindeyse bu zorunlulukların kapsamına giriyor. İlginç değil mi?
Aynı durum, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal eden mükelleflerden 2011 takvim yılı içinde mal alışı yapanlar için de geçerli. Artık ekmeğimizi dahi alabildiğimiz, mahallelerimize kadar yayılmış, büyük zincir marketler (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal eden mükellefler arasında. Yani bir zincir marketten 2011 yılında bir ekmek almış mükellefin aynı yıl cirosu 10 milyon liranın üzerindeyse e-defter ve e-fatura uygulamasına geçmesi gerekecek. Bu daha da ilginç değil mi?
Uygulama ilk planlandığında bu kadar kapsamlı olacağını belki de kimse düşünmemişti. Bu nedenle zorunluluk kapsamını yeniden gözden geçirip geçiş aşamasında bazı sınırlamalar yapmakta fayda var.

\n

‘Kurul’da Kim Olacak?

\n

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası başta işverenler ve işyeri sahipleri ve çalışanlar olmak üzere, meslek mensupları, apartman ve binalarda kat malikleri gibi çok sayıda kişiyi doğrudan etkiliyor.
Yasayla, özellikle iş kazalarının azaltılması ve işletmelerde iş güvenliği önlemlerinin uygulanması için İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu oluşturulmuştu. Elli ve daha fazla çalışanı bulunan ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere kurul oluşturmak zorunda ve şu kişiler yer almalı:
‘İşveren veya işveren vekili’, ‘İş güvenliği uzmanı’, ‘İşyeri hekimi’, ‘İnsan kaynakları, personel, sosyal işler veya idari ve mali işleri yürütmekle görevli bir kişi’, ‘Bulunması halinde sivil savunma uzmanı’, ‘Bulunması halinde formen, ustabaşı veya usta’, ‘Çalışan temsilcisi, işyerinde birden çok çalışan temsilcisi olması halinde baş temsilci’.
İş sağlığı ve güvenliği kurulunu oluşturmayan işveren veya işveren vekiline her aykırılık için 2013 yılında 2 bin 156 lira para cezası uygulanacak. Son sözümüz şu; ödenemeyecek kadar yüksek olduğu görülen para cezaları acilen yeniden gözden geçirilmeli.

\n

İki yerde çalışılabilir mi?

\n

Bir işyerinde mühendis olarak çalışıyorum. Boş vakitlerimde başka bir işyerinde çalışırsam SGK açısından sorun olur mu? Hüseyin Ateş

4/a yani SGK sigortalısı, aynı dönem içinde birden fazla yerde çalışabilir. Bunda herhangi bir sakınca yok. Hatta her bir işyerindeki günleri ve kazançları dikkate alınarak sigortalı yapılması da zorunludur. Yoksa sigortasız işçi çalıştırmanın yaptırımları uygulanır.

\n

SORU - CEVAP

\n

Sorularınız için malicozum@ismmmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek
cevaplanacaktır.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları