Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Taban fiyatı belirledik, piyasa farklı ses verdi
Yaz yaklaşırken özellikle hububat ürünlerini kapsayan tarımsal ürünlerin fiyatları belirlenir...
En azından geçmişte öyleydi. Fiyatlar mahsulden önce belirlenir ve ona göre de çiftçi ürününü kendi deposuna koyarak en iyi fiyatı bekler, devletin alımı yapan birimine (örneğin Toprak Mahsulleri Ofisi, TMO) satar veya yerel tüccara emanete bırakırdı. Bu süreç ortalama fiyata da etki eder ve sonraki mahsul dönemine de sinyal verirdi.
Son yılda bu gelenek bozuldu ve devlet taban ya da yeni Türkiye’de referans fiyatı olarak adlandırılan ucube bir fiyatlama yöntemini mahsulden sonra belirlemeye başladı ve köylüyü de yerel tüccarların eline mahkûm etti.
Nereden mi biliyoruz bunu...
Çok basit!
Verilere bakmak yeterli bunun yanıtını vermek için... TMO, örneğin buğday hasadının her yıl en fazla yüzde 10’una denk gelen kısmını satın alır ve diğerini sözde serbest piyasaya bırakır. Şimdilerde de özelleştirilmiş depo sistemi ile bunu yapmaktadır.
Öte yandan, arz zinciri kırıldığında ya da ekonomik krizlerin yanında seçim zamanlarında da bu uygulama yine eskiden olduğu gibi hasat öncesi yapılmaya başlandı, bir bakıma zorunlu olarak tabii.
Bu yıl olduğu gibi.
Bunları yaklaşım sorunu olarak vurguladık. Konunun bir de küresel boyutundaki fiyat ve ürün miktarı tarafı var.
İçteki fiyatlarla beraber kısa bir analiz yapalım isterseniz...
Karar vericiler, hububat fiyatlarındaki artışla beraber küresel fiyatlar seviyesine çıkıldığını, ürünlere son yılların en iyi fiyat artışının yapıldığını vurguladılar son günlerde. Artış oranlarına baktığımızda, örneğin buğdaydaki yüzde 36’lık bir oranın gerçekten de kayda değer bir artış olduğu görülmektedir.
Küresel arz ve talep miktarlarını incelediğimizde ise görünen köyün farklı olduğunu hissediyoruz. Biraz deşeleyelim verileri... Son bir yılda lira, ABD Doları karşısında yaklaşık yüzde 25 değer kaybederken, küresel buğday fiyatlarındaki artış oranı dolar bazında yüzde 21-35 aralığında gerçekleşmiştir. Bunun diğer anlamı üretiminizin yeterli olmadığı bir ortamda artık buğdayın ton fiyatının 300 dolara hem de fob (nakliye ve sigorta gibi masraflar hariç) eriştiği gerçeğidir.
Buna kuraklığı da eklemek gerekecektir doğal olarak. Buğdayda 18-20 milyon ton olarak beklenen buğday hasadının bu yıl 15’lere düşmesi olasılığı çok fazladır. Öte yandan 32-34 milyon ton ihtiyaç kapsamında varın ithalat miktarını ve onun parasal yükünü siz hesaplayın.
Türkiye, tarihinde ilk defa buğday ithalatının onun üretimini yakalayacağı, belki de geçeceği gerçeği ile yüzleşeceğiz. Süreç, sadece un ve makarna ihracatına dayalı bir gözle bakılmayacak kadar ciddi bir durum almıştır demek yanlış değildir. Bunu ekonomik krizlerle Covid-19 pandemi koşullarına bağlamak da o derece zayıf bir argümandır.
Yıllar boyu yapılan yanlışların son aşamasında görülen fotoğrafın ta kendisidir bu. Bir yıkımdır, diğer ifadeyle.
Yok edilen tarlalar, emeği başkasının cebine aktarılan çiftçinin yanıtı ve vurdumduymaz bir ekonomi yönetiminin ortaya çıkardığı bir sonuçtur bu aslında.
Dünyanın hiçbir ülkesinde ürünün üzerine etiket yapıştıramayan üretici yoktur. Bizde var: Köylü!
Ona bu fiyatlama gücünü vermeden çözüm de yoktur esasen.
Doğru yol değil bu gidilen!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Napoli'den Galatasaray'a Osimhen yanıtı!