Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yeni yılda boyutsallık
Geçen yılbaşında da boyutsallık kavramından söz etmiştim, bakalım bir yıl içinde değerli okuyucularımın boyutsallıkla ilgili düşünce ve davranışları gelişti mi? Önce boyutsallığı hatırlayalım.
Tarafımdan ortaya atılan bu kavrama göre boyutsallık kişilerin sahip oldukları bilimsel bilgileri içselleştirmeleri, günlük yaşamlarının bir parçası haline getirmeleri, dış merkezli değil iç merkezli denetim (kontrol) odağına sahip olmaları anlamına gelir.* Başımıza gelenlerden ötürü dış faktörleri, şansı, kaderi sorumlu tutuyorsak ve bir de pozitif bilim yerine hurafelere, safsatalara itibar ediyorsak bu durumda boyutsallıktan uzak düşünüyoruz demektir. Boyutsallıkta duygusal farkındalığa benzer şekilde bir bilimsel farkındalık söz konusudur.
Diyelim ki bir çocuk doktorusunuz, çocuğunuza onu hastalıklardan korusun diye bir nazar boncuğu takıyorsanız, hem hekimliğinize güvenmiyorsunuz hem de boyutsallık fikrini içselleştirmemişsiniz demektir.
Eğer bir inşaat mühendisiyseniz, gerekli hesapları yaptıktan sonra binanızın ön cephesine at nalı ve çocuk pabucu asıyorsanız hem mühendisliğinize güvenmiyorsunuz hem de boyutsallığı içselleştirmemişsiniz demektir.
Eğer hâlâ astrolojiye, isim analizine, fallara, kâhinlere inanıyorsanız pozitif bilimleri bilmiyorsunuz, bilseniz bile içselleştirmemişsiniz demektir.
Eğer biyoloji veya tıp eğitimi almışsanız ve hâlâ evrime inanmıyorsanız edindiğiniz bilgileri günlük yaşamınızda kullanamıyorsunuz, boyutsallıktan uzaksınız demektir.
Eğer, “İste, bütün bir evren sana yardım eder” safsatası size makul gözüküyorsa, boyutsallık fikrini içselleştirememişsiniz demektir.
Hâlâ leyleklerden bebek bekler gibi yeni yıldan bereket ve barış bekliyorsanız boyutsallık kavramını içselleştirmemişsiniz demektir.
ÇAVUŞUN ELMASI
Pek çok kişi pozitif bilime ilişkin önemli bilgilere sahiptir ancak bunu içselleştirememiştir. Bu konuda yarı şaka yarı gerçek, muhtemelen tamamen gerçek güzel bir fıkra var. Şöyle:
Teğmen eline portakal ve elma alıp acemi erlere ders veriyormuş. “Güneş bu portakala benzer havada döner, elma da dünya gibidir, hem kendi etrafında hem portakalın etrafında döner” diyormuş. Bir gün işi çıkmış, kendisini çok dinlemiş olan çavuştan dersi kendisinin yerine anlatmasını istemiş.
Çavuş elinde elma dünyanın bu elma gibi boşlukta döndüğünü anlatıyormuş ki bir er elini kaldırıp “Çavuşum sen böyle anlatıyorsun ama bizim köyde bana dünyanın öküzün boynuzunda olduğunu söylediler” demiş. Çavuş bozulmuş, “Otur yerine, bizde dünyanın öküzün boynuzunda olduğunu biliyoruz ama ders işte bu, bunu ders diye dinleyeceksin” demiş. Bilgiyi içselleştirememiş çavuşa benzeyen çok lise, üniversite mezunu var.
YENİ YIL GETİRİR Mİ?
Çocukluğumdan beri 31 Aralık günü pek çok siyasetçinin ve televizyona çıkan sanatçının “Yeni yıl bolluk, bereket, barış getirsin” dediğini duydum. Öncelikle söylemek gerekir ki yeni yılın böyle bir gücü yoktur. Ayrıca yeni yıldan iyi şeyler beklemek pasif, denetim odağı dışarıda bir davranıştır. Biz oturalım yeni yıl bize güzel şeyler getirsin demek, dışarıya bel bağlayan edilgin bir davranıştır. Yeni yıldan iyi şeyler beklemek yerine şunu söylesem acaba nasıl olur?
“Ben yeni yılda ülkeme ve dünyaya bolluk, bereket ve barış getirmek için karınca kararınca elimden geleni yapacağım.” Eğer herkes, özellikle siyasetçiler, dünyayı yönetiyor gözükenler samimi olarak benzer bir şeyler söyleseler dünyaya bolluk, bereket ve barış gelmez mi? Gelir. Boyutsallık fikrini benimseyenler yeni yıldan beklemezler, kendileri bir şeyler yapmaya çabalarlar.
BİR ATATÜRK GELSE
Çocukluğumdan beri büyüklerin “Ah bir Atatürk gelse de bizi kurtarsa” dediklerini duydum. Bu da denetim odağı dışarda, pasif, edilgen bir tavırdır, yeni yıl temennisine benzer. Dışarıdan gelecek bir kurtarıcıyı beklemek yerine herkes Atatürk’ün yaptıklarının 10 binde birini yapmaya çalışsa nasıl olur? Dışarıdan beklemek yerine öz güvenli olmak, kuru kuru istemek yerine akıcı olmak, pozitif bilimi rehber alarak bir şeyler yapmak gerçekçi ve yararlıdır.
Büyük bir ihtimalle bu sene de yeni yıl dilekleri kapsamında bazı kişiler, “Yeni yılda kadın cinayetlerinin son bulmasını diliyorum” diyeceklerdir. Şüphesiz ki bu da samimi bir dilektir ancak bugüne kadar işe yaramamıştır, bundan sonra da yaramayacaktır. Bunu söylemek yerine kadın cinayetlerini önlemeye çalışan yasal örgütlere girebilirsiniz, projeler üreterek onlara destek olmaya çalışabilirsiniz.
Sonuç olarak yeni yıldan iyi şeyler beklemek yerine, dürüst, akılcı, çalışkan olursak yeni yılın bize iyi şeyler getirme ihtimali artacaktır.
Kaynakça
* Dökmen, Ü. (2024). Boyutsallık: Bilimsel Farkındalık. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınevi.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
En Çok Okunan Haberler
- ATM'lerde yeni dönem yarın başlıyor
- 'ABD, uzun vadede Türkiye için bir tehdit'
- Narin öldürüldüğünde nerede olduğu ortaya çıktı!
- Bankalar 'hesap bakım ücreti' almaya başladı
- En düşük emekli maaşını açıkladı
- Çikolata devinden 'konkordato' kararı
- Altın devinin CEO’su ile ‘ünlü kebapçı’ tutuklandı!
- Milli Piyango'da neler oluyor?
- Esra Dermancıoğlu, Türkiye'yi terk etti
- Ahmet Nesin'e 'cumhurbaşkanına hakaret' soruşturması