Tuğrul Akşar

Sporsever Çakır

24 Eylül 2024 Salı

Sevgili Ahmet Çakır’ı en verimli olduğu bir dönemde, 72 yaşında, ömrünün en üretken ve bilge çağında kaybettik.

Çakır’ı yalnız spor yazarı olarak görmek, onun sadece bir özelliğini kavramak olur. O, çok yönlü, yaratıcı bir düşün insanıydı. Türk Dil Kurumu ödülü almış bir öykücü, soluksuz okunan bir roman yazarı, sahneye konulmak üzere hikâye oyunlaştırıcı, spor tarihi araştırıcısı, televizyon programı yapımcısı, aylık spor dergisi yayımlayıcısı, Efendi Lig kurucusu, Şirketler Ligi futbol yorumcusu, Türkiye Spor Yazarları Derneği yöneticisi, iyi bir yüzücü ve futbol oyuncusu, çok değerli bir centilmen, güzellikler peşinden koşan iyi insandı. Çakır’ı 1997’de Radikal’deki köşe yazılarından tanıdım. Her yazısını hayranlıkla okur, notlar alır, altına yorumlar yapardım. İnanılmaz bir bilgi birikimine sahipti. Özellikle spor tarihi konusunda ansiklopedik bir hafızası ve arşivi vardı. Adeta yaşayan bir kütüphane gibiydi. Spor tarihimizle ilgili kuytuda kalmış çoğu olaya ve istatistik bilgiye hâkimdi. Spor tarihimizle ilgili doğru bilinen çoğu yanlışı da düzeltme fırsatı bulmuştu. Onunla her konuştuğumda, bildiğimi sandığım birçok tarihsel olayda yanıldığımı öğrenirdim.

Daha sonraları televizyonda spor ve spor kitapları programları yaptı. Beni birçok kere programlarına davet etti. Ben de onun yayınlarına severek katıldım. Ahmet Çakır’ın rahatsızlığından ilk zamanlar haberim olmamıştı. Beni bir gün programına davet ederken, “Kardeş, belki haberin yoktur, paylaşayım. Başımda bir illet var. Onunla mücadele ediyorum. Beyin tümörü ile boğuşuyorum. Ama bu bizim program yapmamıza engel değil. Seni ‘Sporsever’e bekliyorum” demişti. O zaman hastalığı konusunda bilgi sahibi oldum. Her programına katıldığımda bana yeni kitabını imzalar, “Bu sende yoktur” diyerek, kitap konusuna ilişkin sohbet ederdi. Ben de ona her kitabımı imzalayarak verirdim. Sporsever’e en son Aralık 2023’te konuk olmuştum. Bana o gün “Olimpiyat Kitabı”nı imzalayıp verdi. Bu, onu son görüşüm oldu. Ondan sonra birkaç kez telefonla görüşsem de bir araya gelme olanağımız olmadı. Daha sonra da maalesef onu kaybettik. Çok saygın bir spor entelektüelinin apansız aramızdan ayrılması, Türk sporu ve yazını için büyük kayıptır. Yeri doldurulması mümkün olamayacak bir düşün insanından mahrum kalmak, bu işin içinde olanlar açısından büyük bir yoksunluktur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Avrupa ne getirir? 9 Ekim 2024
Sporsever Çakır 24 Eylül 2024
Havuz geliri artacak 16 Ağustos 2024

Günün Köşe Yazıları