Türkiye’miz yüzümüzü hiçbir zaman tam olarak güldürmedi.

İçimiz sevinçle dolup taşarcasına mutluyuz diyemedik.

Fakat kötülüklerin bu kadar birbirini izlediği, iç içe geçtiği, beterin beteri, utanç ve usanç verici, bıktırıcı, insanı ülkesinden ve insanından soğutucu böyle bir dönem de yaşanmadı.

Buna karşılık bataklıkta açan çiçekler gibi güzellikler de büsbütün eksik değil yaşamlarımızdan.

Son birkaç günde bunlardan birkaçını ardı ardına yaşadım.

İlki Uşak Şafak Öncü Koleji’nin ilk ve ortaokul öğrencileriyle paylaştığımız coşku dolu şiir şöleniydi.

Kötülüklerin alt edemediği, inatla var olmayı sürdüren, şiirin ve güzelliklerin Türkiye’siydi bu. Uşak’ta bir eğitim vahası yaratan Özlem ve Kahraman Şafak çiftine çocuklarımız adına teşekkür borçluyuz.

Vaha derken Uşak’ın değerini, güzelliklerini, yaşama kültürünü görmezden gelmiş olmayayım.

Uşak tıpkı Bursa gibi bir tarih ve kültür kenti.

Bu gidişimde de geleneksel çarşılarını, bedestenini gezdim. Kıvıl kıvıl kaynayan günlük yaşamına katıldım. Dülgeroğlu ailesinin, Uşak’ın yaşamına otel olarak kazandırdığı muhteşem (1898 yapımı) Paşahanı’nda unutulmaz bir gece geçirdim. Zamanında bir Fransız mimarın tasarımıyla han olarak yaptırılmış bu tarihsel önemde yapı bugün sadece Uşak’ta değil bütün bu bölgede muazzam bir kültür sarayı olma potansiyeline sahip.

Uşak’a yıllar sonra CHP belediye başkanlığını kazandıran Özkan Yalım’ın öncülüğünde bu güzel kentimiz ait olduğu bölgede yıldız gibi parlayabilir.

Aynı günün (4 Ekim Cumartesi) gecesi Uşak, Banaz’a bağlı Kızılcasöğüt beldesinde Haluk Çetin’le tanık olduklarımız ise olağanüstünün ya da beklentinin çok üstündeydi.

Yine CHP’li yeni başkan Refik Tuncay’ın çağrısıyla “şiir sokağı” açılışı için gittiğimiz bu şirin beldemizde küçük ama pırıl pırıl salonu hınca hınç dolduran şiire hasret insanlarımıza inanıyorum ki unutamayacakları, bizim de unutmayacağımız bir dinleti sunduk.

Kızılcasöğüt’ün çoğu kerpiç evlerinin duvarlarını donatan şiirler ve resimlerin ışığı, bu beldemizi pırıl pırıl geleceğinin habercisi olarak göründü bana.

Ülkemizin her yöresinde, gittiğimiz her yerde, kötülüklerin içinden fışkıran güzelliklerle, iyiye, güzele yönelik bir değişim umudu ve enerjisiyle daha sık karşılaşıyoruz. Bunda CHP’nin seçim başarısının ve yükselişinin etkisi çok açık.

Bu umudu, bu enerjiyi doğru değerlendirmek, desteklemek, önünü açmak CHP yönetiminin başlıca ödevidir.