Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İşçiler, toplu namaz, protestolar lebaleb.. Kapanma ceza getirisi
Bizim gibi yaşını almışlar için, bizi koruma adına bal gibi de işkenceye dönüştürülmüş kapanma yasaklamalarının sonunun gelemeyeceğini algıladıktan sonra iki seçenekle yüz yüze kalıyorsunuz. Yaşam koşullarınız dört dörtlük olsa bile depresyona girmemek için direnç göstermek çaba istiyor. En yanlış seçim galiba geceyi gündüz, gündüzü gece yapmak oluyor. Gün ışığında uyananlardansanız daha şanslı sayılabilirsiniz. Bayramın ilk gününün alacakaranlığında refleksle televizyon düğmesine basmamla, yataktan fırlamam bir oldu.
Önden haberi verilmemişti. Bayram namazı Ayasofya’da görkemli bir kalabalıkla kılınacaktı. Haber sunucuları gece İstanbul’un her yanından yola çıkanların, toplu taşıma araçları ile Sultanahmet Meydanı’nı her yana doğru dolduran kalabalıkları oluşturduklarını aktarıyorlardı. Ayasofya’nın içinde namaz kılacaklar için virüs önlemleri eksiksiz alınmıştı. Dışarıda daha namaza durmadan İsrail aleyhine yan yana slogan atarak yürüyüşlerini sürdüren kalabalıklar, yine yan yana namaz kılmak üzere açık alanda sıralarını oluşturuyorlardı.
Kudüs’teki can yakan katliamlar sonrası Türkiye’de protesto gösterilerinin yaşanmaması olanaksızdı. Ancak arife günü yapılan protestolardaki slogan atan maskesiz kalabalıkların virüse dönük önlemsiz eylemleri yeterince kaygı yaratmıştı. Mesafesiz, maskesiz yüksek sesli haykırışların, içlerinde çok az sayıda virüs taşıyıcı olsa da ne kadar ağır sonuçlarda hastalık yayabilecekleri gerçeği, yaşanmışlıklar, araştırmaların sonuçları ile bilinmez değildi. Uzmanların bunlara dayalı onca uyarılarından sonra yeni bir aymazlık tablosu ile yüz yüze kalıyorduk.
Tam kapanmanın bedellerini ödemiş, meyvesini yeme günlerinin yaklaştığının düşünü görürken.. Uzmanlar sabahtan akşama adım adım, çok dikkatli açılma uyarılarını yapıp dururken.. Aşı gerçeğinde, sözü verilmiş aşı programlarının çok ama çok gerisinde kalınmasının bedelleri ile yüzleşilmişken, aramızda en yakınlarımızla bayramlaşabilmeyi esirgemişken bu ne menem tersine çarpık bir iştir?
***
Kimselerin Filistinlilere çektirilen acıları paravan yapma lüksü yok. Bizim kuşaklar bu acıları gençlik yıllarından yaşaya yaşaya bugünlere geldiler. Bizden daha duyarlı olduklarını iddia eden yeni kuşaklar en azından bizleri kandıramazlar, adım adım kanlı yürüyüşün ödetilen bedellerinin birikimi ile acılarımız en azından daha derin.. Örgütlenebiliyor, protestolarınızı daha da güçlendirmek istiyorsanız, çok daha akılcı yollara çıkmak zorundasınız. Her şeyden önce Filistinlilere ödetilen bedeller üç kuşak boyunca çok daha ağırlaştırılmış boyutlarda; çok daha bilinçli, akılcı, sorumluluk istiyor. En azından bu kadar aptalca virüse teslim olunacak davranışlardan uzak durmayla başlamak gerekiyor.
Açık havada namaz kılmanın avantajı başka, gece saatlerinde toplu taşımalar içinde tıklım tıklım yolculuk yaparak geldikten sonra, maskesiz yan yana yapışık slogan atıyor olmak çok başka. Belki de en masum eylemleri, yüz yüze olmadan açık havada yana yana namaza durmaları olacak. Umarım geliş koşulları, yürüyüş, protesto eylemleri yapma kalıplarından caymış, akıllanmış olarak evlerine dönüşlerini gerçekleştirmişlerdir. Kişilerin hangi türden virüs taşıyıcı olmaları, yayma eylem boyutları ile doğru orantılı olarak takvim kaçınılmaz ileri doğru işleyecektir.
Tam da hastanelerde hasta sayılarında bir düşüş yaşanıyor, dikkatli açılma ile daha rahat bir yaza girmeyi düşlüyorken. Virüsle bağlantılı Amerika ve Avrupa’dan sonra, Rusya’dan da hem turist hem de gıda, ticaret işleyişlerine yeni yeni yasaklar geliyorken. En önemlisi Tekadam yönetimi, içine düşülmüş ekonomik çıkmazlar, açmazların içinde kendi tam kapanma kararını, başta üretim, işçi çalıştırmada, nüfusun yarısına yaklaşmakta olan bir oranının tam çalışmaya zorlanmamış olsalar da taşıyıcıları içinde sokaklara dökmeme kararları alamamışken.
Şöyle bir eli yüzü düzgün, Filistin halkının dertlerini dert edinme, doğru duruşlar için “one minute”, şimdiki gerçekten evrensel ölçekte siyaseten doğru çıkışların sözde kalmaması için akılcı, kalıcı sonuç alıcı duruşlar da gündeme getirilemez mi? En yalını ile toplumsal güç göstermenin değerini yadsımadan toplu gösteriler yapılacaksa, bunların sağlıklı koşullarda düzenlenmesi akıl edilemez miydi? Barolara seçim yaptırmayacak, en haklı hakları için isyan edenlere, örneğin Soma’da ölenlerin haklarının gasp edilmesine karşı ses vermek isteyenlere acımasızca, virüs bahanesiyle yasak koyacaksınız..
Tam kapanmaya uymayanlara ceza kesmenin yasal yolunu, yasakların haklı, doğru gerekçelerini bile yaratma zahmetine katılmamış yöntemler, kararlarla ceza kesme, para toplama yollarının bulunması kolay gibi gelse de her şey yüze göze bulaşıyor..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- İstanbul'da aile katliamı