Şahin Aybek

Eğitim siyasi görüşlerin oyun ve hesaplaşma alanı olamaz

18 Ekim 2021 Pazartesi

EĞİTİM, SİYASİ NESİLLER YARATMA ARACI OLMAMALIDIR

EĞİTİM POLİTİKASI BELİRLERKEN SİYASET NE KADAR EĞİTİMİN İÇİNDE OLABİLİR?

Siyasi partilerin iktidara geldiklerinde devleti hükümet olarak yönettiklerini düşündüğümüzde, geçici birer nöbetçi olan iktidarlar, doğal olarak eğitim politikalarını belirlemekle de görevli ve sorumludurlar. Ana soru; bu görev ve sorumluluğun sınırlarının ne olacağıdır, siyaset bilimi açısından. Ulusal yarar dengesinin sağlanmaması halinde devlet mekanizmaları siyasileşecek ve siyaset devletin içine gereğinden fazla gireceği için parti devletine doğru bir kayma söz konusu olacaktır. Bu nedenle iktidarlar eğitim politikalarını belirlerken “ulusal yarar sağlamayı” öncelemek zorundadırlar.

SİYASİ ÇIKARLAR ULUSAL YARARLARIN ÖNÜNE GEÇMEMELİDİR

İktidarlar, ulusal yararlarla siyasi çıkarların çatıştığı noktada ulusal yararlardan yana tavır almazlarsa bir “biz” ve “diğerleri” ötekileşmesi yaşanacağı gibi, en çok ulusal zararlar yaşanacaktır. İktidarların bu gerekçelerle niteliği, uluslararası çağdaş ihtiyaçları ön plana çıkararak eğitim politikalarını belirlemesi, tüm bu çatışmaları da önleyecektir.

EĞİTİM, SİYASİ NESİLLER YARATMA ARACI OLMAMALIDIR

Eğitim, tüm ulusu kucaklamayacak şekilde, sadece belirli bir siyasi görüşün isteklerine uygun nesiller yetiştirme aracına dönüşürse, dünyanın geldiği noktada, bu tip bir tek tip insan yetiştirme amacı kümeye düşmemizin ana nedeni olacağı gibi, ülkede de barış ve kardeşlik havası da yaşanmayacaktır. Eğitimin siyasileşmesi, ülkelere kargaşadan başka bir şey getirmez. Bu tip parti devleti yönelimli eğitim uygulamaları, eğitim alanındaki sorumluluğu ve hukuku ortadan kaldıracak, eğitimde yargısız infazlardan yargılı infazlara dönemini başlatacaktır.

EĞİTİM, HANGİ GÖRÜŞTEN OLURSA OLSUN, SİYASİ GÖRÜŞLERİN OYUN VE HESAPLAŞMA ALANI OLAMAZ

Siyasetin eğitimin içine gereğinden fazla girmesi en fazla çocuklarımıza, gençlerimize ve ailelerimize zarar verir. Bu nedenle eğitim hangi görüşten olursa olsun siyasi görüşlerin arka bahçesi, oyun ve hesaplaşma alanı olamaz. Bu siyasi hesaplaşmanın uzantısı olarak eğitim alanındaki tasfiye ve kadrolaşmalar, egoları tatmin edip, ülkenin insan gücünün boşa gitmesinden öte bir işe yaramaz.

İşte siyasetin eğitime müdahalesinin en aza inmesi için iktidarların ulusal yararları öncelemesi gerekmektedir. Siyaset kurumu bunu yaparken de eğitim bilimcilerle beraber yapmalıdır. Aksi takdirde eğitim politikası belirlerken, siyaset eğitimin içine gereğinden fazla girerse, eğitim siyasi görüşlerin arka bahçesi, oyun ve hesaplaşma alanına döner ki bunun zararı da hepimize olur. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları