Öztin Akgüç

Uyanıklık

19 Haziran 2024 Çarşamba

Uyanıklık sözcük olarak teyakkuz, tehlikeyi öngörerek önlem almak, tedbirli, hazırlıklı olmak anlamındadır. Günlük konuşma dilinde uyanıklık, açıkgözlülük, beceri, zekâ gibi niteliklere sahip olma sanısıyla, kurnazca, etik değerleri, kuralları önemsemeyen, çıkarcı, cin fikirli davranıştır. Günümüzde toplumsal sorunların temelinde, ana nedenini uyanıklık daha doğrusu davranış bozukluğu oluşturuyor. Yaşamın her alanında trafikten, politikaya kadar uyanıklar, uyanıklık gözleniyor.

Yıllar önce sürücülük dersi alırken, trafiğe çıktığımızda deneyimli sürücü, “Ne yaparsan yap önündeki araçla mesafeyi açma, biri burnunu sokacak aralık görürse hemen gelir araya girer, zorlanırsın” diye uyardı.

Şehiriçi yollar birbirini keser. Trafik ışıkları uyarır. Yolun kesildiğini, ileride ışığın kırmızı yandığını gördüğünüzde yavaşlarsınız, bir araç arkanızdan bazen de klakson çalarak fırlayarak hemen önümüze geçer, yolu tıkar. Diğer yolun arkasında da birikim olur, trafik akışı durur, yeşil ışık yansa bile yolunuza devam edemezsiniz. 

Uzun yolda konvoy halinde ilerlerken karşıdan araç gelmediğini gören, hemen arkadan fırlar. Karşıdan araç geldiğinde de araya sığınmaya çalışır, trafik yavaşlar. Uyanığı diğer uyanıklar da izleyerek karşı yolu tıkarsa, trafiğin açılması zaman alır. Zaman zaman ufak sürtüşmeler de yaşanır. 

İstanbul’da yaşarken, Levent’te yaya yolundan geçerken ışık beklerim. İnsana, yayaya fazla değer verilmediğinden trafik akışının sürmesi için yayaya uzun aralıklarla daha kısa geçiş olanağı tanınır. Bu nedenle ışık bekleyen kalabalıklar oluşur. Karşıya geçmek isteyen bir köpek de bekler, kalabalıklarla birlikte hareket eder. Bir ara trafiğin seyreldiğini gören uyanık vatandaş kırmızı ışıkta geçmeye kalkışır, fırlar, trafikte yavaşlar. Trafikten fazla söz etmemin nedeni, bir ülke hakkında fikir edinmek isteniyorsa birkaç saat trafiğe çıkmak yeterli oluyor.

Uyanıklık finans alanında daha da yaygındır. Çalışma katma değer yaratma hakça pay alma uzun ve getirisi az uğraştır. “Akılcı” davranmak para akarken para kazanmak, havadan inme kâr sağlamak, akarken doldurmak yeğlenir. 1980 sonrası ülkede finans alanında da uyanıklık gelişti. “Memurum işini bilir”se vatandaşım da işini bilir. Bankerlik, borsa “offshore” hesaplar, yüksek getirili fonlar, hayali projelere katılma payı, kripto para, lotarya avanta yelpazesi genişledi. Ofis kiralayıp içine bir masa, koltuk, bilgisayar koyan banker, offshore hesabı açma övünme konusu, borsada pay senedi alma yatırımcılık oldu. “Banker nereden gelir sağlıyor, sağlayacak da yüksek faiz ödeyecek” sorgulanmadı. Uyanıklar, “Dinozor kafa ne anlar” diye üstüne alındı. Yatırdığı ana paranın bir bölümünü faiz diye alanlar “Hazine batar banker K... batmaz” diye övündü. Bankalara bir iki puan fazla getiri için ne olduğunu bilmedikleri offshore hesaba para yatırılan banker batınca devlet ödesin diye tutturdu. O üzgün alandan vergi alarak toplanan paranın, hinlik cinlik peşinde olanlara aktarılması ayrı bir uyanıklık gösterisi. Esas uyanıklar, bankalar, borsada halka açılanlar, kripto para çıkarıp yönelenler. 

İktisatta, gerçek olmayan serbest-tam rekabet piyasası algısı yaratıldı. Gerçekte ise piyasaya başat rekabeti önleyerek marka bağımlılığı yaratarak, örtülü kartel anlaşmaları da yaparak, düşük üretim, yüksek kâr marjı ile kârlarını, değerlerini ençoklayan firmalar vardır. Marka bağımlılığı “snop, züppe” etkisiyle kullananlara itibar, üstünlük sağlayan ürünler, teknolojiden anlayanlar için “yüksek teknoloji” ürünleri üreten, sağlık kaygılarını da gidermek amacıyla organik pazarlar geliştiren firmalar var. Yıllar önce Çin’e turistik bir gezide, tüm bu markaların çakmaları, işportada fiyatları 1-10 dolar arasında değiştirerek satılıyordu. 

Bayramların kökeni ilk çağlara değin uzanır. Bayramlar genelde Tanrı’ya şükür, minnettarlık sunmanın, toplumun yöresel şenlikleridir. Bayramda hinlik cinlik bir yana düzgün olma dileğiyle.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Uyanıklık 19 Haziran 2024

Günün Köşe Yazıları