Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Toplumda Birleşik Kaplar Kuralı
Fizikte birleşik kaplar kuralı ya da yasası var. Kaplar, birleşikse, kapların sıvı düzeyinde fark oluşmaz, su tüm kaplarda aynı düzeyde kalır; düzey yükselir ve alçalır. Bu fizik kuralı ya da yasası, aynı zamanda toplumsal bir kural, bir toplum yasasıdır. Halkın bilgi, kültür, algılama düzeyi, değer yargıları politikanın, bürokrasinin eğitim kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin, medyanın hatta sanat yaşamının düzeyini, kalitesini belirler. “Her toplum layık olduğu hükümetle yönetilir” gözlemi, fizikteki birleşik kaplar kuralının, toplum yaşamına yansımasıdır. Halk aydınlanır, bilgi, kültür genelde eğitim düzeyi yükselir, algılama yeteneği gelişir, değer yargıları sağlıklı hale gelirse bu seviye yüksekliği yönetime, bürokrasiye, politikaya, eğitim kurumlarına medyaya, tüm toplumsal örgütlere, hatta iş yaşamına yansır.
\nBaşka bir açıdan baktığınızda, eğer politikada üst yönetim belli bir düzeydeyse, o düzeyden farklı, daha kaliteli bürokratik kadrolar, eğitim kurumları, sivil toplum örgütleri, medya, iş yaşamı bekleyemezsiniz. Bürokrasinin, yargının, eğitim kurumlarının, iş yaşamının, medyanın hatta çoğu sivil toplum örgütlerinin düzeyini, kalitesini, bunlar aynı kaplarmış gibi değerlendiremezsiniz. Atamalar, dışlamalar, cezalandırmalar, kısırdöngüler, sonuçta aynı düzeyin oluşmasına yol açar. Gerçekte Konfüçyüs’ün “Eğer doğru yönetirsen; kimse doğru olmamaya cesaret edemez” tanısı, savı, bu toplumsal yaşamın farklı bir ifadesidir.
\nÜniversiteler niçin suskun? Eğitim düzeyi niçin düşük, giderek de düşüyor? Hukuk devleti niçin oluşmuyor? Bürokrasi niçin yetkin değil? Medya neden bu denli düzeysiz? İş yaşamında etik kurallar neden, niçin gelişmiyor? Atamalar neden nesnel ölçütlere dayanmıyor? Bu soruları birbirinden bağımsız yanıtlayamazsınız. Hepsi birbiriyle ilintili, birbirlerine bağlıdır. Toplumun çeşitli kurumlarından farklı seviyeler bekleyemezsiniz. Fark yaratmaya, bir kapta su düzeyini yükseltmeye çalışanlar, bir şekilde elenir. Tersine ayrım, negatif seleksiyon süreci, farklı olmaya, farklılık yaratmaya çalışanları bir şekilde dışlar. Örnekte çizmeden yukarı çıkayım: Nasıl tıpta organ naklinde uyum aranıyorsa, toplumsal yaşamda da bu uyum aranır. Uyum sağlayamayan ya kendi ayrılır, ya bir şekilde dışlanır, biyolojik yaşamda olduğu gibi toplumsal yaşamda da organ uyumsuzluğu süremez. Örgüt, kurum, hatta toplum daha farklı, daha kaliteli olana tahammül edemez, onu potansiyel bir tehlike olarak görür, bu tehlikeyi de bir şekilde yok etmenin, bertaraf etmenin yollarını arar ve bulur. Aynı düzenin kişilerinden farklı davranışlar bekleyemezsiniz, beklerseniz düş kırıklığı yaşarsınız. Çatışma var gibi görünse de gerçekte niteliksizler, dayanışması vardır.
\nBirleşik kaplar kuralı toplumsal yaşamda da geçerli olduğuna göre, yeni anayasa hazırlığını da bu açıdan değerlendirmek gerekir. Yeni anayasa hazırlanmasına öncülük edenler belli, destekçiler ortada, beklentisi olanlar meydanda, “bilimsel yazıcı kadro” oluşmuş durumda... Tüm bunlara bakıldığında yeni anayasadan, toplum yararına, ülke yararına bir şey beklenebilir mi? Tüm bu etmenler, bırakın diğer nedenleri, kuşku duymak için yeterli... Destekçilerin düzeyi, yeni anayasanın da niteliğini belirleyecektir. Kuşkusuz yeni anayasa bazı cilalı sözlerle süslenecek. Birey, özgürlük, inançlara saygı, özerklik, demokrasi gibi sözcükler sık sık yinelenecek, bu alalama ya da kandırmaca ile vatandaşın oyu sağlanacak.
\nTürkiye’de eğer tüm toplumsal kaplardaki seviyeyi yükseltmek istiyorsak, öncelikle halkın aydınlanmasından başlamak gerekir. Halkımız aydınlanır, yaşam kalitesi yükselir, değer yargıları değişir, özgüveni artarsa, politikada da, eğitimde de, bürokraside de, medyada da kalite yükselir. Özür dilerim, argo bir deyişle cavalocozlaşma süreci, tersine seleksiyon, negatif ayrım sona erer. Çözümü burada aramak gerekir. Bu konuda çekimser davranmanın bir yararı yoktur. Ben ne yapabilirim ki gibi güçsüzlük, düşkünlük, âcizlik ifade eden davranışlardan kaçınmak ya da bu tür bir kolaycılığa yönelmemek gerekir. Eğer toplumun gerçekten yaşam düzeyini yükseltmek, Türkiye’yi tam bağımsız, özgür, gerçek bir hukuk devleti yapmak istiyorsak bunun savaşımını da vermek bir vatandaşlık görevidir. Hiçbir özveriye katlanmadan, iyi şeyler olmasını istemek, eleştirmek, arkadan konuşmak, başkalarından fedakârlık beklemek de dürüst bir davranış değildir.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Yoğun kar yağışı beklenen iller açıklandı!
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Ölü ve yaralı var!
- AKP'li isim açıkladı!
- CHP'li vekilden Masterchef Sergen'e tepki