Öztin Akgüç

Sosyal devlet, sosyal demokrasi

22 Şubat 2023 Çarşamba

Sosyal devlet, sosyal demokrasi motto slogan olarak kalmamalı, ilkeleri, altyapısı oluşturularak yaşama geçirilmelidir.

Sosyal nitelemesi, toplumun yaşam koşullarını, kalitesini iyileştirme amaçlı eylemleri içerir.

Sosyal devlet, bireylerin eğitim, öğrenim, sağlık, çalışma, konut edinme, barınma sözleşme özgürlüğü, sosyal güvenlikten yararlanma, dinlenme, özetle sosyal ve ekonomik haklarını gerçekleştirmeyi amaçlar.

Sosyal demokrasi, siyasal demokrasiyi tamamlayan, halkın egemenliğinin siyasal alanda olduğu gibi, iktisadi alanda da uygulandığı, halkın ekonomik kararlara etkin şekilde katıldığı yararlandığı sistemdir. Gerçekleşmesinin iki temel koşulu; 

1- Ülkenin, zenginleşmesi, varlığının, kaynaklarının artması,

2- Sosyal demokrat etik ilkelerinin geliştirilmesi uygulanmasıdır.

Ülkenin varlığının, zenginliğinin artması; üretimle, toplumun gereksinim duyduğu mal ve hizmetleri en düşük sosyal maliyetle üretmekle sağlanır. Ülkenin kaynaklarının sağlıklı envanterinin, sayımının yapılması, kaynakların üretime yönlendirilmesi; amacın da katma değer yaratmayı ençoklama; maksimize etme olarak belirlenmesi gerekir. Planlama, kaynakların etkin, verimli kullanılması için zorunludur. 

Üretim firmalar tarafından gerçekleştirilir. Firma, tek sahipli aile işletmesi, çok ortaklı, paydaşlı, kamu teşebbüsü şekillerinde olabilir.

Sosyal demokrat düzende de aile işletmeleri, özel firmalar, girişimciler vardır. Ancak girişimcisi, yalnız kendi çıkarını kollayan, kamu kaynaklarını kullanan, politikacılarla karşılıklı çıkar ilişkilerine giren kişi değildir. Girişimci, yeni ürün ve hizmetler geliştiren, yeni organizasyon şekilleri ve teknikleri uygulayan, pazar yaratan, sosyal sorumluluğunun bilinciyle hareket eden yenilikçi, öncü, risk üstlenen kişidir. Kapitalist düzenle firmanın amacı, sermayedarın özel kârını, firmanın piyasa değerini ençoklamak iken, sosyal demokrat düzende, firma, yalnız sermayedarın değil, çalışanların, tedarikçilerin, tüketicilerin toplumun genelinin çıkarını amaçlayan, gözeten, üretim ünitesidir. Özel kâr değil, sosyal kâr firmanın milli gelire katkısı, yarattığı katma değerin ençoklanması amaçlanır. Ancak gelir yaratıldıktan sora bölüşümü, kullanımı söz konusu olur.

Yaşanmakta olan asrın felaketi, AKP yönetiminde devletin sosyal devlet alma bir yana, vatandaşın, yaşam, güven, sağlık, barınma gereksinimini karşılamak gibi klasik devlet hizmetlerini dahi karşılayamadığını gösterdi. Deprem sonrasının en geç 48 saati önemliyken, etkili şekilde müdahale dahi edilemedi. Bu sürede çadır kentleri, sahra hastaneleri, aşevleri kurulmalı, arama kurtarma faaliyeti yoğunlaşmalıydı. Yapılamadığı için can kaybı, diğer ülkelerle kıyaslanamayacak kadar büyük oldu. Kurtarmalar mucizelere kaldı. Halk laf, övünme dışında devletin koruyucu elini göremedi. Ben Marmara depreminde yarısı toprağa gömülmüş, yana yatmış bir binadan ailemle sağ çıktım. Yıkım yalnız barınma sorunu değildir. Maddi manevi çok değer yitirilir. Yara da yalnız bina yapmakla sarılmaz. Rehabilitasyona, psikolojik desteklere gereksinim vardır.

Deprem yine politik fırsatlar da yarattı. Yardımını kamuoyuna bildiren politikacılardan, seçim ertelenmesine değin uzanan bir siyasal rant arayışı başladı. Yardımların da nasıl dağıtılacağını, deprem varsılı yaratıp yaratılmayacağını göreceğiz.

Halkın refahı ile sosyal devlet ütopya olarak kalmamalı, bunu yaşama geçirme mücadelesi sürmelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları