Öztin Akgüç

Ortadoğu’nun paylaşımı

17 Mayıs 2023 Çarşamba

Kapsamı tam belirlenmemiş Ortadoğu kavramı Uzakdoğu ile Batı arasında kalan coğrafi bölgeyi içerir. Ülkeler olarak Türkiye, Suriye, Lübnan, Ürdün, Irak, İsrail, Mısır’ı, Arabistan Yarımadası’nı, İran’ı kapsar. Daha geniş olarak Sudan, Libya, Afganistan da bölgeye dahil edilir.

Uzakdoğu ile Batı arasında geçit yolu olan, bilinen petrol ve doğalgaz rezervinin önemli bölümüne sahip, 500 milyon dolayında nüfusu ile verimli pazar oluşturan Ortadoğu, emperyal ülkelerin hegemonya kurma, paylaşma alanıdır.

Büyük bölümü Osmanlı İmparatorluğu’na ait toprakların paylaşımı I. Dünya Savaşı öncesi planlanmıştır. Paylaşım öncesi emperyal güçleri (i) işbirlikçi arar bulur (ii) vekâlet savaşlarını özendirirler. İngiliz casusu olarak ünlenen Lawrence da en önemli işbirlikçisi Emir Hüseyin olmak üzere Arap şeyh ve emirleriyle anlaşmış; toprak vaadi karşılığı Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmayı özendirmiştir.

I. Dünya Savaşı sona ermeden Osmanlı İmparatorluğu’nu paylaşma müzakerelerini Büyük Britanya adına Sykes, Fransa adına da Picot yürüttüğünden antlaşmalar bu adla anılır. Başlangıçta Rusya da müzakerelere katılmış, Rusya’ya da Doğu Anadolu ve Karadeniz kıyılarında Trabzon’un batısına değin pay ayrılmış ancak Sovyet devrimi üzerine Rusya paylaşım dışı bırakılmıştır. Rusya’nın payının Sevr Antlaşması’yla da kesin sınırları ABD Başkanı I. Woodrow Wilson tarafından çizilecek “Büyük Ermenistan”a bırakılması öngörülmüştür.

Fransa’nın payı günümüzdeki Lübnan, Suriye dışında Antakya, Adana, Antep, Urfa, Mardin, Diyarbakır dahil Güneydoğu Anadolu’yu kapsayacak genişlikte belirlenmiş; Güney Mezopotamya’nın tümü Akka ve Hayfa limanları Büyük Britanya’ya ayrılmıştır. İngilizler, ateşkes anlaşmasına aykırı olarak Musul’u da işgal etmişlerdir.

II. Dünya Savaşı’na değin dönemin iki emperyal gücü İngiltere ve Fransa’nın yörede güç yitirmesi üzerine bölgede emperyal güç olarak ABD belirmiş, bölgeye emperyal güçlerin desteklediği İsrail bir tehdit unsuru olarak sokulmuştur.

ABD, bölgedeki hegemonyasını güçlendirmek üzere 1990 yılında Körfez Savaşı’nı başlatarak Irak’ı Kuveyt’ten çıkarmıştır. ABD’nin bölgeye askeri müdahalesi, Türkiye’nin olaya müdahil olması tartışmasına yol açmıştır. T. ÖzalBir koyup üç alacağız” ifadesiyle Türkiye’nin olaya methaldar olmasını savunmuştur. O günlerde Milliyet’te yayımlanan bir karikatür; köşe, inceleme yazılarından, makalelerden çok daha anlamlıdır. Ortadoğu’ya paylaşmak üzere baba Bush’un kontrolünde kurtlar masası kurulmuş, Özal da masaya ilişmiştir. Ortadoğu pastası masaya geldiğinde, Özal hamle yapar, Masanın başatı baba Bush elinin tersiyle Özal’ı iteleyerek Özal’a “Masayı biz paylaşacağız, paylaşırken sofra altına kırıntılar düşer, onları toplarsın” öğüdünde bulunur. Karikatür, emperyal güçlerin tutumunu, Türkiye’nin de izlemesi gereken politikayı gösteriyor. 

ABD’nin, BOP (GOP) projesiyle Ortadoğu’da hegemonya kurması, rakiplerine üstünlük sağlar. ABD’nin Ortadoğu’ya yerleşme planı, geç de olsa diğer emperyal güçlerin tepkisini doğurmuştur. İngiltere Ortadoğu’daki çıkarlarından vazgeçmekte; ABD’nin ardından destekçisi, yol göstereni kamarilla rolü üstlenmiştir. Rusya, ABD Suriye’ye de sarkmaya kalkıştığında yolunu kesmek gereğini duymuştur. 

Çin, emperyal güç olarak ABD ile rekabet edecek, konumunu koruyacak ise Ortadoğu paylaşımına bir şekilde katılacaktır. Rusya bir yanda, Çin de Şangay İşbirliği Örgütü kapsamında İran’la dolaylı olsa da Ortadoğu sorunu içindedir.

Türkiye, tarafsız, bağlantısız kalmalı, tarafların çatışmalarından, vekâlet savaşlarından uzak durmalıdır. Tek bir emperyal gücün Ortadoğu’ya egemen olmasına diğer emperyal güçler izin vermeyeceklerinden çatışmalardan uzak durmak sağgörüdür



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Merkez Bankası işlevi 18 Aralık 2024
Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları