Öztin Akgüç

Kredi Derecelendirme Kurumları

06 Temmuz 2012 Cuma
\n

\n

Yatırım alanlarının genişlediği ve finansal araçların çeşitlendiği, sermaye hareketlerinin hızlandığı, kredili işlemlerin yaygınlaştığı, finans kurumlarının ekonomik yaşamda etkinliklerinin arttığı, finansal risklerin daha karmaşık hale geldiği bir dönemde, yol gösterici, denetleyici, uyarıcı değerlemelere standart, tekdüzelik kazandırıcı kurumlara gereksinim vardır. İşte ekonomik yaşamın, finansal faaliyetlerin ve piyasaların bu gereksinimi karşılamaya yönelik kurumların başında, uluslararası kredi derecelendirme kurumları (UKDK) yer almaktadır. Bu kurumların gerçekten, (i) yatırımcılara yol göstermek, uyarmak, güven vermek (ii) uygulamalara, değerlendirmelere standart, tekdüzelik sağlamak, değerlendirme ve denetimin kalitesini yükseltmek, (iii) finansal piyasaların gelişmesine katkıda bulunmak, (iv) yatırımcı kitlesini yaygınlaştırmak, (v) yatırımcılar açısından riskleri, olası kayıpları azaltmak, beklentilerdeki yanılgıyı azaltmak gibi işlevleri vardır. UKDKnin en önemli işlevi, ekonomi politikaları daha sağlıklı hale getirmek, hataları azaltmak, finansal verilerin kalitesini yükseltmektir. Bir benzetme yapılırsa, UKDKler, firmalar, bankalar, ülkeler üzerinde bir tür Demoklesin kılıcı işlevi görürler. Finansal kaynaklardan yararlanmak, finansman maliyetini düşürmek, finansal piyasalarda itibar sağlamak için firmalar, bankalar, ülkeler başarı kazanmak, ekonomik finansal performanslarını iyileştirmek gereğini duyarlar. Hatalı, gösterişçi, makyajcı politikalar izleyen, sağlıklı ekonomik, finansal veri üretemeyen kısa vadeli palyatif önlemlerle olayları geçiştirmeye çalışan firma, banka ve ülkeler sonuçta, kredi notları düşeceğinden bir maliyet ödemek zorunda kalırlar. Finansal piyasalarda cezalandırılma gibi bir yaptırımla karşılaşmamak için firmalar, banka, ülkeler ekonomik ve finansal başarılarına (performanslarına) özen göstermek, iyileştirmek zorunda kalırlar.

\n

Ancak UKDKlerin bu işlevlerini gereği gibi yerine getirebilmeleri için bazı niteliklere sahip olmaları ve koşulların varlığı gereklidir. Özetle (i) UKDKlerin yönetsel ve finansal açıdan bağımsız olmaları, (ii) yetenekli, dürüst yöneticilere, yatırımlara analist nitelikleri olan teknik kadrolara sahip olmaları, (iii) piyasalarda itibar kazanmaları, genel kabul görmeleri, (iv), hatalı notları değerlendirmeleri nedeniyle zarara uğrayanların bu zararları en azından kısmen tazmin etmeleri, (v) yeterli risk değerlendirme yöntemlerine sahip olmaları gerekir.

\n

Ancak uygulamada UKDKlerin bu niteliklerin hemen hemen tümüne sahip olmadıkları görülmektedir. Verdikleri notların, değerlendirmelerin fiili sonuçlarla uyumsuzluğu, UKDKlerin bağımsızlığı, yansız, tarafsız davranışları, teknik yeterliliği, risk değerlendirme yöntemlerinin nesnelliği üzerinde ciddi kuşkular doğurmaktadır. UKDKler siyasal bir baskı aracı olarak kullanıldıkları gibi, haklı nesnel nedenlere dayanmayan notları, not değiştirmeleri, hatta bu bağlamdaki söylemleri ve söylentileri, finansal pazarlarda dalgalanmalara yol açmakta, spekülatif (vurgunsal), kazançlara dolayısıyla kayıplara da yol açmaktadır.

\n

Kapitalist düzenin, emperyal güçlerin denetim ve yönetimi altındaki bir kurumun işlevlerini, tarafsız, yetkin ve bağımsız biçimde yerine getiremeyeceği açıktır. UKDKleri Türkiye notları için eleştiremiyorum. Yıllardır UKDKler, değerlendirmeleri, yersiz not değiştirmeleri, bilgi eksikliği, yetersiz risk değerlendirme ölçütleri, gelişmelere geleceğe dönük bakamamaları nedeniyle eleştirmeye, dikkat çekmeye çalışıyorum. Ekonomimizin, başarılı olamadığını, ekonomik yönetimin yetersizliğini belki yarım asırdır dile getirmeye uğraşıyorum. Yalnız çıkar gruplarının sözcülerinin, yalakaların çıkardıkları gürültü karşısında uyarılar, eleştiriler sonuçsuz kalıyor.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları