Öztin Akgüç

İstifa (08.07.2012)

08 Temmuz 2012 Pazar
\n

Alınan ya da alınamayan sonuçlar nedeniyle sorumlu mevkide bulunan kişilerin istifası, erdemli, onurlu bir davranış, bir tepki olarak değerlendirilir. Alınan ya da alınamayan sonuçlar nedeniyle istifası beklenen kişilerin mevkilerinde kalma ısrarları, sorumlulukları başka kişilere yükleme gayretleri ve/veya olaylara bağlama alalamaları genelde kınanır.

\n

Yerine göre erdemli, onurlu bir davranış olan istifa, ancak özgüveni, özsaygısı olan, çaba sonrası liyakat (yaraşırlılık) ilkesine uygun olarak, nesnel ölçütlere (kriterlere) göre belli orunlara (mevkilere) gelmiş olanlar, öngördükleri sonuçları alamadıkları, o mevkinin gereklerini yerine getiremediklerinde, engellendiklerinde istifa ederler. Takla atarak, yalakalık yaparak, parti, cemaat, çevre, dernek desteği ile layık olmadıkları mevkilere (orunlara) atananlar, ne olursa olsun istifa etmezler. İstifa müessesesi onlar için geçerli değildir. Belli bir görevi en iyi şekilde, toplum ve ülke yararına gerçekleştirmek için değil, kişisel hesaplarla, beklentilerle, belki aşağılayıcı davranışlara da katlanarak, ödün vererek, o mevkilere geldiklerinden normal istifa yolu ile ayrılmazlar.

\n

***

\n

Türkiyenin temel sorunu hemen her kurumda tersine seleksiyon süreci kötünün iyiyi dışlaması, toplumsal birleşik kaplar kanunu gereği bir alt düzeyde dengelerin oluşmasıdır. Bu nedenle kamu hizmetleri gereği gibi yerine getirilememekte, yolsuzluklar önlenememekte, haksız, taraflı uygulamalar sürmekte, devlete saygınlık kazandırılamamaktadır.

\n

Türkiyede ne yazık ki hemen her dönemde partizanlık, ayrımcılık, kayırma yapılmakta, uzun sürede olumlu sonuç alınamamasına karşın bu tür uygulamalardan vazgeçilmemektedir. 1955 yılında Maliye Bakanlığında göreve başladım. Değişik iktidarlar dönemlerinde bürokrat ve/veya çeşitli üniversitelerde, öğretim kurumlarında öğretim görevlisi olarak çalıştım. Hemen her dönemde kayırma, kollama, partizanlık, cezalandırma, dışlamalar gözlemledim. Ancak AKP iktidarı kadar ayrımcı, kollayıcı, dışlayıcı bir iktidar görmedim. Tüm bunlar kucaklayıcılık, demokrasi, halkın iradesi alalamasıyla yapılmaktadır. Eleştiri yapanlar bir şekilde cezalandırılırken, övgü düzenler kamu kesesinden cömertçe ödüllendirilmektedir.

\n

***

\n

Başarı iyi yönetimle sağlanır. Alalamalarda, değerlendirmelerde nesnel ölçütlere uyulmaz, keyfi davranışlar uygulamaya egemen olursa başarısızlık kesindir. Denilebilir ki çelişki içindesin, AKPyi ayrımcı, partizan, kollayıcı olarak görüyorsun, başarı kazanılamayacağını savunuyorsun, halbuki AKP, ekonomi alanında da, dış politikada da başarılı. Türkiye yeni parlayan yıldız, lider ülke konumuna geldi... Burada bir çelişki yok mu diye sorulabilir. AKPnin başarısı sadece bir söylem, bir görüntüdür. Ortada somut, nesnel bir başarı yoktur. Övgülü değerlendirmeler ya beklenti, ya çıkar sağlama, ya yönlendirme, ya dış güçler tarafından, argo bir ifadeyle gaza getirmek için yapılmaktadır. Övgüler gerçeği yansıtmadığından ne yazık ki AKP ardında her alanda onarımı zor yıkıntı bırakacaktır.

\n

Aslında istifa kişinin özgür iradesiyle gerçekleştirdiği bir tasfiye, ardıllara yol açma yöntemidir. Yalnız o özgür iradeyi gösterebilecek, kendini sorgulayabilecek kişiliğin oluşması, gelişmesi gerekir. İstifa yalnız politikada, bürokraside beklenilmemelidir. Gerekli başarıyı gösterememiş her kuruluşta istifa, başarı yolunu açabilir. Toplumumuzda kişiler istifa edebilme olgunluğuna, erdemine eriştiğinde, sorunların çözümü için umut ışığı yanmış olacaktır. Orunlar fuzuli işgalcilerden kurtulmuş olacaktır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları